Tümevarım yapmaya çalışıyorum, hatam olursa affola
Alfabemizde, 8i sesli olmak üzere toplam 29 harf bulunmakta. Çocuklarımız bu sesleri öğrensinler, harfleri birleştirip kelime haline getirsinler, sonra cümle, daha sonra da kitap okusunlar, ders çalışsınlar, başarılı olsunlar, adam olsunlar diye bütün imkânlarımızı seferber ederken, biz ne kadar okuyoruz, nasıl örnek oluyoruz hiç düşündünüz mü?
Kitap okumaya fırsat yaratmak ne mümkün, iş yerlerimize kadar gelen gazetelere bile sadece göz ucuyla bakıp ilgimizi çeken habere de ortalama 2 dakikamızı ayırıyoruz ki, o da yanımızda birileri varsa, yorum yapma süresi falan dahil. Yani 20 ila 30 saniye bile kâfi ki, durum pek acı. Bu demek oluyor ki çocuklarımız okuma alışkanlığı edinmiyor diye onlara söz söylemeye hakkımız yok
Gazete, dergi, blog ve birçok platformda, her biri, kendi vizyonu çerçevesinde yazılarını kaleme alan dünya kadar yazar var ve okunmaya, fikirlerini duyurmaya çalışıyorlar. Durum bu iken akla iki cümle geliyor ister istemez: Ya fikirlerini sunan köşe yazarlarıyla aynı fikirdesiniz ve bunu telepati yoluyla çözdünüz de ondan okumuyorsunuz, ya da okuyarak vakit kaybı yaşadığınızı düşünüyorsunuz. Dip not: ( okumaya vakit ayırmayan kişi dinlemeyi de tam anlamıyla beceremez çünkü aynı vakit kaybı dinlerken de söz konusu olabilir kendileri için.)
Şöyle ki hızlı okuma dersi falan almadıysanız 500 kelimelik bir yazıyı, yarı uyuya, yarı dinlene, yarı söylene, vallahi billahi en kötü 10 dakikada okursunuz ki kelime başına 1 saniyeden biraz fazla süre düşmüş demektir.
Genellikle, özlü sözler kıvamında, yarı kamyon arkası, yarı iç çatışma dışa vurumu cümlelerini okumak, daha kolaydır bilirim. Onları yorumlamanın verdiği hazzı ve uzmanlık alanınızı da yabana attığımı söyleyemem, yanlış anlaşılmasın. Lakin okumak, öğrenmenin en kolay, en zararsız ve en ucuz yoludur. Okuyun, okutun, izleyin, izletin, takip edin, ettirin, elinizden geleni ardınıza koymayın ki, gelecek çocuklarımızın eseri olsun. Olacak da eminim.
Benim ve başkası gibi düşünmek zorunda değilsin, zaten bunu istemiyorum ve kimse istemez de.
Sadece düşünün, düşünün ki, geriye baktığınızda çocuğunuza bıraktığınız şey enkaz değil, miras olsun!
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.