KASTAMONULULAR, YENİ BELİRLENEN ‘ÖZGÜN ŞEHİR LOGOSU’ HAKKINDA FİKİRLERİNİ AKTARDI

Logo kafa karıştırdı

LOGOYU TASARLAYAN KESTANE’DEN ‘DOKA BENZERLİĞİ VE AYI’ SAVUNMASI

Yeni tasarlanan logo hakkında görüşlerini ifade eden Kastamonu logo tasarımcısı Özer Kestane, logoya gelen eleştirilere yönelik cevap verdi. Kestane, logonun Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) logosuna benzerliği ve ayı figürü konusunda ise; “Diğer şehirlerde yapılan çalışmalarımızda da bu tarz benzerliklerle karşılaştık. Benzerlik olabilir ama aynı logo değil. Kastamonu’nun o kadar çok özgün değeri var ki, ayı da bunlardan birisi. Bu bölgeyi seçip çok da güzel bir yaşam alanı oluşturmuş. “Daş düşebilü, ayı çıkabilü” efsanesinin de anlatılması gerek” dedi.

GEÇTİĞİMİZ Pazartesi akşamı düzenlenen Kastamonu şehir logosu lansman toplantısında kamuoyuna tanıtılan logo, kafa karıştırdı. Vali Avni Çakır, tanıtılan logo konusunda son kararı Kastamonu halkının vereceğini söylerken, halkın yüzde 90’ı Kastamonu şehir logosunun Kastamonu’yu yansıtmadığını belirterek logonun yeniden tasarlanması gerektiğini söyledi. Söz konusu logoda ilimizin değerlerine ait herhangi bir motifin bulunmadığına dikkat çeken Kastamonulular, logoya baktıklarında akıllara Kastamonu’nun gelmediğini belirtti. Ayrıca dikkat çeken bir başka detay da logonun Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) logosuna benzerliği oldu.

Peki, halk yeni tanıtılan Kastamonu logosu hakkında ne düşünüyor? Sokağa çıktık, sizler için Kastamonu’nun yeni logosunu vatandaşa sorduk. Logo konusunda halktan farklı görüşler geldi. Çok az da olsa bazı vatandaşlar logonun Kastamonu’yu temsil edebilecek boyutta olduğunu savunurken kimi de logonun Kastamonu’yu yansıtmadığını ve değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

“BİRAZ DAHA YÖRESEL BİR TASARIM OLMALIYDI”

Vatandaş Sedat Şahanoğlu, yeni logonun, Kastamonu’yu çok az yansıttığını söyleyerek; “Biraz daha yöresel tasarım olsaydı daha güzel olurdu. Yeni bir logo çalışması yapılabilir. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı logosuyla aynı, bir fark göremedim” dedi.

“DEĞİŞTİRİLMESİNE GEREK YOK”

Efe Külahsızoğlu da logonun Kastamonu’yu yansıttığını söyleyerek şöyle konuştu; “Bence logo Kastamonu’yu yansıtıyor. Doğayla iç içe bir memleket burası, yeşiliyle, mavisiyle, Ilgaz’ıyla… Bence Kastamonu’yu yansıtmadığını söyleyenler yalan söylemişler. Başka logolarla benzerliği konusunda bir şey diyemem ama yeni logo güzel olmuş. Bence değiştirilmesine gerek yok.”

“KASTAMONU’YA AİT OLDUĞU DAHA BELİRGİN OLMALI”

Esnaf Tahsin Şahin, yeni tasarlanan logonun Kastamonu’yu yansıtmadığını dile getirerek; “Kastamonu’yu tam yansıtmıyor bence. Kastamonu’yu anımsatan “Moni hikâyesi” hatırlatılabilirdi. Şeyh Şaban-ı Veli gibi daha manevi şeyler çağrıştırabilirdi. çünkü buranın manevi değerleri çok. Kastamonu’da yaşayıp bunları bilmeyen çok ama irdelediğiniz zaman gerçekten bulunmaz bir şehir. Ben 20 sene Avrupa’daydım, en ufak Avrupa ülkesinin elinde böyle bir şehir olsa yaz ve kış sadece turizm nüfusu 3 milyon olurdu. Gün yüzüne çıkmamış, görünmeyen, tanıtımı tam yapılamamış güzellikleri var. 200 senelik bir vilayet Kastamonu. Onun için böyle bir genelleme yapıp da tarihini yansıtan bir logo yapılabilirdi. Daha belirgin bir logo üzerine çalışılırsa memnun oluruz. Bir şeyin ‘en iyisi’ ve ‘idare eder’ olanı vardır. Bu logo Kastamonu’yu tam benimsetmemiş, idare etmiş. Ufak tefek logolarla karışacaksa yapmanın, masraf etmenin bir anlamı yok. Kastamonu’ya ait olduğu daha belirgin olmalı” dedi.

