‘Şiddeti önlemek için bir yol haritası belirlenmeli’;

‘Şiddeti önlemek için bir yol haritası belirlenmeli’

Sağlık-Sen Kastamonu Şube Başkanı Mehmet Öz, Kasım Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu'nu kamuoyuyla paylaştı. Öz, açıklamasında, köklü bir çözümün, toplumsal duyarlılığı artırmaktan geçtiğini vurgulayarak; "Şiddet sadece maruz kalanı değil, çalışma arkadaşlarını ve ailelerini de olumsuz etkilemektedir. Sağlık çalışanlarımızı kutsal mesleklerine küstürmekte, iz bırakan yaralarla yaşamlarını sürdürmeye mecbur etmektedir. Bunun için toplumun tüm paydaşlarının Sağlık Bakanlığı öncülüğünde bir araya gelerek, şiddeti önlemeye karşı bir yol haritası belirlemesi gerekmektedir" ifadelerine yer verdi....

"SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZI KUTSAL MESLEKLERİNE KÜSTÜRÜYOR"

Bir önceki aylara göre şiddet olaylarında ve mağdur sayısında nispi bir azalmanın yaşandığına fakat alınan önlemlere ve yapılan tüm çağrılara rağmen sağlıkta şiddet, çalışanları ve sağlık sistemini tehdit etmeye devam ettiğine vurgu yapan Sağlık-Sen Şube Başkanı Öz; "Yıllardır verdiğimiz mücadeleyle; şiddet davalarının kamu davası niteliğine dönüşmesini, beyaz kod uygulamasının getirilmesini, cezaların yüzde 50 artırılmasını, hapis cezalarının ertelenmemesini ve şiddetin katalog suçlar arasına girmesini sağladık. Ancak cezaların artırılmasına rağmen uygulamalarda sıkıntılar yaşanması sağlık çalışanlarımızın adli mercilere karşı olan güvenini zedelemektedir. Bu nedenle gelinen nokta gösteriyor ki şiddeti önlemek için yasal düzenlemeler tek başına yeterli değil. Çünkü alınması gereken belli bir önlem silsilesi olduğu da bilinen bir gerçek. Bu noktada yapılması gereken sağlık tesislerinin fiziki şartlarını iyileştirmekten geçiyor. Sağlık Bakanlığı tarafından bazı hastanelere x-ray cihazlarının yerleştirilmesi şiddeti önlemek için önemli bir adım. Ancak bu uygulamanın tüm Türkiye’de bir an önce yaygınlaştırılması gerekiyor. Silah, bıçak ve benzeri yaralayıcı cisimlerle hastaneye girişler artık son bulmalıdır. Güvenlik görevlilerinin yetki ve sorumluluklarının artırılması için de gereken adımlar çok geç olmadan, daha fazla can yanmadan atılmalıdır. Tüm bunları yaparken şiddeti önlemek için toplumsal bir mücadelenin zeminini oluşturmanın da yolları aranmalıdır. Çünkü köklü bir çözüm toplumsal duyarlılığı artırmaktan geçmektedir. Şiddet sadece maruz kalanı değil, çalışma arkadaşlarını ve ailelerini de olumsuz etkilemektedir. Sağlık çalışanlarımızı kutsal mesleklerine küstürmekte, iz bırakan yaralarla yaşamlarını sürdürmeye mecbur etmektedir. Bunun için toplumun tüm paydaşlarının Sağlık Bakanlığı öncülüğünde bir araya gelerek, şiddeti önlemeye karşı bir yol haritası belirlemesi gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.

"KARAR, SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YİNE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAMASINA NEDEN OLDU"

Kasım Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu'na göre, 20 saldırganın neden olduğu 15 şiddet vakasında 23 sağlık çalışanının mağdur olduğunu dile getiren Mehmet Öz; "Bir önceki ay, 32 saldırganın neden olduğu 19 şiddet vakasında, 36 sağlık çalışanını mağdur olmuştu. Kasım ayındaki 15 şiddet olayının 14’üne hasta ve hasta yakınları neden olurken, 1’ine kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi. Kasım ayında yaşanan şiddet vakalarının 14’ü hem sözlü hem fiili, 1’i sözlü olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının 10’u hastanelerde, 3’ü sahada, 1’i aile sağlık merkezinde yaşanırken, 1 olay ise SABİM üzerinden tehditle gerçekleşti. Ay boyunca yaşanan 15 şiddet olayında; 9 doktor, 5 acil tıp teknisyeni, 4 güvenlik görevlisi, 2 hemşire, 3 diğer sağlık çalışanı mağdur oldu. Şiddet vakalarına sebebiyet veren 20 saldırganın 6’sı hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. Gözaltına alınan 6 saldırgan serbest bırakıldı. 1 saldırgan hakkında soruşturma başlatılırken, 7 saldırgan ise tutuklandı. Saldırganların serbest bırakılmasına dair kararlar adli mercilere olan güveni sarsmaktadır. Kasım ayında verilen böyle bir karar, sağlık çalışanlarının yine hayal kırıklığı yaşamasına neden olmuştur" şeklinde konuştur.

"SAĞLIKTA ŞİDDETLE MÜCADELEYE KATKI SAĞLARLAR"

Sağlık yaşanan şiddet vakalarının bir kaçından bahseden Öz; "İzmir'in Torbalı ilçesinde çalıştığı aile sağlığı merkezinde çıkan kavga sonrası ‘beyaz kod’ veren aile hekimini, olaydan 1.5 ay sonra takip edip, sopayla darp eden kardeş 3 sanık hakim karşısına çıktı. ‘Kamu görevlisine karşı silahla, kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama’ suçundan 2 yıl 3'er aydan 6 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talebiyle açılan davada, hâkim sanıkların tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi. Bu üzücü karar sonrası Eskişehir’de verilen bir karar ise sağlık çalışanlarına umut oldu.Görevi başında beyaz kod vermek zorunda kalan hekimin açtığı hakaret davasında, mahkeme örnek bir karara imza attı. Sanığın 420 gün adli para cezası ile cezalandırılması talebiyle açılan davada, hakim ‘eylemin sağlık personeline karşı alenen işlendiğinin’ anlaşıldığını belirterek, cezanın 735 gün üzerinden verilmesine karar verdi. Böylelikle sanık, 22 bin 50 Türk Lirası adli para cezasını çarptırıldı.Dikkat çekici bir gelişme ise Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşandı. Burada görev yapan doktor R.B., görevi başında kendisini tehdit eden hastasını, uzlaşma hükümleri kapsamında bir miktar parayı, kanser hastası çocuklar yararına çalışan bir vakfa bağış yapmak şartıyla af etti. Doktor R.B.’nin, basın organları tarafından “örnek davranış” olarak kamuoyuna yansıtılan bu tavrı elbette takdire şayandır. Dileriz ki zaman zaman tanık olduğumuz bu tür erdemli davranışlardan, şiddet olaylarına neden olanlar da kendi paylarına düşen dersleri çıkarırlar ve sosyal çevrelerini bilinçlendirmek suretiyle de sağlıkta şiddetle mücadeleye katkı sağlarlar" dedi. (Bülten)


Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum