DÖRDÜNCÜ MAYMUN
BURAK YUMUKOĞLU (25 AĞUSTOS 2020 KÖŞE)
Müdürümü gören var mı?
Yıl 2020, saliseler içinde dünyanın öbür ucuyla iletişime geçebiliyoruz. Bir adı ‘uzay’ diğer adı ‘iletişim’ çağı, lakin bütün bunlara rağmen, bir gazeteci olarak; zaman zaman bize hizmet etmekle görevlendirilen kurum müdürlerine, amirlerine ulaşamıyoruz. Bu ağabeylerimiz, istisnalar dışında kendilerini makam odalarına kapatarak, ‘Ben hizmetimi yaparım, banane basından’ mantığıyla yaşamına devam ediyor. Kısacası ‘Ben halka hesap vermem, yaparsam yaparım, yapmazsam yapmam, görevden alınana kadar devam’ diye haykırıyor.
Kendilerine ulaşmamız bir dert olduğu gibi, ulaştığımızda da bilgi almak ayrı bir mesele haline geliyor. Görevdeki memur, soru soran gazeteci, bilginin gideceği yer halk. Lakin bu üçlü sacayağının birisi kırılmış, bilgi almamız imkansız hale gelmiş.
Makam odasında, mesai saatlerinde eşiyle arkadaşıyla saatlerce çay içip havadan sudan bahseden müdür, gazeteciye 10 dakika ayıramaz olmuş. Alışmışlar, alıştırılmışlar. Öyle ki, bize bilgi veren, bize yardımcı olan, şeffaf müdürleri gönlümüzde farklı bir yere koyar olduk. Olması gerekeni yapanı da, kısacası hizmetini yapanı da yükseltir olduk.
***
Neden bu müdürlere ‘Z raporu’ uygulaması yapılmıyor? Esnaflar bilir, her gece yazar kasa Z raporu alır, o gün kesilen fişlerin dokümanı alınır. Devlet de hizmet etmekle görevli kişilere Z raporu uygulaması yapsın. Yaptıklarını, yapamadıklarını, kamuoyuyla paylaşsın. Neden korkuluyor bu kadar? Müdür göreve geliyor, yüzünü görebilirsek, arşivlik bir fotoğraf çekebilirsek ne ala!
Küçük bir memleketiz ama ‘memur’ mantığını kavrayamamışız. Dükkanımızı denetlemeye gelen amir de, yollarımızı yapan başkan da, şehrimizin yönetiminde söz sahibi olan mülki amirler de, bizim güvenliğimizi ve düzenimizi sağlayan müdürler de, kısacası; halkın, saygıdan derdini bile anlatamadığı herkes MEMURDUR.
TDK’ya göre ‘Bir işle görevlendirilmiş kimse’ anlamına gelen memurun, asli görevi; vatandaşa hizmet etmektir. Gazeteci olarak, vatandaş adına bilgi almak istediğimizde, kimsenin kapısını kapatmaya hakkı yoktur. En son bültenini 2 yıl önce atmış kurumlarımız da var, kurum amirinin yüzünü hatırlamadığımız kurumlarda.
Sözün kısası; ‘Konuş bakalım, dinleyen var mı?’
***
95 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İnebolu’da gerçekleştirdiği Şapka Nutku’ndan ufak bir kesit, dinleyene; “Arkadaşlar, sureti mahsusada telaffuz ediyorum. Korkmayınız, bu gidiş zaruridir. Bu zaruret bizi yüksek ve mühim bir neticeye isal ediyor. İsterseniz bildireyim ki bu kadar yüksek ve mühim bir neticeye vusul için lazım gelirse, bazı kurbanlar da verelim. Bunun ehemmiyeti yoktur. Mühim olarak şunu ihtar ederim ki, bu halin muhafazasında taannüt ve taassup, hepimizi her an kurbanlık koyun olmak istidadından kurtaramaz.”
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.