Kader üzerine sorular -3

...

SORU: Böyle bir tartışmanın içinde olduğumuzda şu şekilde söyleyebilir miyiz? İhmal edenler suçlu, eğer ihmal olmasaydı, o insanlar kurtulabilirdi. Yani Allah, ezeli ilminde o insanların yapılacak bir koruma odasına gireceğini bilerek, onların ecellerini farklı bir zaman ve mekan için takdir etmiş olabilirdi. Ne zaman olurdu bilemeyiz ama belki bugünden daha ileriki bir zamanda. Böyle demek doğru olur mu?

CEVAP: Biz sadece üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Kitap ve sünnete göre yaşamakla mükellefiz. Takdir Allah'ın. Ama biz tercihimizi Allah'ın koyduğu kural ve prensiplere göre yaptığımızdan imtihanı başarıyla vermiş oluruz.

SORU: Adam bana diyor ki, eğer tedbir alınsaydı o insanlar ölmezdi.

CEVAP: Tedbir alınsaydı, alınmasaydı olmuş olan olaylar için söylemek boş ama zahire bakarız. Sebeplere göre o orda olmasaydı ölmeyecekti diyebiliriz. Ama eğer ölecekse bir şekilde orada olur. 

SORU: Şöyle demek doğru olur mu bu durumda; eğer tedbir alınsaydı, bunu ezeli ilminde bilen Allah, o işçiler için farklı bir zamanda ecel takdir etmeyi murad edebilirdi. Yani o zaman dediğin kesin olmamakla birlikte doğru olabilir, diyebilir miyiz?

CEVAP: Bunları bilemeyiz. Fakat Peygamberimiz ‘sıla-i rahim yapın ömrünüz uzasın’ diyor. Aynı şekilde dua edin bela ve musibetler ortadan kalksın diyor. Demek ki bazı şeyler bazı şeyleri etkiliyor. Ama fazla dalmamak gerekir.

ECEL

SORU: Ecel nedir?

CEVAP: Ecel; Belli bir zaman parçası ve bu parçanın sonu; vakit ve son demektir. Bir şey için belirlenmiş zaman dilimine ecel denir. İnsanın veya herhangi bir canlının eceli, kendisine tâyin edilen ömürdür. "Ecelin gelmesi" ise, tâyin edilmiş bulunan ömrün son bulması, yani ölümdür.

Allah indinde her canlı için tâyin edilmiş bir ecel vardır. Eceli geldiğinde dünya hayatı son bulur. "Eğer Allah, insanları, yaptıkları her haksızlıkta cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar erteler. Ecelleri (süreleri) geldiği zaman da bir an dahi ne geri kalırlar, ne de ileri geçerler."

"Eceli geldiği zaman bir kimsenin ölümünü Allah geciktirmez" Ecel, kazâ ve kaderle ilgili bir meseledir. Nasıl diğer olayları Allah, geçmiş ve geleceği kuşatan ilmiyle belirlemişse, eceli de ilmiyle takdir etmiştir. "Öldürülen kişi de eceliyle mi ölmüştür? Öldürülmüş olmasaydı daha bir müddet yaşayacak mıydı, yaşamayacak mıydı?" gibi sorular ister istemez akla gelmektedir.

"Bir canlıya ömür verilmesi de, ömründen kısaltılması da mutlaka bir kitapta (yazılı)dır"

Selefiyye, Mâturidiyye ve Eş'ariyye'den oluşan Ehl-i Sünnet âlimlerine göre ecel daha çok, "Allah'ın canlıların öleceğini bildiği zaman" diye tarif edilir. Buna göre ecel, hayat süresi ve ölüm için takdir edilen zamanı ifade ettiğinden kaderle ilgili bir konudur. Bu sebeple canlıların her birinin yaşayacağı ecel, tek olup kesinlikle değişmez. Hiçbir canlı kendisi için takdir edilen zamandan önce hayat bulamayacağı gibi, hakkında takdir edilen ölüm vakti gelmeden de ölmez

Ecelin ileri alınması ya da geriye bırakılması mümkün değildir. “Bir canlının eceli gelip çatınca, Allah onu asla geri bırakmaz; Allah işlediklerinizden haberdardır.” Her insanın bir eceli olduğu gibi her ümmetin (topluluğun) de bir eceli vardır. “... Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldimi, bir an ne geri kalırlar, ne de ileri giderler.”