KESTANE; “LOGOYU BELİRLERKEN, KANAAT ÖNDERLERİYLE KONUŞTUK”

Kastamonu’nun yeni logosu hakkında düşüncelerini dile getiren logonun tasarımcısı Özer Kestane; “Logoda Kastamonu kültürüne, yöresel değerlerine ait şeyler olması gerektiğini düşünenlere saygı duyuyorum. Kastamonu’nun hepimizin aklındaki öncelikleri yiyecek, içecek, beslenmedir. Özellikle bir sarımsağımız var ki, gerçekten bir yaşam iksiri. Ben İzmir’de yaşıyorum, bu çalışma için altıncı kez geliyorum ve her geldiğimde sarımsak alıyorum. Pastırmamız, çekme helvamız çok güzel. Şehrin logosu içerisinde bunlar da kolaj hâlinde olabilir. Tüm özellikleri iç içe koyduğumuzda bir kavram kargaşası yaratıyoruz. Çünkü kurumsal kimlik tasarımında ne kadar çok şey anlattığın değil, ne kadar net olduğun önemlidir. Aynı zamanda çizilen tasarımın hafızalarda kolayca işlenebilir ve kalıcı olması gerekir. Biz konuya yeme-içme kültürünün ötesinde önce kültürel değerlerden bakıyoruz. Buradaki hedefimiz hem yurtiçinden hem yurtdışından Kastamonu’ya turist getirebilmek, öncü yapmak. Ben kanyonları, Ilgaz Dağı’nı, yapılan kış sporlarını görünce çok heyecanlandım. İnsanlar da çok samimi, çok sıcak, her şey çok güzel. Biz buradan dünyaya bir pencere açıyoruz, çalışmalarımızda esas aldığımız konu bu. Logoda ayı yok, sunumda ayı logoları vardı. Kastamonu’nun o kadar çok özgün değeri var ki, ayı da bunlardan birisi. Bu bölgeyi seçip çok da güzel bir yaşam alanı oluşturmuş. “Daş düşebilü, ayı çıkabilü” efsanesinin de anlatılması gerek. Bundan sonraki Kastamonu tanıtım çalışmalarında efsaneler, lezzet durakları, kış sporları, inanç durakları anlatılacak. Oradaki ayı logosu, ayı efsanesi anlatılırken kullanılacak olan logo. Hangi kültürel değer ele alınacaksa değişimli olarak o logo kullanılacak. Kastamonu’nun kanaat önderleriyle, sahadaki değerli isimlerle de çok görüştük ve kuşun kanadından esinlenerek Kastamonu’nun K harfini bulduk. Logoda insan başını da yansıtan güneş, Sepetçioğlu Zeybeğinin figürü. Yani kısa, öz, net, yalın bir şekilde, çok fazla bir şey anlatmadan bir Kastamonu görseli ortaya çıkardık. Oysa logo deyince şehrin görünen yüzü ortadadır”

“BENZERLİK OLABİLİR AMA AYNISI DEĞİL”

Kastamonu’nun yeni tasarlanan logosunun tasarımcısı Özer Kestane, yeni yapılan logonun Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) logosuna benzerliği noktasında gelen eleştirilere yönelik şunları söyledi; “Biz komisyonun huzurunda çalışırken değerli bir hemşerimiz bu benzerliği bize sundu, ilk defa orada gördük. Benzerlikler olabilir. Diğer şehirlerde yapılan çalışmalarımızda da bu tarz benzerliklerle karşılaştık. Benzerlik olabilir ama aynı logo değil. Yaptığımız çalışmalarda önceliğimiz maddi gelirinden ziyade halkın takdir ve teşekkürünü kazanmak, çalıntı bir işi ortaya koymamak, ahlaki değerleri korumaktır.” (Nihan Kıran)