7 TEMMUZ 2021
YENİDEN Refah Partisi (YRP) İl Başkanı Abdullah Aktaş, partisinin ekonomi politikalarına ilişkin açıklama yaptı.
Dünyanın yüzde 70’inin denizlerden oluşmasına karşın, küresel çapta tüketilen gıdanın sadece yüzde 2’lik kısmını denizlerden, yüzde 98’inin ise karadan ve kısıtlı kaynaklardan sağlandığına dikkat çeken Aktaş, Yeniden Refah Partisinin özellikle su ürünleri üretiminin geliştirilmesine yönelik hedeflerine değindi.
“İKTİDARIMIZDA BALIKÇILIK BAKANLIĞI KURACAĞIZ”
YRP iktidarında ‘Balıkçılık Bakanlığı’ kurarak Karadeniz’de somon gibi ihracat getirisi yüksek olan balık türlerinin yetiştirilmesinin sağlanacağını ifade eden İl Başkanı Aktaş, şunları dile getirdi; “Yeniden Refah Partisi olarak ülkemizin ekonomi problemlerini nasıl çözeceğimiz, genel merkezimiz tarafından hazırlanan iki adet kitapta milli kaynak paketlerimiz açıklanmıştı. Arzu edenler parti web sayfamızdan ya da il başkanlığımızdan konu ile ilgili bilgi edinebilirler. Şimdi de Kastamonu’muzun yerel bazda ekonomik sorunlarını çözebilmek için il başkanlığı olarak yedi adet kaynak paketi üzerinde çalışmalar yapmaktayız. Tamamladığımız çalışmalardan birincisi olan ‘balıkçılık’ bu haftaki basın açıklamamızın konusunu teşkil etmektedir. İlk kaynak paketimiz Balıkçılık… Balıkçılıkta, dünyanın en önemli ikinci balık üreticisi olan ve yılda 30 milyar dolar ihracat yapan Norveç’i örnek almak doğru bir tercih olacaktır. Dünyamızın yüzde 70’i denizlerden yüzde 30’u ise karadan oluşuyor. Buna karşılık gıdamızın sadece yüzde 2’lik kısmını denizlerden sağlarken yüzde 98’ini karadan ve kısıtlı kaynaklardan sağlıyoruz. Denizlerin gelecek nesillere de yeteceğinden emin olmak için sürekli olarak bilim tabanlı çalışmak, çevresel sorumluluğun ve ekonomik sürdürülebilirliğin bilincinde olmak gerekiyor. Norveç, dünyanın en büyük deniz mahsulü üreticilerinden biri. Zengin doğal kaynakları, balıkçılığa olan geçmişten gelen kültürel yatkınlığı ile kaynak yönetimi ve sürdürülebilirliğine olan yapısal yaklaşımı Norveç’in küresel başarısındaki önemli faktörlerdir.”
