Sabır; aktif bir direniştir

...

“Ve onlar Rablerinin rızasını elde etmek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda gizli açık harcayan, kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte dünya hayatının güzel sonu (cennet) sadece onlarındır.” (Rad 22)

Dünya hayatı yaşarken hiç bitmeyecek gibi gelen, insanı kendine doğru çektikçe çeken, gözlerini boyayan bir hayattır. Bu hayatın bir sonu vardır dostum! Bu sonun güzel mi yoksa kötü mü olacağını da bizim bu hayattaki seyrimiz belirler.

Güzel bir son için ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğini de Yüce Kur'an-ı Kerim'den öğreniriz. Rad Suresi 22. ayette Yüce Rabbimiz "Ve onlar Rablerinin rızasını elde etmek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda gizli açık harcayan, kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte dünya hayatının güzel sonu (cennet) sadece onlarındır” buyurur.

Haydi, bu ayet çerçevesinde kendimizi bir yoklayalım. Öncelikle Rabbimizin rızasına talip miyiz? Attığımız her adımda, söylediğimiz her sözde kimi razı etmeye çalışıyoruz? Karşımıza çıkan her türlü zorlukta Allah rızasına ermek için sabredebiliyor muyuz?

Sabır sadece susmak değildir dostum, sabır aktif bir direniştir. Yılmadan yıkılmadan yola devam etmektir. Nefsin seni dünyaya meylettirirken nefsine direnerek kıldığın namaz sabır örneğidir. Karşındaki insana kızıp öfke ile bağırmak yerine Allah rızası için sukûnetini koruyabilmek sabır örneğidir. Hastalığa, zorluğa, her türlü sıkıntıya söylenmeden direnmek sabır örneğidir. Sor bakalım kendine: “Allah rızası için sabredebiliyor muyum?” diye.

Diğer bir özellik ise; Allah'ın sana rızık olarak verdiklerini gizli açık infak edebiliyor musun? Öncelikle cebindeki parayı kendinden mi biliyorsun, Rabbimden mi? “Ben kazandım, ben çabaladım” diyerek hep “ben” diyenlerden misin yoksa “Rabbim neyim varsa senin lütfundur” diyenlerden mi?

Hayrın bazen açığı makbuldür, bazen gizlisi. Nefsini şımartmamak, gösterişten uzak olmak için gizlice verirsen ne güzel. Bazen de enaniyet karışmayacağından eminsen diğerlerini teşvik için açıktan vermek de makbuldür. Kazancının ne kadarını infaka ayırıyorsun, haydi sor kendine?

“Kötülüğü iyilikle sav” ayetini âlimler iki şekilde anlamıştır. Birincisi; bir kötülük işlediğinde hemen ardından bir iyilik yap ki onu yok etsin, kötülükte ısrar etmeden yönünü hayra çevir.  Diğer bir görüş ise sana kötülük edene kötülükle mukabele etme. Ona iyilikte bulun. Nefse gerçekten ağır gelen, dünyada acı verse de ahireti mahmur eden muhteşem bir ahlak örneğidir bu.

Haydi, dostum bırak sosyal medyada geçen o "Alttan aldık yeteri kadar, bundan sonra herkes ederi kadar " tarzı afilli sözleri! Sen bu âleme nefsini, egonu beslemeye, büyütmeye gelmedin! Sen nefsinle mücadele ederek kemale ermeye geldin. Af yolunu tut ve güzel bir sona, cenneti âlaya layık olanlardan ol inşallah. Gazan mübarek ola...

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum