Pazar günü özel bir gün. Yüz binlerce genç mesleklerini seçmeleri yolunda önemli bir sınavın ilk basamağına girecek. Bir ya da daha fazla yıldır hazırlanılan bu sınav, gençler üzerinde büyük bir baskı yaratmakta, başarısızlık korkusu bir kâbusa dönüşmektedir.
Küçük ölçekli stres hayat kurtarır ama stres seviyesi yükseldikçe algılama, odaklanma, muhakeme yeteneği azalmakta, hata yapma ihtimali yükselmektedir.
Yetişmeniz gereken bir randevuya gitmek için otomobilinizin kapısının önünde anahtarınızı aramak için çabaladığınız olmuştur ya da başka bir şekilde iki ayağınızın bir pabuca girmesi deneyimi yaşamışsınızdır. Oysa bir yere yetişme derdiniz yoksa aynı anahtar kolayca bulunuverir. Stres, kolayca yapabildiğimiz eylemleri bile zorlaştırır.
Deneme sınavlarının sonuçları bile özgüvenlerini zedelemeye yeten, destek almak için Mutlu Aile Danışmanlık Merkezine başvuran gençlerimizin ortak sorunları; stresle ve aile baskısıyla başa çıkamamak, akranlarıyla kıyaslanmak, eleştirilmek ve geleceklerine dair olumsuz düşünceler taşımak olarak özetlenebilir.
Stres altında olmadıklarında kolayca yanıtlayabildikleri soruları, sınav anında çözemedikleri için öğrendiklerini başarıya yansıtamayan bu çocuklar için yapabileceğimiz bir şeyler var: Bugünden itibaren onları özgür bırakın. Dört günlüğüne inisiyatifi onlara bırakın. Bilgi açlığı çekiyorlarsa okusunlar, öğrensinler, dinlenmek istiyorlarsa dinlensinler. Lütfen, çocuklarınızı, kardeşleriyle, komşunuzun veya akrabanızın çocuğu ile kıyaslamayın.
Zorla edinilen bilginin hatırlanmaması karşısında, rahatlamış bir ruh haliyle edinilen bilginin yaşam boyu kalıcı olması gerçeğini unutmamalıyız. Bugüne kadar öğrendiklerinin üzerine bir şeyler daha eklemek isterlerse bunu rahat bir ortamda yapmaları ve baskı altında olmamaları öğrenme kalitelerini artıracaktır.
Pazar günü anne-babalar için de özel bir gün. Beklentileri çocuklarının yapabileceklerinin üzerinde olanlar, sonuçta hayal kırıklığına uğrayacaklarını bilseler de baskıyı son ana kadar sürdürme eğiliminde olacaklar. Onlara, bunun sadece daha fazla strese ve hataya yol açacağını hatırlatmak isterim. Siz beklentilerinizi azaltın, çocuğunuzun üzerindeki baskı kalksın ve bunun doğal bir sonucu olarak başarı gerçekleşsin. Buna izin verin.
Sevgili gençler; şimdiye kadar girdiğiniz sınavlardan daha zor olmayacak bu sınav. Hazırlandığınız ölçüde sonuçlar hedeflemeniz, kendinize güvenmeniz ve sizi başkalarıyla kıyaslayanlara kulaklarınızı tıkamanız gerekmektedir. Bu sizin sınavınız. Kendinizi göstermenin zamanı geldi, bu sizin zamanınız, sizin seçiminiz. Kaygılarla ve moral bozukluğuyla, yapmak istediklerinizi gerçekleştiremezsiniz. Rahatlayın, bildikleriniz ve öğrendikleriniz için zihninizde yer açın. Sonuca odaklanmayın, anı yaşayın. Sınavı yaşamınızın merkezinden olabildiğince uzaklaştırın, amaç olmaktan çıkarın. Onun sadece bir araç olduğunu kendinize hatırlatın.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.