İlk zamanlar ‘asosyal’ diye tabir edilen bir kesim insanın aktif olduğu, ancak daha sonra herkesin ilgisini çekerek ‘sosyal medya’ adını alan mecradan bahsedelim.
Sosyal medya, ilk zamanlarda pek popüler değildi. İnsanlar, ekstra yaşadıkları olaylardan bir kare çeker, bir cümle yazar ve paylaşırdı. Facebook ortaya ilk çıktığında İngilizce bilen insanlar “e bakalım bu neymiş” deyip üye oluyordu. Daha sonra “ilkokul arkadaşlarımı buldum” furyası başladı. Zamanla bu mecraya Twitter ve Instagram dahil oldu. Youtube da popülerliğini kazandıktan sonra şuan bilinen bir sosyal medya mecrası ortaya çıktı.
Bu konu o kadar önemli bir hal aldı ki; okullarda ders olarak okutulmaya başlandı. Daha da yetmedi, sırf bu alan için yeni bölümler açılmaya başladı. Fakat bu mecralarda bir sorun zamanla kendini iyice hissettirdi. İnsanlar, anonim kullanıcı adları arkasına saklanarak istediği her şeyi, herkese karşı fütursuzca yazmaya, karalama ve provokasyon kampanyaları yürütmeye başladılar. Sosyal medyada, belirli görüşten taraflar oluştu ve bunlar arasında psikolojik bir savaş baş gösterdi.
***
Güncel bir örnek vermek gerekirse; Twitter’da bir abimiz, Azerbaycan’ın başlattığı Karabağ Harekatı’nda bu psikolojik savaşın bir örneğini gösterdi. Öncelikle Twitter kullanıcı adını bir Ermeni vatandaşı gibi isimlendirdi. Türkiye ve Azerbaycan aleyhinde yazılar yazmaya başladı. Suriye rejimiyle Ermenistan’ı bir araya getiren, aslında Photoshop olan görüntüler paylaşmaya başladı. Yaptığı ters psikolojiyle Türkiye lehinde çalışmalar yapıyordu. Daha sonra Ermenistan için yardım çağrıları yapmaya başladı ve yardım için IBAN hesapları paylaştı. Tabi ki bu IBAN hesapları Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hesaplarıydı. Tweetleri paylaşıldı ve beğenildi. Daha sonra Ermenistan Savunma Bakanlığı sözcüsünün hesabının birebir halini kopyaladı ve oradan mesajlar vermeye çalıştı. Bu konuda Ermeni tarafının hesabı doğrulanmadığı için Ermeniler dâhil herkesin kafası karışmıştı. Ermenistan hükümeti toplandı ve bu hesap hakkında açıklama yapıp Twitter’a başvurdu. Abimizin hesabı yasaklandı. Fakat aslında iş amacına ulaşmış Türkiye ve Azerbaycan lehinde sosyal medyada bir algı oluşturulmuştu.
***
Bizim lehimizde veya aleyhimizde olsun, sosyal medya maalesef bu algılara çok açıktır. Şimdilerde Whatsapp gruplarını da bu mecraya katabiliriz. İnsanlar yalan-yanlış bilgileri birbirleriyle paylaşıp tüm Türkiye’ye yayıyor ve aslında kara bir propagandanın istemeden de olsa aleti oluyor. Sosyal medyada bir bilgi veya olay hakkında haber alıyorsanız, mutlaka haberi doğrulatmadan, farklı hesapların paylaşmasını beklemeden veya güvenilirliğine inanmadan paylaşmamaya yaymamaya dikkat edin. Unutmayalım ki; kontrolsüz güç, güç değildir.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.