Salih amel

...


"İşte onların Allah yolunda bir susuzluğa, bir yorgunluğa ve bir açlığa düçâr olmaları, kâfirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşmanlara karşı bir başarı kazanmaları ancak bunların karşılığında kendilerine salih bir amel yazılması içindir. Çünkü Allah iyilik yapanların mükafatını zayi etmez." (Tevbe Suresi 120. ayet)

Salih amel kavramını çokça duyarız. Öyle geniştir ki bu kavram... Rabbimizin rızasını temel alarak yaptığımız her türlü faydalı iş, salih amel kapsamındadır. Niyetimizi gözden geçirerek başkalarını razı etme, takdirini kazanma arzusu gibi dünyaya bakan taraflarını elediğimizde, yani niyetimizi halis bir hale getirdiğimizde pek çok iş salih amel kapsamına girer, ahiret sermayemiz olur.

Nedense biz bu kavramı namaz, oruç, zekat gibi belirli ritüellere hasrederek daraltırız. Oysa öylesine geniş kapsamlıdır ki... Mesela niyetine Rabbini razı etmeyi koyarak yerden bir taşı, bir çöpü kaldırıp atmak salih ameldir. Oturup ders çalışman mı gerekiyor? "Ya Rab! İnsanların yardımına koşabileceğim, dertli kullarınn derdini hafifletebileceğim, vatanıma, milletime katkı sağlayabileceğim bir meslek için çalışıyorum" diyerek besmeleyle başlarsan çalışma masanda otururken çözdüğün her soru salih amele dönüşür. Ama niyetinde para kazanıp rahat bir hayat sürmek olursa sadece bu dünyaya yönelik kazananlardan olursun.

Evini mi süpürmen gerekiyor? Çek besmeleyi... "Rabbim senin rızan için" de, bak sana ağır gelen o iş nasıl da salih amele dönüşecek. Hatta akıttığın ter, çektiğin yorgunluk, açlık, susuzluk… Niyetin hangisi olursa her biri salih amel sevabıyla dönecek.

Hocam abartma! Ter dökmekle, yorulmakla salih amelin ne ilgisi var diye mi düşünüyorsun yoksa? O vakit gel seninle Tevbe Suresi 120. ayeti okuyalım

"İşte onların Allah yolunda bir susuzluğa, bir yorgunluğa ve bir açlığa düçâr olmaları, kâfirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşmanlara karşı bir başarı kazanmaları ancak bunların karşılığında kendilerine salih bir amel yazılması içindir. Çünkü Allah iyilik yapanların mükafatını zayi etmez."

Tebük seferinde inmiş bir ayet bu dostum. Sanma ki sadece savaş için geçerli. Hayatımızın her anında niyetimize Allah rızasını alarak yaptığımız her iş, çektiğimiz her yorgunluk, hatta susuzluk bile salih amel . Mesela mümin bir kardeşimize yardım için birazcık yürüdük, sıcak bir gün de birazcık terledik. İşte o ter Allah katında öylesine kıymetli ki. Mümin kardeşimizin derdine çare olmak için çektiğimiz her sıkıntı karşılığında salih amel sevabı dolacak hanemize. Hatta vatanımızı, milletimizi dünya arenasında öne çıkaracak her başarı, her ödül, her buluş, her icat, düşmanları kızdıracak her başarı salih amel. Haydi o vakit var mısın hayır da yarışarak salih amelleri toplamaya…

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum