Kendi adaletine güvenmek!
...
Farkındalık geliştirme çabası bu kadar etrafımızı
sarmışken, kişisel gelişimin sadece öz güvenli olmaya dair olan kısmını dikkate
alan herkesin yaptığı gibi…
İkili ilişkilerde çeşitli nedenlerle yol alamıyoruz ve öz güvenimiz genelde yol arkadaşımızın haklılığını görmeye engel oluyor. Adalet duygumuzu kendi haklarımızı korumak adına kullandığımızda krizler çıkıyor. Olayların nasıl geliştiği hiç önemli olmuyor çünkü adalet duygumuz sorgulanmayacak kadar sağlam…
İtirazların fazla olduğu yerde yapılması gereken başka pencerelerden bakmaktır! Çünkü kendi adaletini ikna olmamışlara dayatmak, kendi kendine yaşamanın bir versiyonudur.
Haklı olmak mutlu etmez derler. Aslında haklılığınız herkes tarafından onaylanmışsa bence mutlu eder. Çünkü haklılık herkesçe kabulü zorunlu olan bir şey. Tek başına adalet, kendi kendine haklılık gibi var olmayan kavramları, öz güvene mal edemeyiz.
…
Kendi adaletine güvenmek bir nevi kibirdir, farkındalıktan ve açık görüşlü olmaktan çok uzak olmak demektir. Ve hayat bazen bizim rakibimiz olarak görmediğimiz birini ya da bir karşıt düşünceyi öyle bir yüceltir ki, tek başına haklı olmanın keyfini yaşayamamanın ne demek olduğunu anlarız. Ya da aslında haklı olmadığımız gerçeğiyle yüzleşiriz… İşte iradenin aslında körü körüne bir inat ya da ısrar olmadığını anlamamız gereken yer burası. İrade, rıza ve keyfi unsurlardan bağımsız şekilde, insanın davranışlarını daha makul ve başkalarına zarar vermeyen biçimde kontrol edebilmesidir.
…
İstikrarlı biçimde irade gösterdiğimiz, insana mahsus davranışların geri dönüşü daima saygı ve kabul görmek olacaktır. Mutluluğun ne olduğu, nasıl mutlu olunacağı gibi geniş kapsamlı soruları bu şekilde çözümlemek gerekiyor. İnsan onaylanma, bir arada yaşama, sevilme ve başarılı olma gibi ihtiyaçları tamamlandığında mutlu olacaktır. Tüm bunlar için de adaleti, açık fikirli olmayı, istikrarı kendi içinde tekrar düşünüp tanımlamalı ve başkalarına zarar vermeden yaşamayı amaç edinmelidir.
…
Birine hakkını helal etmemek, kendi adaletine güvenmektir…
Kendini bir ceza otoritesi olarak görmek, kendi adaletine güvenmektir…
Birini üzmek pahasına haklılığını haykırmak, kendi adaletine güvenmektir…
Kendini bilmek istemeden eleştirilere kulaklarını tıkamak, kendi adaletine güvenmektir…
Kendi adaletine güvenmek, kendine kör olan gözlerinin, başkalarına çevrildiğinde açılmasıdır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.