"Her ümmetin (takdir edilmiş) bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geriye atabilirler, ne de bir an ileriye alabilirler (Allah'ın takdir ettiği vakitte yok olup giderler)."

EVLİLİK

SORU: Evlilik niçin önemlidir?

CEVAP: Bazı şeyler takdir-i ilahidir yani ezelde takdir edilmiştir. Bazı şeyler ise imtihandır. Her şeyin adalet üzerine olması gerekmiyor, çünkü burada imtihan var. Ayrıca onun adalet anlayışıyla bizimkisi çok farklı sabır, şükür ve dua ile hem imtihan başarılı sonuçlanır ve hem de gelebilecek daha zorlu sorulara karşı önlem alınır, ya da o imtihanlar gelmeden dua kalkanıyla yok edilir. 

TEVEKKÜL

SORU: Tevekkül Nedir?

CEVAP: Tevekkül, Müslümanların kadere olan inançlarının bir sonucudur. Tevekkül eden kimse, Allah'a kayıtsız şartsız teslim olmuş, kaderine râzı kimsedir. Fakat, nasıl kadere inanmak tembel tembel oturmayı, herşeyden el etek çekmeyi gerektirmiyorsa, tevekkül de tembellik ve miskinliği gerektirmez. Gerçek mütevekkil, çalışmadan kazanılamayacağını, ekmeden biçilemeyeceğini, amelsiz Cennet'e girilemeyeceğini, ihlâsla ibâdet ve tâatte bulunmadan Allah'ın rızâsına kavuşulamayacağını bilir.[2179] 

Tevekkül bu anlamda, bütün çalışmaları yaptıktan, bütün görevleri yerine getirdikten sonra duyulan bir iç huzur ve doyumluluk, bir yönden de Allah’ın vereceğine râzı olma ahlâkıdır. ‘Tevekkül’, güçlü bir iman ve Allah’ın emrine uymada sürekli bir kararlılıktır. Tevekkül eden (mütevekkil), yaptığı tevekkülle bir faydayı elde eder, bir zarardan kurtulur. Onun hakkıyla yapacağı tevekkül ona böyle bir sonuç kazandırır ki, böyle bir sonucu başka bir şeyle elde etmek mümkün değildir. Allah’a tevekkül, O’nun yardım ve desteğine güvenmedir, en uygun çalışmayı yapan, kulluk görevlerini yerine getirenlere iyi sonuç vereceğinden emin olmaktır. Kulun tevekkülü, Allah’ın o kuluna yeterli oluşunun bir sebebidir. Kur’an, mü’minleri tıpkı takvâda olduğu gibi, böyle bir tevekküle teşvik ediyor.[2181] Tevekkül, hakka tam bağlılık, azimli ve kararlılık sahibi olma unsurları ile güçlenir, yerine getirilir. Mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül ederler.[2182] Onlar sürekli olarak ‘Hasbuna’llahu ve ni’me’l-vekîl; Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’ derler.[2183] Kur’ân-ı Kerim’de “azm” kelimesi ve türevleri toplam 9 yerde geçer. Tevekkül kelimesinin türediği “v-k-l” ve türevleri ise toplam 70 yerde kullanılır.

SORU: Çocuğun cinsiyetin önceden belirlenmesi işi kadere müdahale midir?

CEVAP: Ben Hz. Ömer'in cevabıyla cevaplayayım. "Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz." Yanı yaptığımız her şey bizim kaderimiz olur. Hastalıktan kaçarsak başka bir kaderden başka bir kadere kaçmış oluruz. Çünkü kader bizim kararlarımızdır. 

Hocam, yaptığınız her şey kaderdir. Cinsiyeti ister siz belirleyin ister belirlemeyin. İster çocuk doğmasın diye önlem alın ister almayın hepsi kaderdir. Kaderden bu anlamda kaçış yok. Sadece bir halde diğer bir hale kaçmış oluyoruz. Çünkü kader bizim seçimlerimizle oluşur.

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum