Evlilik nasıl gidiyor?
...
…
Yolculuğa doğarak
başladınız, öğrenerek büyüdünüz, yetişkinliğinizden memnun oldunuz veya olmadınız…
Fakat birçoğumuz
yeni bir şeyler öğrenme işini çocuklukta bıraktık. Kendine dışarıdan bir gözle
bakabilme becerisi kazanamayan ve kendi karanlık yanlarını görüp, kendisiyle
ilgili bazı hesapları kapatamayan biri, ne yazık ki evlilik oyununda mızıkçılık
yapacaktır. Hep evliliğin ciddi bir müessese olduğu söylenir, aslında ciddi
olan kısmı maddiyatla ve çocuk yetiştirme konusuyla alakalıdır sadece.
Faturaları
ödemek, bir hayat standardı sağlayabilmek ve çocukları özenli bir şekilde yetiştirmek
evliliğin ciddiye alınması gereken unsurlarıdır.
Ancak eşler arası
iletişimin kuvvetli olması ve sınırlarınızı doğru çizebilmeniz evliliği oyun
yapan ve mızıkçılığa müsait konulardır. Birbirinin ailesi hakkında olumsuz
yorum yapmak, hakaret etmek, bağırmak gibi her türlü saygısızlık içeren
davranış bu mızıkçılığa dahildir. Bu oyunda kimse eğlenmez ve kazananı olmaz.
…
Eleştirinin
yapıcı olup olmaması sizin algınızla ve algınızı doğru yönetebilme becerinizle
alakalıdır.
Eşiniz
davranışlarınızı eleştiriyorsa bu size yapılmış bir saldırı mıdır? Yoksa
kendisine nasıl davranılması istediğini mi ifade etmeye çalışıyor? Özel
günlerde hediye almamanız konusunda sitem eden eşinize karşı kendinizi
savunmanıza gerek yoktur mesela. Ona istediği şekilde davranmayarak değersiz
hissettiriyorsunuzdur. Davranışlarınızla ilgili eleştiriler alıyorsanız
gerçeklik payını kendi adalet süzgecinizden geçirip, sorunu evliliğinizin değil
de kendi sorununuz olarak görüp, kendiniz çözmeye çalışmalısınız. Çünkü sizi
karmaşaya sürükleyen kışkırtan eşinize bağırarak karşılık vermek, öğretmeni
azarladığı için dersi dinlemeyerek onu cezalandırdığını zanneden çocuğunuzun
davranışı kadar anlamsızdır. Kimse bir davranış biçimini benimseyip sergilerken
kendisini temsil ettiğinin farkında değil.
…
Evlilikle ilgili
olmazsa olmaz kurallar yoktur. Her ilişkide önem verilen şeyler farklı
farklıdır. Ancak olmaması gereken unsurlar vardır.
Çocukların
yanında kavga etmek, onları yok saymak, umursamamaktır…
Saygısızlığın
bahanesi hiçbir zaman karşı taraf değildir, bu sizin kendi sorununuz ve
karanlık yanınız…
Evlilikte ne
birbirinizi ne de ebeveyninizi temsil edersiniz, her zaman yalnızca kendinizi
temsil edersiniz, her hareketinizle…
Kendinizi iyi bir
eş olarak görmeniz yetmez, çünkü kendinizle evli değilsiniz. Anne babanızın
evliliğin aynısını yapmak, zamanı ve kendinizi hiçe saymaktır, daha iyisini
yapabilirsiniz.
Hayat sandığımız
kadar kısa değil, çabuk geçse de zaman, hayat upuzun…
Aileniz sizin
kaleniz, eşinizle kavga etmek iç karışıklıktır. Sorun bir taneyse çözüm her
zaman birden fazla…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.