Güneş tutulması ve deprem konusu
...
25 Ekim’de bizleri bir güneş tutulması bekliyor. 25 Ekim Salı günü yaşanacak olan bu güneş tutulması Türkiye’den de görülebilecek. Kastamonu’da da hava o gün için parçalı bulutlu. Yani bizler de bu güneş tutulmasını izleyebileceğiz. Saatler 11.58’i gösterdiğinde başlayacağı belirtilen güneş tutulması toplam 2 saat sürecek. Aslında heyecan dorukta diyebiliriz. Ancak tabi ki ortaya atılan deprem olacak söylemleri de tedirgin etmiyor değil.
Deprem olacak mı? Aslında bu söylemlerin çıkış nedeni 1999 depremi. Güneş tutulmasından 1 hafta sonra meydana geldi bu büyük deprem. Böyle bir tez ortaya atıldığı için de her güneş tutulmasında bizler aynı konuyu tartışmaya başlıyoruz; ‘DEPREM’
Bununla ilgili küçük çaplı bir araştırma yaptım. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi, astrofizikçi, Prof. Dr. Ersin Göğüş, yapılan araştırmalar sonucu güneş tutulması ile deprem arasında bir ilişki olduğuna dair bilimsel bir kanıta ulaşamadıklarını belirterek, “Yerbilimci hocalarımız, hazır böyle bir şey konuşuluyorken, uyarımızı yapalım diyerek depreme dikkat çekmeye çalışıyorlar. Yanlış anlaşılmasın, bu yanlıştır demiyorum, farkındalık yaratma çabalarını anlıyorum ama depremlerin güneş tutulması ile alakası yoktur. Ay’ın, Yer ile Güneş arasına girmesi ve Güneş’i örtmesine tutulma denir. Bu olurken kütle çekimi yani dünya üstüne yüklenen kuvvet çok minimal mertebelerde artar, deprem oluşturacak türden bir çekme oluşmaz. Yani Güneş tutulması ‘Hadi şu Türkleri bir sallayayım’ demez” diyor.
Aslında astrofizikçi Göğüş de bunu açıkça ifade ediyor: “Depremin, güneş tutulmasıyla bir alakası yoktur.”
Başka bir yerde de yine 25 ekimde gerçekleşecek olan güneş tutulmasıyla ilgili bir açıklama yapılmıştı. Orada da “Prof. Dr. Naci Görür, güneş tutulmalarının depremlere olası etkisine dair önemli açıklama yaptı…” diyordu. Prof. Dr. Naci Görür açıklamasında; “Kimi takipçilerim soruyor: ‘Bu ay güneş tutulması olacak. 17 Ağustos 1999 depreminden önce de olmuştu. Endişeliyiz hocam ya tekrar olursa’ diyorlar. Ay Dünya ile Güneş arasına girdiğinde bu olay gerçekleşir. Bu olay sırasında üç gezegen de aynı sırada olduğu için Dünya üzerine daha fazla çekim uygularlar. Bu çekim hem hidrosferde hem de litosferde kabarmalara neden olur. Kimi zaman litosferdeki kabarma 25-30 cm varabilir. Normalde bu çekim kuvveti büyük depremlere neden olmaz. Ancak kimi yerlerdeki faylar aşırı stres biriktirmiş ve deprem üretmeye zaten hazır hale gelmiş ise o faylar üzerinde depreme neden olabilir. Yani bardağı taşıran son damla rolü oynayabilir.”
Aslında burada da aynı şeyler ifade ediliyor. Ancak burada dikkat çekilen başka bir detay var. 3 gezegenin aynı sırada olması dolayısıyla dünya üzerinde fazla bir çekim uygulandığı ve bu çekiminde atmosfer katlarında kabarmalara neden olacağı belirtiliyor. Ancak bu kabarmaların da depreme neden olacağı düşünülmüyor. Eğer faylarda aşırı bir stres birikmesi varsa o zaman bu bir depreme yol açabilir. Ancak burada bizlerin sorması gereken soru; ‘Güneş tutulması depreme neden olur mu?’ değil. ‘Biz depreme hazır mıyız?’ olmalı.
Çoğumuzun evinde bir deprem çantası dahi bulunmuyor ki bu çok sakıncalı. Ülkemiz fay hatları üzerinde. Hele ki Kastamonu Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde kurulu. Yani demem o ki bizler hazırlıklı olmalıyız. Evlerimizde bir acil durum planı oluşturmalıyız. Öyle ki aile bireylerimizle birlikte bir tatbikat yapmalıyız. Deprem anında neler yapılacak, sonrasında ise nerede toplanılacak, en yakın toplanma alanı neresi… Bunların konuşulup tatbik edilmesi gerekiyor. Unutmayalım ki bizler bir deprem ülkesinde yaşıyoruz. Her an her şey olabilir düşüncesiyle tedbirimizi almamız gerekiyor.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.