Nazargah-ı ilahi

...

“Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.” (Mutaffifin, 14)

İnsanlar bizlerin dış görünüşüne bakar, Rabbimiz ise kaşımıza gözümüze, boyumuza posumuza değil, kalplerimize bakar dostum! Bu sebeple “nazargah-ı ilahi” diye isimlendirilir gönül hanemiz. Peki Rabbimizin nazargahı olan kalbimiz ne âlemde? Kalpler aklanır, paklanır, arınır ya da kirlenir paslanır, hastalanır. Bakım ve tedavi ister bizden, bedenimiz gibi gıda ister. Nedir kalbin gıdası? Allah’ı anmaktır. Kalpler Allah’ı anarak huzur bulur dostum. Peki kalbin paslanması da nedir?  Rabbimiz Mutaffifin Suresi 14.ayette “Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır” buyurur. Bak Allah Resulü ne güzel anlatıyor bize “Kul bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur, bundan vazgeçip tevbe ve istiğfar ettiği zaman kalbi parlar. Eğer günah işlemeye devam ederse o siyah nokta artar ve kalbi istila eder. İşte Yüce Allah’ın Kur’an’da zikrettiği kalp paslanması budur.” İşlediğimiz her günahla kirlenir gönül evimiz. Kalbimizdeki kibirle, bencillikle, kin ve hasetle kirlenir. Yalanla, gıybet ve dedikodu ile kirlenir. Tevbe edip dönmedikçe yanlışlarımızdan en sonunda kararır, paslanır dostum! Acaba bizim kalbimiz ne durumda?

Zünnun-i Mısri Hazretleri kalbin kararmasının 4 alameti vardır der. Haydi bakıp yoklayalım kalbimizi;

1) İbadetin lezzetini alamaz

2) Allah korkusu hatırına gelmez

3 )Gördüklerinden ibret almaz

4 )Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.

Bu özelliklerin biri dahi varsa temizlik zamanı gelmiş geçiyor demektir. Belki de kıldığımız namazlardan lezzet alamayışımız, namazdan az önce yaptığımız gıybettendir. Dilimizdeki zikirlerin yavan kalışı kalbimizdeki hasettendir, bencilliktendir. Günahlarımızın canımızı acıtmaması, uykularımızı kaçırmaması kalbimizdeki kin kalıntılarındandır. Nazargah-ı ilahi olan gönül hanemizi tövbe ve istiğfar ile temizleyip,  Allah’ı anarak gıdalandırmanın vakti geldi geçiyor dostum. Kalp boşluk götürmez. Onu hayır ile doldurmazsan batıl hücum eder.

Şair Nabi’nin dediği gibi:

Âyine-i idrakini pâk eyle sivâdan

Mihman mı gelir hâne-i nâ-pâka, hicab et!

(İdrak aynanı mâsivâdan arındır, pak olmayan haneye misafir mi gelir hicab et, utan!)

Kin nefret, haset ve her türlü manevi kirden arındırdığımız, tertemiz gönül hanelerimiz olsun inşallah.

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum