Çalışmaktan yorulması gerekenler aramaktan yoruluyor

...

Genç nüfustaki işsizlik sorunu, her geçen gün büyümeye artmaya devam ediyor. Türkiye, nüfusa göre üniversite öğrenci oranında Avrupa lideri. Üniversiteye girmek için baraj puanlarının kaldırılmasıyla bu oranın daha da artması bekleniyor. Ancak Türkiye’de üniversite mezunu olanlar iş bulmakta zorlanıyor. Daha da önemlisi Türkiye’de üniversite mezunlarında işsizlik oranı ilköğretim mezunlarından daha yüksek. Genç nüfusun tam olarak yönetilememesi, üretime dahil olmaktan daha çok tüketim içinde yer alması ile genç işsizlik sorunu büyümektedir. Türkiye’de eğitimini tamamlayan gençler arasında ilköğretim ve lise öncesi okullardan mezun olmuş gençlerin, lise ve yükseköğretim mezunu gençlere göre işsiz kalma olasılığı daha az. Yani, eğitim sorununun çözülmesi, genç işsizliğin çözümünde yeterli değildir.

Tüm Avrupa’da eğitim seviyesi artıkça iş bulma oranı yükseliyor. Bunun tek istisnası ise Türkiye. Karşımızdaki tablo, genç nüfustaki işsizlik sorununun giderek büyüdüğünü, özellikle de eğitimli gençlerdeki sorunun ön planda olduğunu gösteriyor. Onlarca üniversiteli genç, ya işsiz ya da kendi alanı olmayan başka işler yapıyor mecburiyetten. Büyük bir beklenti ile sınavlara hazırlanıp dershanelere gittiler, özel ders aldılar, daha iyi bir gelecek vaadi ile üniversite sınavında başarılı olup hayal kurdular. Hayallerine üniversiteyi bitirerek kavuştular.

Maddi manevi imkânlarından feragat eden aileler çocuklarının üniversite mezunu olursa kendilerinden daha iyi bir yaşam süreceğini hayal ederek ellerindeki tüm imkânları seferber etmekteler. Bu fedakârlığın sonucunda üniversite bitiren gençlerin durumu her geçen gün daha vasıfsız işlerde daha düşük maaşlarla çalışabilmek için bile adeta yarış halindeler. En verimli çağlarında açlıkla, geleceğe dair bir umut besleme şansı bile olmadan yuvarlanıp gidiyorlar ve bu dev işsizler ordusu gün geçtikçe büyüyor.

İŞKUR tarafından Ocak 2022 için açıklanan iş arama sürelerine göre 1 yıldan uzun süredir iş arayan gençlerin sayısı 474 bin... Sadece işsiz sayısı ve oranı değil iş arama süresinin uzunluğunun da arttığı aşikar. Profesyonel genç işsizlerin sayısı yaklaşık yarım milyon. Gençler işsizlik riskine daha açık oldukları için bu sorundan en fazla etkilenen grubu oluşturuyor.

 İş sahibi olmak gençler için yalnızca ekonomik bağımsızlığın değil aynı zamanda yetişkinliğe geçişin de bir yoludur. Eğitimli gençler arasında işsizliğin yaygınlaşması hissedilen gerilimin şiddetlenmesine yol açmakta. Mezun olduktan sonra iş bulamamak, para kazanamamak gençlerin başarısızlık ve hayal kırıklığı duyguları yaşamasına neden olmaktadır. İşsizlik gençlerde kaygı, depresyon, suçluluk, öfke ve çaresizlik duygularına ve sosyal ilişkilerde başarısızlığa yol açmaktadır. İşsizliğin ve işsizlik kaygısının psikolojik etkileri düşünüldüğünde, üniversitelerin bünyesinde işsizlik kaygısı yaşayan öğrencilere psikolojik destek verecek ve iş arama motivasyonu sağlayacak danışmanlık merkezlerinin oluşturulması veya var olan merkezlerin bu yönde işlev kazanması faydalı olacaktır. İşsizliğin genç nüfus üzerindeki etkilerini ele alacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Özellikle yıllar içerisinde işsizliğin ve buna bağlı yaşanan kaygının etkisini tespit etmeyi amaçlayan boylamsal çalışmalar yapılmasının faydalı olacağı kanaatindeyim.

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum