Bir zamanlar Çatalzeytin ve Türkeli’de ‘çocuk kaçıran sırtlanlar’ vardı!!!

...

Bugün sizlere Osmanlı arşiv belgelerinde araştırma yaparken bulduğum ve çevirisini yaptığım, ülkemizdeki vahşi hayatın geçmişteki varlığına işaret eden bir belgeyi sizlerin istifadesine sunuyorum.

Sadece ülkemizde değil, dünyamızda insanoğlunun her geçen gün teknolojik anlamda ilerlemesi ve betonlaşmayı gittikçe artırması doğal kaynakların azalmasına, küresel ısınmasın ilerlemesine ve bunlara bağlı olarak da doğal ortamında yaşamını devam ettiren birçok canlının soylarının tükenmesine neden olundu. Ve bu tükeniş hala devam etmekte… Ülkemiz ormanlarında neslinin tükendiğini sandığımız birçok hayvan türünün bugün, doğaya yerleştirilen fotokapanlarla tekrar varlığı kanıtlanıyor. Örneğin vaşaklar, çizgili sırtlanlar gibi. Çizgili sırtlanlara güneydoğu bölgemizde rastlanıldı. Ayrıca Kastamonu’nun Daday ilçesinde de yol kenarında bir vaşak ölüsüne rastlanıldı. Ve bunun gibi çeşitli izler…

Doğal hayatın gizemlerini sadece fotokapanlar yakalamaz. Belgelerle de bu gizemleri yakalayabiliriz. İşte bu gizemlerden bir iz!!!

Kastamonu’nun sahil ilçelerinden olan Çatalzeytin, Osmanlı Devleti’nde Kastamonu Livası’nın Ginolu kazasına bağlı bir divanıydı. Yani bir mahalle idi. Ayandon ise günümüzdeki Çatalzeytin ilçesine sınır olan, Sinop’a bağlı Türkeli ilçesinin eski adıdır. Aslında Ayandon, Hamamlı Köyü’nün eski adıdır, ancak idari birim olarak günümüzde Türkeli’ye karşılık gelmekte.

Araştırmamıza konu olan belgede 1872 yılında Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesi ve Sinop’un Türkeli ilçesinde sırtlanların varlığından bahsetmektedir. Bu sırtlanların insanları telef ettiğinden hatta çocukların ve güçsüz ve zayıf kişilerin sırtlanlar tarafından kaçırıldığı ifade edilmektedir. Üç-dört senelik bir zamanda 84 kişinin bu sırtlanlar tarafından öldürüldüğü belirtilmektedir. Belgede bu hayvana karşı İnebolu Kaymakamlığı ve Sinop Mutasarrıflığına tedbir alınması konusunda bazı önlemler öneri olarak bildirilmektedir. Bu önlemler arasında dikkat çeken sürek avına çıkılması gerektiğidir. Ancak cevap olarak bu tedbirin uygulanamayacağı bildirilmiş ve sebep olarak da hayvanın kış mevsiminde tamamen ortadan kaybolup bahar ortalarında ortaya çıkması ifade edilmiştir.

Bu hayvanı öldürene de belediye sandığından 2000 kuruş ödül verileceği ilan edilmiştir. Bu vesileyle bu hayvanın hakkından Allah’ın izniyle gelineceği İstanbul’a bildirilmiştir.

Bölge tarihinin aydınlatılması konusunda farklı, önemli ve ilgi çekici olan bu belgenin Çatalzeytin ve Türkeli tarihine katkı sunacağına inanıyorum. Umarım bu araştırmamız farklı çalışmalara ışık olur.

Belgenin orijinal çevirisini sizlerin istifadesine sunuyorum.

