Karşılaştığım bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sosyal medyada bir vatandaş tarafından paylaşılan video, kısa sürede ciddi paylaşım aldı. Sokakta flüt çalan bir gencin yeteneği, izleyenleri kendisine hayran bıraktı.
Bizim zamanımızda, yani ilkokulda da flüt kullandırılırdı. Daha uygun fiyatlı bir müzik aleti olduğu için müzik derslerimizde bu müzik aletiyle ders işlenirdi. Şimdilerde de flütün yerini melodika aldı. Tabi liselere baktığımızda çok daha geniş bir müzik aleti skalası görüyoruz. Bu gençlik için çok önemli. Müzik ruhun gıdasıdır diyoruz ya gerçekten de öyle. Şimdilerde baktığımızda okullarda piyano, keman, gitar gibi çeşitli müzik aletlerini görmek mümkün. Daha öncesinde dediğimiz gibi flütle gelirdik derslere. Müzik aleti skalasının genişletilmesi hem manen hem de gençlerin ruhsal gelişimleri için faydalı. Düşünsenize, dersleri hiç iyi olmayan bir gencin müzik alanında harikulade yeteneğinin olabileceğini… Bu noktada da gençlere sağlanan bu imkân doğrultusunda yeteneklerinin fark edilmesi, müziğe, müzik aleti çalmaya yeteneği olanlarının fark edilmesi için oldukça elzem bu çeşitliliğin sağlanması.
…
Anne babalarda şöyle bir algı var; ‘Müzik, beden, resim bunları boş verin asıl derslerine odaklansın. Boş kaldığı vakitlerde onlarla da uğraşır.’ Bu düşünce yapısını doğru bulmuyorum. Bu sanatsal dersler, bir insanın ruhunu besleyen ve gelişim sağlayan dersler. Sadece bu düşünce yapısında olanların ifade ettiği şekilde ana dersleri alarak, insan yarım kalır. Sanatsal anlamda da kendini desteklemeli. Ayrıca bu gibi sanatsal dersler sadece ruhu beslemekle de kalmıyor, örneğin müzikten girdik oradan devam edelim. Müzik aleti çalmak da bir koordinasyon gerektiriyor, dikkat gerektiriyor. Bu sayede gençler diğer derslerinde de konsantrasyonunu daha rahat sağlayabiliyor. Yani velhasıl kelam bu dersler, birbiriyle bütün olarak değerlendirilmeli. Birinden birini almazsa yarım kalır. O sebeple anne ve babaların bu durumu önemsemesi ve gençlerin sadece boş kaldıklarında yapacakları bir şey olarak görülmemeli. Aksine teşvik edilmeliler.
…
Gelelim viral olan o videoya… Vatandaş, yeteneğini fark ettiği gencin yanına yaklaştıktan sonra flütü çalmasını talep etti. Bu ricayı kırmak istemeyen genç, “Öğrendiklerimi çalayım abi, bismillah” diyerek flütü üflemeye başladı. Gencin flütten çıkardığı ses, adeta kendisine hayran bıraktı. Sosyal medya kullanıcıları, “Kaybolmuş bir yetenek” diyerek gencin yeteneğinin değerlendirilmesini talep etti.
İşte ben de tam bunu söylemek istiyorum ‘kaybolmuş bir yetenek.’ Bu gencin öyle bir yeteneği var ki, o flütten öyle hoş bir seda çıkarıyor ki bunu siz normal olarak değerlendiremezsiniz. Bu genç zamanında fark edilmiş ve desteklenmiş, yol gösterilmiş olsaydı, şimdi kim bilir nerelerde olacaktı. İşte anne ve babaların bu sebeple çocukları baskı altına alıp ‘Benim oğlum/kızım doktor olacak, mühendis olacak…’ demek yerine çocuğunun yeteneğini öğretmenleriyle birlikte fark ederek, çocuğun yeteneği doğrultusunda yol göstermeleri ve arka çıkmaları gerekiyor. Çocukların önünü açmak ve onlara katkı sağlamak istiyorsak, sanatla birleştirmemiz ve hayat yolunda doğru adımlar atmaları için desteklememiz gerekiyor.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.