“BALIK ÜRETİMİ İÇİN GEREKLİ TEKNOLOJİK YATIRIMLARA DESTEK OLACAĞIZ”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün su ürünleri yetiştiriciliğinin, dünyanın deniz ürünleri talebini karşılamada son derece önemli bir role sahip olduğunu kabul etiğini hatırlatan Abdullah Aktaş; “Norveç su ürünleri yetiştiriciliği, günümüzde dünyanın önde gelen programları arasında yer alıyor ve en yüksek kalitede ürünlerle talepleri karşılıyor. Norveç’in sürdürülebilir balıkçılıktaki en önemli başarılarından biri Norveç somonu… 1 kg Norveç somon balığı yetiştirmek için bin 500 litre tatlı su gerekirken sığır etinin aynı miktarda üretilebilmesi için 14 bin litre gerekmektedir. Norveç’te somon üretiminde mümkün olduğunca az atığa neden olan etkili bir besin zinciri içerisinde hareket ediliyor. Balık yemlerinin yüzde 70’i bitkisel protein, yüzde 30’u yabani ve çiftlik balıklarından elde edilen deniz proteininden oluşuyor. Somon balıklarının yemleri içerisindeki yabani balıklardan elde edilen balık unu ve balık yağı, aşırı avlanmayı önleyerek doğal kaynakları korumak için kısmen bitkisel maddelerle değiştirilmiştir. Bunlar, insan tüketiminde kullanılmayan balık atığı ve balıktan yapılırlar ve sadece aşırı avlanmaya maruz kalmayan türler kullanılır. Norveç Gıda Güvenliği Otoritesi (FSA), somon üretiminde genetiği değiştirilmiş organizmalı yem kullanılmasına izin vermez. Sürdürülebilir balıkçılık ekosistemi korumak, gelecekteki protein ihtiyacı için çok önemli. Şu anda aldığımız kalorinin sadece yüzde 2’si deniz ürünlerinden geliyor. Hayvan etlerine baktığımızda 1 kg sığır etinin çevresel maliyeti çok yüksek. Çiftlik hayvanları içinde en verimlisi balık. Örneğin 1 kg somon eti için
1.15 kg. yem yeterken, bu oran diğer hayvanların yem tüketimine oranla az. 1 kg koyun eti elde etmek için 6.3 kg yiyecek veriliyor, büyükbaş içinse yaklaşık 12 kg yiyecek harcanıyor. Somon balığı tüm yıl boyunca erişilebiliyor. Somonun hiçbir kısmı çöp olmuyor geri dönüşüme önem veriliyor. Yumurtadan itibaren 2.5-3 yıl sonra somon ortalama 5 kg. ağırlığa erişiyor. Somon gibi yağlı balıklar, omega 3 açısından zengindir ve bu besinlerin tüketimi, bağışıklık sistemini destekler. İnflamasyon, vücudun enfeksiyonlarla savaşma şeklidir fakat kronik hale geldiğinde bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir. Omega 3 yağ asitleri, inflamasyonun azalmasına yardımcı olarak bağışıklığın desteklenmesine yardımcıdır. Ayrıca omega 3 yağ asitleri, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol seviyelerini azaltmaya, böylece kalp hastalığı riskini düşürür. Omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA, trigliserid seviyelerini düşürerek, kolesterol birikimini önlemeye de yardımcı olur. Türkiye’de Somon yetiştiriciliği bakımından en iyi şartlar Karadeniz’dedir. Dolayısı ile Somon yetiştiriciliği, 170 km sahil şeridi olan Kastamonu’muza da hem ülke ekonomisine hem de hem de işsizliği önlemeye büyük katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte hem somon hem de alabalıkları Karadeniz’de yetiştiriciliği 8 ay mümkün iken biz bilim ve teknolojiyi kullanarak bu işlemi yıl boyuna yaymayı ve şu an 25 bin ton olan denizde alabalık üretiminin Karadeniz’de 100 bin tona ve sonrasında 300 bin tona çıkarılmasın sağlayacağız. Ayrıca hiç üretimi yapılmayan ve yaklaşık yıllık olarak 30 milyon dolar ödediğimiz Norveç somonunu Karadeniz’de yetiştirerek hem 30 milyon dolarlık ithalatı bitireceğiz hem de bunu 100 milyon dolar ihracata çevirmek için gerekli teknolojik yatırımların yapılmasına destek olacağız. Ve daha sonrada ihracatımızı Norveç seviyelerine çıkarabilmemiz mümkün olacaktır. Bu potansiyel ülkemizde mevcuttur. Sadece bu potansiyelin mevcut teknoloji ve bilim ve Milli Görüş ruhu olan kadrolarla desteklenerek yürütülmesi germektedir. Ve bu konuda üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde Balıkçılık Bakanlığı kurularak, öncelikle Karadeniz’de somon yetiştiriciliği olmak üzere tüm denizlerimizde de farklı farklı balıklar yetiştirerek ülke ekonomimize büyük katkılar sağlanacaktır.” (Bülten)
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.