Ülkemiz özellikle son birkaç yılda çok büyük sorunlarla yüzyüze geldi. Öyle ki, o ‘medeniyet beşiği’ dediğimiz Avrupa’da hemen hiçbir ülkenin kaldıramayacağı sorunlarla tek başına ve kararlılıkla mücadele eden bir Türkiye var bugün.
Daha önce çeşitli emareleri hissedilse de asıl 15 Temmuz’da gün yüzüne çıkan büyük ihanet çetesi bir yandan, ülkemizin doğusunu yangın yerine çeviren PKK’lı katil sürüsü diğer yandan devletimizin altını oymaya çalışırken, son dönemde bir de sınırlarımız dışında yaşanan gelişmeler nedeniyle de sıkıntılı günler yaşıyoruz. DAEŞ’i PYD’si derken, şimdi bir de bölgeyle hiçbir alakası olmayan ülkelerin ‘kanlı hesapları’ yüzünden hergün yüzlerce mazlumun kanı akıyor Irak ve Suriye’de. Süreç zor, sıkıntılar çetin. Lakin, devletimizin bugün gösterdiği kararlılık ve yerinde müdahalelerin önümüzdeki yıllarda lehimize gelişmelere neden olacağı kanaatindeyim.
***
Bulunduğumuz coğrafya ve binlerce yıldır bu toprağın halklarına yüklenmiş misyon nedeniyle sıkıntısız günümüz neredeyse yok gibi. Ancak bunca sıkıntı arasında güzel şeyler de olmuyor değil elbet. Yerel bir gazeteci olarak ülke siyaseti ve dış politika üzerine çok fazla söz söylemek yerine hemen yanı başımızda, Kastamonu ve bölgemiz özelindeki gelişmelere eğilmek daha yararlı olacaktır.
Bu bağlamda Kastamonu açısından sadece geçtiğimiz haftanın bir özetine yapmak gerekirse; Uğurlu Hastanesi’nin ilk satış ihalesinde alıcı çıkmadı. Aslında çıkması da beklenmiyordu. Çünkü hem OHAL nedeniyle büyük şirketlerin bazı yatırımlarını beklemeye almaları, hem de hastanenin hizmete girmesi için gereken brüt rakamın son derece uçuk olması, Uğurlu Hastanesi’ni maalesef ‘yalnızca bir hayal’ olmaya itiyor.
Öte yandan belediye öncülüğünde Nasrullah Meydanı için hazırlanan proje, (her ne kadar Kastamonu turizmi için çok yararlı olsa da) bölge esnafı açısından sıkıntılı bir sürecin habercisi durumunda. Yeni projede mevcut dükkanlara yer verilmemesi, bölge esnafına civarda başka da bir yer gösterilmemesi yüzünden meydanın emekçileri, bugünlerde adeta diken üstünde. Elbette esnafın da mutlu olabileceği bir orta yol bulunacaktır. Bu büyük projeden vazgeçilmesi tabiki düşünülemez.
Araç ilçemizin önemli istihdam kaynaklarından olan Gürmen Tekstil Fabrikası’nın kapanıp Karabük’e taşınacak olması, fabrika çalışanları ve ailelerinin yanısıra ilçe halkı ve esnafına da bugünlerde kabus dolu günler yaşatıyor. Neyse ki, geçtiğimiz gün Milletvekili Murat Demir’den Araçlıların yüreğine su serpen bir açıklama geldi de herkes rahat bir nefes aldı. Taşınacak Gürmen Fabrikası’nın yerine başka bir yatırımcı firma ile görüşüldüğü ve kısa zamanda faaliyete geçeceği açıklandı. Ne diyelim, Araçlılara büyük geçmiş olsun.
***
Bunlar ilimizin yakın zamanda aşılması muhtemel malum bazı sıkıntıları. Ancak önemli ve güzel gelişmeler de yaşanmıyor değil. Geçtiğimiz günlerde yine Murat Demir’in açıkladığı üzere, 2016-2017 yıllarında DSİ ve Karayolları tarafından ilimize harcanması düşünülen toplam para; 4 milyar 150 milyon lira. Kastamonu’nun son 13 yıl içerisinde 7 milyar liraya yakın bir yatırım aldığı düşünüldüğünde, bu yatırımların yarısından fazlası kadar bir tutar da 2 yıl içerisinde harcanacak demek oluyor. Karadeniz Sahil Yolu Projesi kapsamında ilimizi çok yakından ilgilendiren Cide-Kurucaşile yolunun yatırım programına alınması, Ilgaz Tüneli’nin Aralık ayı içerisinde açılacak olmasının kesinleşmesi, yine yılbaşından önce yeni devlet hastanesinin hizmete girecek olması, Kastamonu Belediyesi’nin en önemli projelerinden olan teleferik projesi için gerekli tüm izin ve onayların tamamlanmış olması (büyük ihtimal önümüzdeki ilkbaharda başlanıp, yılsonundan önce tamamlanacaktır), merkez, Tosya, Taşköprü ve Seydiler Organize Sanayi Bölgelerindeki umut vadeden gelişmeler, önümüzdeki yıllarda adeta ‘yeni bir Kastamonu’ ile karşılaşacağımızın müjdesi niteliğinde. Bir de şu Tosya ve İnebolu yollarının akıbetiyle ilgili net bir ilerleme sağlanınca değmeyin keyfimize.
Kalın sağlıcakla’
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.