‘Umut bekleyen bedenlere can olun’;

‘Umut bekleyen bedenlere can olun’

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi (KEAH) Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül, Ankara’da görev yaptığı dönemde organ bağışını yakından desteklediklerini ve verdiği desteklerle birçok hastaya böbrek nakli yapılarak sağlıklarına kavuşturulduğunu ifade etti. Ergül, KEAH’ta da kurulu olan Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğünün çalışmalarını her zaman omuz omuza çalışarak desteklediklerini söyledi....

KEAH Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Prof. Dr. Zahide Doğan Ay ve Hemşire Elif Yılmaz, Başhekim Prof. Dr. Zafer Ergül ve hastane yönetimine teşekkür edip, vatandaşlara organ bağışı çağrısında bulundu. 

Organ bağışı nedir?

Organ bağışının ne olduğu ve nasıl yapıldığıyla ilgili koordinatörlük tarafından şu bilgiler paylaşıldı; “Organ bağışı bir insanın organlarının bir kısmının ve ya tamamının beyin ölümünün ardından başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin verilmesidir. 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli hakkındaki kanunda: ‘18 yaşından büyük ve akli dengesi olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir’ denir. Sağlık Bakanlığı’nın katılımıyla, “Ulusal Organ ve Doku Nakil Koordinasyon Sistemi” kurulmuştur. Ülkemizde Organ nakli ile ilgili her türlü karar “Ulusal Organ ve Doku Koordinasyon Sistemi Yönergesi” ile belirlenmektedir. Bu sistemde tüm organlar için bekleme listesi mevcuttur. Doku uygunluğuna bakılarak bu sıraya göre nakil yapılmaktadır. Hiçbir şekilde bireysel veya özel bağış ve organ nakli yapılmamaktadır.”

Organ bağışının dini yönü

“Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. ‘Kim bir insana hayat verirse O sanki bütün insanlara hayat vermişçesine hayat kazanacaktır.’ (Maide Suresi, ayet 32) ‘Organınızı vereceğiniz kişi yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur.’ (Kıyame Suresi, ayet 3-4)

Beyin ölümü

“Beyin ölümü gerçekleşen kişide solunum ve dolaşım yoğun bakım koşullarında ventilatör gibi destek makinelerine bağlanarak sürdürülebilirken, beyin fonksiyonları yapay olarak sürdürülemez. Bu nedenle beyin ölümü gerçekleştiğinde, ‘72 saat içinde ne kadar tedavi verilirse verilsin ölüm kaçınılmazdır’ kişi tıbben ölü kabul edilir.”

Bitkisel hayat

“Beyin sapı sağlamdır. Beyin fonksiyonları azalmış ya da tamamen kaybolmuş olabilir. Ama tam anlamıyla ölüm olmamıştır. Bu hastalar aylarca ya da yıllarca hareketsiz yaşamaya devam etmekte ve bazen de düşük bir olasılıkla iyileşerek normale dönebilmektedir. Beyin ölümü vazodaki çiçeğe, bitkisel hayat ise saksıdaki çiçeğe benzetebiliriz. Vazodaki çiçek istesek de istemesek de birkaç gün sonra solacak ve kuruyacaktır. Oysa ki saksıdaki çiçek suladığımız müddetçe solmayacaktır. Bitkisel hayattaki insanların organları asla organ naklinde kullanılamaz. Ülkemizde nakli yapılan doku ve organlarını şöyle sıralayabiliriz; kalp kapağı, kornea, kemik, kemik iliği, deri, böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas, ince barsak. Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinotörlüğü olarak, 2021 yılında 8 kadavra donör çıkarılmıştır. 29 kişi de organ bağışında bulunulmuştur. 2022 yılında 40 kişi organ bağışında bulunmuş olup gerekli eğitim ve çalışmalarımız devam etmektedir.” (Bülten)


Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum