Anne-babanın ‘karne’ sınavı

...


2022-2023 eğitim ve öğretim yılında öğrencilerin yarıyıl tatili yarın başlıyor. Ailelerin karne alan çocuklarına yaklaşımlarının oldukça önemli olduğunu belirten uzmanlar, karnedeki notların dönemsel performansı yansıttığının unutulmaması ve kötü not karşısında çocuğa ‘yetersiz’ ya da ‘başarısız’ olduğu hissinin yaşatılmasından kaçınılması gerektiğini ifade ediyor. Cezalandırıcı ve ödüllendirici yaklaşım da işlevsel değil, özellikle maddi ödüllerden kaçınılması gerek.

Öğrencilerin yarıyıl tatiline çıktıkları bu haftada karneler, bazı çocuklar ve aileleri için mutluluk verirken bazı çocuklar için tahammül etmesi zor bir durum ortaya koyuyor. Bu sebeple ailelerin karne alan çocuklarına yaklaşımları oldukça önemli. Çocuğunuzun karnedeki notları ne olursa olsun sizin bu karneye yüklediğiniz anlam ve beklentileriniz çocuğunuzun duygusuna doğrudan yansıyacaktır.

Öncelikle karnenin yalnızca o dönemki öğrenme performansını yansıttığını unutmamak gerek. Öğrenciler de bu farkındalığı ne kadar küçük yaşta edinirlerse o kadar bilinçli birer öğrenci olacaklardır. Karneyi bu şekilde sağlıklı değerlendirdiğimizde çocuklarımız da kendilik algılarıyla ilgili çıkarımlarda bulunmayacaklardır. Kötü notlar içeren bir karneye sahip olan bir çocuk kendisini ‘başarısız’ ya da ‘yetersiz’ gibi etiketlerse bu hayatı boyunca kendine bakışını etkileyecek ve de yapabileceklerini, kapasitesini sergileyebilmesine engel olacaktır. Bunun yanı sıra çok güzel notlara sahip olan bir çocuğun da kendilik değerini yalnızca akademik başarıya bağlı hissedebilmesi de aynı derecede olumsuz olacaktır. Yalnızca başarıya odaklı olmak mükemmeliyetçilik ve performans kaygısı gibi başka birçok sorunu da yanında getirebiliyor.

Kötü notlar içeren bir karneye cezalandırıcı bir yaklaşım sergilememenin yanı sıra güzel notlar içeren karneye de gereğinden fazla ödüllendirme yapmamak oldukça önemlidir. Karnesini alan çocuğa ebeveynin yaklaşımı ‘bakalım bu dönem nasıl bir performans sergilemişsin’ gibi dönemsel çabaya vurgu yapmak olmalı. Bu tutum ile çocuğun geliştirmesi gereken alanlar ve güçlü olduğu alanlar hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün olacaktır. Bu sayede çocuk da kendilik algısına yara almadan performansını değerlendirebilecek ve eleştirilmeden, yapıcı çıkarımlarda bulunabilecektir.

Ceza ve ödül birbirinden farklı algılansa da ikisi de işlevsel değildir. Özellikle maddi ödüllerden kaçınmak oldukça önemli. Cezanın olumsuz etkileri gündemde sıklıkla paylaşılıyor ancak ödülün de bu denli işlevsiz olduğu genelde gözden kaçırılıyor. Olumlu olarak algılanan ödüllendirmede dikkat edilmesi gereken nokta çocuğun içsel motivasyonunu artırmak olmalı. Maddi ödüller buna katkı sağlamadığı gibi dışsal motivasyona bağımlı kılıyor. Bu sebeple karne için verilen ceza ve ödüllerden uzak durmak önemli.

Özet olarak karnenin yalnızca dönem boyunca sergilenen akademik yatırımın bir sonucu olduğunun fark edilmesi gerek. Bu sayede ceza ve ödüllendirme yerine daha sonraki dönemler için daha sağlıklı planlama ve uygulamalar birlikte yapılabilir. Unutmayalım ki çocuklarımıza vereceğimiz en güzel ödül onlarla yaptığımız olumlu paylaşımlardır.

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum