Her ağaç gelecektir aslında

...

Doğal hayatın en önemli öğelerinden birisi olan ağaç sadece şehrimiz ya da ülkemiz için değil, dünyamız için de çok önemli konumda. Geçmişten beri bu konuya dair pek çok söz söylenmiş, atasözleri ve deyimler ortaya çıkmıştır. Konunun önemi ve faydalılığı artık herkesçe kabul görmüş durumda. Son yıllarda şehrimizde de bir yandan çeşitli mimari yapılar ortaya çıkarken bir yandan da daha sağlıklı ve düzenli bir yeşillenme çabaları görüyoruz. Hem bireysel olarak insanlarımız çeşitli fidanlar dikmeye başladı, hem de yerel yönetimler çeşitli idari yetkililer ve kurumlarda bu konuda somut güzel çalışmalar yapıyor. Bunun sonuçları olarak daha yeşil bir Kastamonu görmek de bizi umutlandırıyor. Fakat tabi ki bunu yeterli görmeyip bu alandaki iyi niyetli gayretin daha da üst seviyeye taşınması gerek. Bunun için ise sadece yöneticilerin, idarecilerin çabası ve girişimleri yeterli olmayacaktır. Topyekûn bir anlayış ve gayrete ihtiyacımız var. Halkımızda bunun işaretlerini görmek mümkün.

Hani o insanın yüzüne gülümseyen çeşitli meyve ağaçlarını görmek istiyoruz dört bir tarafta. Tıpkı bizim zamanında dalından meyveler koparıp keyifle yediğimiz günler gibi çocuklarımız da ağaçlar görsünler, dalından koparıp meyveler yesinler, bu mutluluğu yaşayıp yine çocuklarına da yaşatmanın yolunu arasınlar. Ağaçlar belki sadece bugünün meselesi ya da günlük bir durummuş gibi sanılabilir. Fakat her ağaç gelecektir aslında. Her ağaç bir kültür yansımasıdır. Ağaçlara sahip çıkmak bu konuda duyarlı olmak geleceğe sahip çıkmaktır.

Türlü faydalarına şahit olduğumuz ağaçlar giderek büyüyen gelişen şehirlerimiz de tek nefes alma kaynağımızdır. Ağaç dikmek aslında insanın geleceğe dair bıraktığı kalıcı bir izdir. Bir bakarsınız faydasını görenin duasını alırsınız bir bakarsınız yeni dikilecek ağaçlara ilham olursunuz. Her açıdan tarifsiz bir güzellik simgesidir. Bahçelerin bağların hatta yamaç dağların süsü güzel fidanlarımız. Fidan dikmeliyiz ve ağaçlar konusunda olabildiğince hassas olmalıyız. Bu konuda sadece sözlü değil uygulamada da gayretler gösterip bu konunun gelecek nesillere kadar ulaşması çok önemli olduğunu hepimiz çok iyi algılamalıyız. Elimizden geldiği kadar boş yerimiz varsa fidan dikelim. Hazır fidanları kökünden kesmeyelim, budayalım.

Gölgesinde bir insan otursa meyvesinde bir kuş yese yine sevabı bize yazılıyor şöyle bir düşünelim Cenab-ı Allah’ın büyüklüğünü ağaç dikip hem ağaçta faydalanıyoruz artı bir de kurban olduğum Allah bize mükafat veriyor sevap yazıyor hamd olsun sizlerin de fidanlarımız konusunda duyarlı olduğunuzu tahmin ediyorum.

Doğanın bize cömertçe verdiği hediyeleri düşünürsek bizim de ona karşılığını vermemiz gerekir. Doğaya verilebilecek en güzel hediye ağaç dikmektir. Bir fidanı toprakla buluşturmak, büyüyüp yeşermesini sağlamak kendiniz ve çocuklarınızın geleceği için atabileceğiniz en önemli adımlardan biridir.

Yaşamın devam etmesi için gerekli olan oksijenin büyük bir bölümünü ormanlar sağlar. Yapılan araştırmalara göre yetişkin bir çam ağacı, 40 kişinin bir saatte havaya verdiği karbondioksiti 1 saatte oksijene dönüştürür. 1 hektar çam ormanı yılda 30 ton oksijen üretir. Ormanlar yalnızca oksijen kaynağı olmakla kalmaz, aynı zamanda erozyonu, kuraklığı ve kökleriyle su tutarak sellerin oluşmasını önler.  Ormanlar doğal ses yalıtımı sağlayarak gürültüyü azaltır, beden ve ruh sağlığımız üzerine olumlu etkileri vardır. Bütün bu faydaları düşündüğümüzde ormanları korumanın ve ağaç dikmenin önemini daha iyi anlayabiliriz.

Çevremizde ormanlık alanların oluşturulması için ağaç dikim çalışmaları giderek artıyor. Siz de fidan bağışı yaparak ya da uygun alanlara fidan dikerek bu anlamlı hareketin bir parçası olabilirsiniz. Sadece tek bir fidan dikerek yeni bir yaşamın başlangıcına katkı sağlayabilirsin

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum