(9 MART 2016)
Pazartesi günkü ‘Başka bir Kastamonu’ başlıklı yazımda ilimizde son dönemde, özellikle turizm adına, tarihi kimliğin ortaya çıkarılması adına yapılan çalışmalara değinmiştim. Geçmişe dönük eleştiri ve sitemlerimi de ilettiğim satırlarımda, çok önemli gördüğüm teleferik projesinden Nasrullah Meydanı’na, Bakırcılar Çarşısı’ndan Şeyh Şa’ban-ı Veli Caddesi’nde yürütülen çalışmalara kadar Kastamonu turizmi için önem arz eden çalışmalara ve bu çalışmalara her kesimin elinden geldiğince destek vermesi gerektiğine vurgu yapmıştım.
Lakin, gördüm ki; memleketin bekası için yapılan çalışmalara veya yetersiz gördüğümüz noktalara getirdiğimiz eleştiriler, belli bir kesim tarafından ‘birilerine yaranma’, ya da’gerçekleri gizleme çabası’ şeklinde yorumlanmış. Bugüne kadar böyle bir çabamızın olmadığını ‘Kastamonuluyum’ diyen herkes çok rahatlıkla idrak edebilir diye düşünüyorum. Gazetemizin internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarımızda, Pazartesi günkü yazımla ilgili onlarca yorumdan bazıları var ki, gerçekten dikkat çekici. Elbette herkesin bir dünya görüşü var, yaşama bakışı farklı. Her görüşe saygı duymak gerek.
***
Yazımıza yapılan yorumlardan bir tanesi aynen şöyle;
‘Ah rahmet olası Rıfat Ilgaz nasıl anmayız seni.
Yine buram buram siyasi yalakalık tüten bir yazı gördüm memleketimle ilgili.
Yine demokrat zihniyet suçladı biz cumhuriyetçileri.
Havasındanmı, suyundanmı bir türlü anlayamadım.
Balıkların hamsisi vuruyorda kıyıya, bu sığ zihniyet neden vurur karamıza, bilemedim.
Bak bu yazıyı yazan sayın AKP yalaması düzen yazarı arkadaşım!!!
Turizm öyle kafana göre teleferik yapmakla kazanılmaz!!!
Eğer kafana göre teleferik yapmakla ekonomi kazanılsaydı, aynı zihniyet tarafından kurulan ve dünyanın en büyük teleferik sistemlerinden biri olan Küre Teleferik Hattı atıl durmazdı!!!
Öncelikle Kastamonu soyuluyor!!!
Bunu idrak edebilmek lazım.
Nasılmı soyuluyor’
Milletin bir tarafına koyan adam, Kastamonu’dan çıkardığı bakırın vergisini başka ilin vergi dairesine ödeyerek başlıyor soygun.
Sonrada vergi affı istiyor, hemde hangi vergi dairesinden biliyor musun’
Tabiki Kastamonu’dan.
Yani anlayacağın muhafazakarlık adı altında din-kitap diyerek başa gelenler götürüyor pastayı.
Aynı sayın Babaş’ın başkan olunca maaşları ödemek için kredi araması, ama makam aracını son model yapması gibi saçmalık dolu memleket.
Şimdi işlerin rengi değişti, belediyeyide ortak yapmaya başladılar soygunlarına!!!
Milli Emlak ile el sıkışıp zoraki imara açılan arsaları imara açılmadan kim kiralamışsa 49 yıllığına, soygunun başıda o!!!
Esasında bunları sende biliyorsun ama işine gelmediği için yazamıyorsun belkide…
Gelelim turizme.
‘Turist olmadan turizmci olunmaz’ sözünüilk defa duyanların turizm yatırımı yapması, anca bu kadar olur!!!
Kaleyle kule arasına teleferik kurmak değil mesele!!!
Bunu sıradan orta sınıf bir iş adamı bile yapabilecek kapasitede!!!
Bu bir yatırımmı’
Allayıp pullayıp konuşuyorsunuz neredeyse bir yıldır!!!
Sen koyabiliyor musun Cumhuriyet Meydanı’ndan Ilgaz’a teleferiği’
İşte Kastamonu turizminin önü böyle açılır.
Adamlarda bu çalma hırsı varken ve sizde çıkar amaçlı kalemşörlük meziyeti olunca, daha Kastamonumuz çok soyulur ve şehrimizi il yapmak isteyen başbakanlara alkış tutar milletimizde.
Ölenlerin ruhuna el Fatiha…!’
***
Sayın okurumuzun görüşlerine katılır veya katılmazsınız. Lakin ‘çok önemli’ veya ‘vizyon’ diye sunulan çalışmaların halk nezdindeki itibarı açısından değerlendirildiğinde, okurumuzun eleştirilerinin dikkat çekici olduğunu düşündüm. Acaba ‘bunlar gerçekten önemli projeler değil mi’, yahut ‘bu çalışmaların ne anlama geldiği halka yeterince anlatılamadı mı’’ diye düşünmekten de kendini alamıyor insan.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.