“Belge özeti: Ayandon ve Çatalzeytün (Orijinal belgenin Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde başlığı Çatalzeytin yerine cebel-i zeytün yazılmıştır bu yanlıştır.) taraflarında zuhur edip nüfus telefine sebep olan sırtlan canavarının verdiği zararların giderilmesi için tedbir alınması

Hâkipâ-yi âliye-i cenâb-ı vekâletpenâhiye

Ma‘ruz-ı çâker-i kemîneleridir ki

1Fî 18 nisan sene 88 tarihleri ve kırk üç numarasıyla muvaşşahan hâme-pirâ-yı ta‘zîm olan emirnâme-i sâmi-i cenâb-ı vekâletpenâhîleri mutâla‘a oldu vukû bulan istihbârât üzerine

2Madde be madde keşîde-i silk buyurulan dürer-i nasâyih ve tenbîhât cenâb-ı vekâletpenâhîleri menguş-i guş-i mutâva‘at kılındıktan sonra mevâdd-ı mezkûra üzerine malûmât-ı sıhhiye-i kemterânemin dahî ilâve-i itâsına

3Lüzûm gözükmekle ber-vech-i âti beyan-ı halle ictisâr olundu mevâdd-ı mebsûtadan birincisi sinop mülhakâtından ayandon ve çatalzeytün taraflarında zuhûr eden sırtlan canavarının def ‘i mazarratı keyfiyeti olub bu husus

4ibtidâ-yi vürûd-ı kemterânemde istimâ‘ ve hatta bu hayvan-ıhabîsin bayağı hanelerden çocuk çalmak ve günagün desîselerler dâme tedbîr-i tedmirden kurtulmak gibi ahvâl ve evzâ‘ı istihbâr olunmasıyla ve hususiyle telefâtın

5yekûnü yüzlerce olduğu beyan kılınmasıyla bunu dehne mukaddeme-i ketm-i nüfus misillü zannederek resmen mahallinden isti ‘lamdan mâ ‘adâ hafiyye memuru dahî sevk edüb ol vakit bâ defter olduğum ma ‘lûmât-ı sıhhiyeye göre

6 üç dört sene zarfında eylediği telefâtın yekûnü seksan dört nefere bâliğ olduğu ve öyle tevâtür eyledikleri gibi hile ve desâyiş olmayub yalnız bulduğu çocuk ve bîkudretlere tasallut eylediği ve bunun def‘i içün

7 teşebbüs olunan tedbir dahî birkaç öcü sevkinden ibâret idüğü anlaşılmaktan nâşi der’akib sinob mutasarrıflığıyla İnebolu kâimmakamlığına teblîgât-ı müessire icrâsıyla kış içinde haftada bir kere yevm-i malûmât

8 ve dikkat husûsunda ol havâli kazâ ve nevâhîde ‘umûm sürek avı icrâsı tenbih olunmuş ise de alınan cevabda işbu hayvan mevsim-i şitâda külliyen guyûbet ederek ancak bahar evsatında zuhûr eylemekte olduğundan

9 bu icraatın bittabi mevsim-i mezkûra terki gösterilmiş ve suret-i cereyân  mâh-ı ol vakit 2 muharrem sene 89 tarihli ‘âcizânemle hâkipâ-yi cenâb-ı vekâletpenâhîlerine bildirilmişti şu esnada canavar mezkûrun  İnebolu ve sinob

10 …….üç nefer çocuk telef eylediği istihbâr olunmasıyla der‘akib sinob mutasarrıflığıyla İnebolu kâimmakâmı telgrafhaneye celb olunarak lisân-ı ehemmiyetle heman iş ‘âr-ı sâbık hükmünün icrâsı tenbih ve bununla beraber

11 canavar-ı mezkûrdan birini telef ve irâe eden belediye sanduğundan iki bin kuruş mükâfât verileceği dahî  ilan ve tefhim kılınmış ve bu suretle yakınlarda bi lutfihî te ‘âlâ  hakkından gelineceği me’mûl ve muntazır  Kangırı mültezimi maddesiyle

12 diğer irâde-i sâmîleri dahî netîce-i tahkîkâtıyla  iş ‘âr ve inhâ olunmak mukarrer bulunmuş olmağla ol babda emr u ferman hazreti men lehül emrindir.

Hicrî: 21 Rebiülevvel sene 1289

Rûmî: 18 mayıs sene 1288”

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum