Domuz gribi...
...
Grip, influenza adıyla bilinen
virüsler nedeniyle oluşan yüksek ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, kuru
öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan bir enfeksiyon hastalığıdır. İnfluenza
virüsleri ‘Orthomiyxoviridae’ ailesinin bir üyesidir. Antijenik yapılarına göre
tiplere (İnfluenza A, B, C, D) ve dış zarfta bulunan proteinlerine
-hemaglutinin (H) ve nöraminidaz (N)- göre alt gruplara (H1N1, H3N2 gibi)
ayrılırlar. İnfluenza A ve B virüsleri insanlarda hastalık yapabilmektedir.
(İnfluenza A insan, domuz, at, kanatlı hayvanlar, İnfluenza B sadece insanlar)
İnfluenza A virüsünün önemli bir özelliği farklı türlere ait alt grupların,
birbirinden genetik materyal alışverişine açık ve bu şekilde farklı bir virüsün
oluşmasına da son derece elverişli olmasıdır. Bu durum virüsün, yeni
enfeksiyonlar oluşturmasına, epidemilere ve pandemilere neden olmasına yol
açar. İlk olarak 2009 yılında Meksika’da tanımlanan “domuz gribi” ise influenza
A virüsünün H1N1 alt grubu nedeni ile oluşur. H1N1 2009-2010 yıllarında küresel
çapta salgına sebep olmuştur.
Domuz gribi belirtileri diğer yaygın
grip türleriyle aynıdır. Domuz gribisemptomları özellikle Covid-19
semptomlarına da benzerlik gösterebilir ve bu iki hastalık kolaylıkla
karıştırılabilir. Özellikle altta yatan sağlık sorunları ve hastalıkları
bulunanlar daha yüksek risk altındadır. Akciğer enfeksiyonu (pnömoni) ve
solunum yetmezliği yaşamı tehdit edebilir. Uzun süreli ve dirençli ateş, genel
durum bozukluğu, solunum sıkıntısı, bilinç bulanıklığı gibi bulguların
varlığında mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Domuz gribinin başlıca belirtileri
şöyle sıralanmaktadır: ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas-eklem ağrısı, baş
ağrısı, üşüme, titreme, yorgunluk hissi, ishal, mide bulantısı ve kusma (nadir)
...
Grip
ya da domuz gribi olduğu düşünülen hastalarda uygun testler yapıldığında, hastalığın
tanısı konulabilir. İnfluenza tanısı için çeşitli laboratuvar test yöntemleri
kullanılabilir. Bu testler şöyle sıralanmaktadır: Nükleik asit amplifikasyon
testleri (RT-PCR), Hızlı antijen testleri, Kültür-virüs izolasyonu, Serolojik
tanı (antikor testleri), ELISA.
Günlük
pratikte güvenilir ve hızlı sonuç vermeleri nedeniyle en sık kullanılan
yöntemler PCR ve hızlı antijen testleridir. Bu testler için en ideal örnek
nazofarengeal sürüntü örneği olup, burundan ve boğazın içinden bir pamuklu
çubuk ile örnek alınarak elde edilir.
Hızlı
antijen testleri ile İnfluenza A ve İnfluenza B varlığı tespit edilebilir iken,
PCR testi ile alt grup (H1N1-domuz gribi) analizleri yapılabilmektedir.
...
Risk grubundaysanız dikkat!
Domuz
gribi, herhangi bir tedavi uygulanmaksızın kendiliğinden iyileşebilir. Ancak risk
grubundaki kişilerde, mutlaka domuz gribi tedavi edilmelidir. Risk grubundaki
kişiler şöyle sıralanmaktadır:
Hamileler,
6-59 ay arası çocuklar ile 50 yaş üstü yetişkinler, kronik hastalığı olanlar: Astım
dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı,
kronik karaciğer, kronik böbrek hastalığı, nörolojik hastalıkları olanlar, bağışıklığı
baskılanmış hastalar, obezite hastası kişiler, sağlık çalışanları, özellikle 6
aydan küçük çocuklarla temasta bulunanlar, 5 yaş altı ve 50 yaş üstü kişilerin
ev temaslıları ve bakım verenler...
...
Aşılanma önemli
Her
yıl yenilenen mevsimsel grip aşıları, H1N1 (domuz gribi aşısı) ve H3N2 gibi o
yılki grip mevsiminde en yaygın olması beklenen üç veya dört grip virüsüne
karşı koruma sağlar. Bu nedenle grip aşısının her yıl Ekim ayında yaptırılması
gerekmektedir. Ancak risk grubundaki kişiler, daha önce yaptırmadılarsa, Şubat
ayına kadar aşıyı yaptırabilirler. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC)
6 aydan büyük herkes için yıllık grip aşısı yapılmasını önermektedir. Domuz
gribinin tedavisinde istirahat ve destek tedavilerinin yanı
sıra influenza virüsünde etkili antiviral ilaçlar kullanılabilir. İnfluenza ile
ilişkili ateş, baş ağrısı ve miyalji (kas ağrısı) gibi semptomları tedavi etmek
için parasetamol veya nonsteroidanti inflamatuar ilaçlar kullanılabilir.
...
Korunmak için önlemler...
Grip (influenza) virüsü damlacık
yoluyla bulaşır. Öksürüp hapşıran kişi, virüs içeren çok sayıda damlacığı
etrafa yayar. Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile
hastalık bulaşır. Bu nedenle gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için
öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille, mendil bulamıyorsa kolları ile
kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır. Ellere bulaşan virüs
buradan dokunulan her yere yayılır. Gripli kişi sık sık ellerini yıkamalıdır.
Su ve sabun bulunamadığı durumda el antiseptikleri ile eller ovalanarak da
temizlik sağlanabilir. Domuz gribinin bulaşması mevsimsel griple aynıdır, ancak
H1N1 yani domuz gribi domuz eti yenildiği için bulaşmaz. Gribin toplumda
yayılmaması için, virüsün en çok saçıldığı hastalığın ilk günlerinde, okula,
işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir. Ev halkını korumak için eller sık
sık yıkanmalı, oda havalandırılmalıdır. Özellikle yakınında hastalığın ağır
seyretme riski olan kişiler varsa hasta kişinin maske takması yararlı
olacaktır. Maske, ağız ve burunu tam kapamalı, ıslandığında değiştirilip eller
yıkanmalıdır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.