Sevdiğini belli et, gizlemek başlarına fırsat vermektir der üstad Necip Fazıl
Sevgilerin belki de en büyüğü vatan sevgisidir. Vatan; öyle içi boş bir kavram da değildir, çok daha yüce, çok daha büyük anlamlar barındırır. Peki nedir bir avuç toprak parçasını vatan yapan? İngiliz gibi sömürerek, Arap gibi boyun bükerek veya Yahudi gibi katlederek de kazanılabilen bir toprağa vatan anlamını yükleyebilmek için kendi tarihimizi iyi bilmek gerek.
Vatan bilinci gelişmemiş toplumların tarih sahnesinde çok da kalıcı olmadığını, büyük sıkıntılar yaşadığını görmek mümkün. Vatan-millet bilincinin toplumlarda yerleşebilmesi için en büyük fırsat aslında yaşadıkları sıkıntılardır.
Musibet hâsıl olduğunda millet, ancak ırk ayrımı gözetmeksizin birbirine çok daha fazla kenetlendiğinde yaşadığı toprağı vatan yapabilir.
Bugün ülkemizin sol yanındaki yangın, aslında daha fazla kenetlenmemiz, birbirimize dört elle sarılmamız için büyük bir fırsat niteliğinde. Lakin çok küçük de olsa, içimizde vatan, millet ve insani duyguları gelişmemiş bir güruh var. Elbette bunların bu denli azmasının, fırsat yakalamasının nedeni de yine bizim sevdiğimizi yeterince belli edemememizdir.
BU SEFER DE YIKILMADIYSA BU DEVLET
Onca savaşlardan, onca darbelerden, krizlerden sonra hep şu sözü duymuşuzdur; Bu sefer de yıkılmadıysa bu devlet, bir daha yıkılmaz. Yıkılır kardeşim Sende bu lüzumsuz özgüven oldukça, ülke bölünür de, yıkılır da, dağılır da
Hatırlayın o ünlü Titanik gemisini Kayıtlarda buzdağına çarpıp battığı yazsa da, o dev geminin daha ilk seferine çıktıktan 2 saat sonra batmasının tek nedeni aşırı özgüvendir. Nasıl olsa batmaz denilip, uyarılar dikkate alınmadığı için binlerce insan ölmüştür.
Bizim memleket de aynı Titanik gibi Batmaz dedikçe dibe çekiliyoruz. Etrafında bu kadar düşmanı olan bir milletin, çok daha fazla teyakkuzda, çok daha fazla tedirgin olması gerek. En iyi düşman, düşmanlığını belli edendir misali, emin olduklarımızdan çok içimizdeki düşmanlara karşı tedbir almamız şart.
Büyüdükçe, serpildikçe küçültülmeye çalışan bir ülkeyiz maalesef. Cemal Süreyyanın Kimse benimle oyamıyor diye ağlayan çocuk, sen büyü hele, bak ne oyunlar oynayacaklar seninle dizeleri, tam da bizler için söylenmiş. Ekmeğimiz büyüdükçe, huzurumuz, refahımız arttıkça; Türk kadar Kürt de, Laz kadar Çerkes de, sağcısı kadar solcusu da payını alacaktır. Aynı şekilde musibet, yangın büyüdükçe de herkes payına düşeni kat be kat alıyor.
Kalın sağlıcakla
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.