Yerine getirilmeyen sorumluluklar aileyi tehdit ediyor

...


Evlilik, birlikte bir hayatı paylaşmaktır. Bu paylaşım sadece aynı evi paylaşmak ya da fiziksel bir paylaşım olmayıp, güven duygusu temelinde karşılıklı saygı ve sevgiyi de kapsar. Evlilik iki farklı bireyin biz olabilmesidir. Biz olabilmenin temel şartı da eşine değer verdiğini hissettirmektir.

Evlilik bu temeller üzerinde kurulduktan sonra, evliliğin sürdürülebilmesi için de uğraş ve mücadele gerek. Bu da ancak eşlerin sorumluluk almaları ve bu sorumluluklarını yerine getirmesi ile mümkün olabilir.

Evliliklerde eğer yeterli sorumluluk almayan taraf varsa bu durum, iki nedenle olabilir. Birinci neden, kişiye ilk çocukluk döneminden itibaren evlendiği güne kadar hiçbir sorumluluk verilmemesi. Tüm ihtiyaçlarını ailesinin karşıladığı birey, evlendiğinde de eşinden ailesi gibi davranmasını bekler. Yani her şeyi eşinden bekler. Eşinin zorlamalarıyla sorumluluk almaya başlasa da burada sağlıklı bir evlilik sürdürmek çok zorlaşıyor. Bu durumda eşi ya bu durumu kabullenecek ya da boşanmaya giden bir süreç yaşanacak.

Eğer sorumluluk almayan birey bu konuda direnç göstermeyip değişim konusunda istekli olursa evlilik ilişkisinde çok güzel ilerlemeler sağlanabilmektedir.

Sorumluluk almama konusunda diğer bir neden ise evlilikte yaşanılan birçok sorunlar nedeniyle taraflardan bir tanesinin ya da her ikisinin de daha önce aldığı sorumlulukları almamaya başlamasıdır. Burada pasif agresyondan bahsedebiliriz. Karşı tarafa açıkça tavır koyulmaya başlanmıştır. Ego savaşları, haklı çıkma çabası, eşinin hassas olduğu konuların özellikle üzerine giderek üzmeye, yıpratmaya çalışmak, cinselliği cezalandırma aracı olarak kullanmaya çalışmak, daha önce evde yaptığı yemek, çamaşır ütü gibi işleri yapmamaya başlamak, eve geç gelmeler ya da gelmemeler, evdeyken haftalarca hiç konuşmama, maddi kısıtlamalar, ailesi ile iletişimi kesme. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Bu tür sorunlar, evlilik terapilerinde sonuç kısımlarından çok, evlilik ilişkisini bozan sebepler kısmı ön plana çıkar. Bardak dolmuş ve taşmaya başlamış. Bir taraftan güncel sorunları çözmeye çalışırken diğer taraftan bardağın taşmasına neden olan, geçmişten gelen nedenleri de ortaya çıkartıp çözmek gerekir ki bardak bir daha taşmasın. Çözüm kısmında da eşlerin evliliği sürdürme kısmında aynı düşüncede olmaları ve sorunların çözümü için kendi üzerlerine düşen sorumlulukları alıp bu konuda adımlar atmaları önemli. Evlilik terapisine geldiklerinde dışarıdan bakıldığında düzelmez, bitti gibi görünen evliliklerin sağlıklı bir şekilde sürmeye devam edebildiğine uzman olarak defalarca tanık olabiliyoruz.

Etiketler :
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum