Son ‘keşke’…

...

"O gün her zalim ellerini ısırıp ‘keşke ben peygamberle beraber kurtuluş yolunu tutsaydım’ diyecek. ‘Yazıklar olsun bana! Keşke falanı dost edinmeseydim” (Furkan 25/27-28.)

Pişmanlık, baş etmesi en zor duygularımızdan biridir.

Geçmişte yaptığımız ya da yapmadığınız şeyleri düşününce içimizi saran bir iç yangınıdır. Tırmalar durur yüreğimizi. Bazı pişmanlıkların telafisi vardır. Hataların farkına varıp elinden gelen gayreti göstererek telafi edebilirsin. Dünyada işlediğimiz günahlara, yaptığımız hatalara karşı duyduğumuz pişmanlık telafi şansı olanlardandır. Ama bir de telafisi olmayan pişmanlıklar vardır. Ahirette yaşayacağımız pişmanlık bunun en mühim örneğidir.

Rabbimiz Furkan Sûresi 27-28. ayetlerde işte tam da böyle bir sahneyi gözlerimizin önünde canlandırır.

“O gün her zalim ellerini ısırıp keşke peygamber ile beraber kurtuluş yolunu tutsaydım diyecek. Yazıklar olsun bana! Keşke falancayı dost edinmeseydim."

Haydi gözlerini kapat ve bu sahneyi canlandır gözünde dostum. Bu dünyadaki tercihlerimizin, yapıp ettiklerimizin hesabını vereceğimiz o büyük gün gelmiş. Amel defterini eline almışsın. En derin, geriye dönüşü olmayan pişmanlığınla karşı karşıyasın. Bu pişmanlık dünyadakilere hiç benzemiyor. Nasıl sardıysa dört yanını dişlerini etine geçiriyorsun. O yangını, gönlünü saran pişmanlık ateşini bedeninle de yaşıyorsun adeta. Ve keşke diyorsun, keşke peygamberle birlikte aynı yolu tutsaydım.

Dünyada hiç merak etmedin belki de Allah Resûlünün yolunu, sevdiğin ünlülerin hayatını bildiğin kadar bilmedin onu. Senin için o an yaygın olan trendler, fenomenler öncelikliydi. Tuttuğun yol onların yoluydu. En güzel örneğin ardına düşmedin.

'Keşke' diyerek haykırıyorsun pişmanlığını. "Ya veyleta! Yazıklar olsun bana! Keşke falanı dost edinmeseydim."

Feryadın inletiyor dört bir yanı. O çok sevdiğin, yediğin içtiğin ayrı gitmeyen can yoldaşların, "Haydi bir daha mı geleceğiz bu dünyaya, hayatımızı yaşayalım, eğlencenin dibine vuralım." diyerek seni ardına takıp sürükleyen dostların bırakıp gitmişler.

Yapayalnızsın, amellerinden başkası yok yanında. "Yazıklar olsun!" diye iniliyorsun.

Seni hayra çağıran, hak yola davet eden arkadaşları sıkıcı diye bir bir silmiştin hayatından. Cennet yoldaşı olacak dostlardan fersah fersah kaçmıştın. Belki de sıradan ve sıkıcı gelmişti sana. Şimdi ise en büyük pişmanlığın.

Haydi aç gözlerini dostum. Hala seçim şansın varken, dost bildiklerinin listesini gözden geçir. En büyük pişmanlığın olacak cinsten kim varsa uzaklaş onlardan. Cennet yoldaşı olacak dostlara koş, cennete girerken “Dostum nerede?” diyerek gözleri seni arayacak dostlara koş. Birbirlerini Allah rızası için sevenlerin arşın gölgesinde gölgeleneceği müjdesiyle arşın gölgesine koş...

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum