Küresel ısınma, dünyanın en büyük problemlerinden biri ancak konuşulan konular arasında kaçıncı sırada dersek bunun için birkaç sıra aşağı gitmek gerekiyor. Aslında insanı temel alan ve hayati öneme sahip olan bu konunun her platformda bağırıla bağırıla konuşulması gerektiğini düşünüyorum. En nihayetinde işin ucunda ‘hayat’ var. Bu milletlerin sınırların ötesinde olan bir konu. O sebeple dünya genelinde böyle bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu ve bu sorunun el birliğiyle farkındalık artırarak aşılması gerektiğini tüm gücümüzle anlatmalıyız.

Küresel ısınma su kaynaklarının önemini arttırıyor. Dünyanın pek çok bölgesi çölleşme riski ile karşı karşıya geleceğinden, suyun önemi daha da artmaktadır. Küresel ısınmanın en önemli sonuçlarından biri olan su kaynaklarının azalması, sürdürülebilir yaşamı engelleyecek boyutlara ulaşmaktadır. Bunun oluşmasını hiç kimse istemez elbet. Su gerçekten hayatımızın her noktasında. Onsuz bir hayat asla düşünülemez. O sebeple bizler için hayati öneme sahip olan suyu korumak da hepimizin insani bir görevi. Su tasarrufu noktasında çoğumuzun bilinçlenmeli ve elimizden geldiğince bu noktada çaba sarf etmeliyiz.

…

DÜNYADA 1 MİLYAR İNSAN YETERLİ İÇME SUYUNDAN NOKSAN

Bir yerde okudum ve şu ifadeler yer alıyordu; “2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalar ise mevcut su rezervinin dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamaya yeterli olmayacağını öngörüyor. Üstelik mevcut durumda bile yaklaşık 1 milyar insan yeterli içme suyundan yoksun olarak yaşıyor. 2,3 milyar kişi sağlıklı suya ulaşamıyor ve yılda 7 milyon kişi suyla alakalı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor.”

Evet, gerekli önlemler alınmazsa ve bir farkındalık oluşturulmazsa gidişatımız için çok da iyi şeyler söyleyemeyiz. Gelecekte su sıkıntısı yaşamamamız için yeni önlemlerin alınması elzem. Atık su koruma konusunda daha fazla çalışma yapılabilir. Bireylerin su kullanımlarında çok daha dikkatli ve bilinçli hareket etmeleri için bilgilendirme faaliyetleri çoğaltılabilir. Elimizdekinin değerini bilmezsek uzun vadede geleceğe büyük kötülük etmiş oluruz. Bu nedenle çok daha dikkatli olmalı bunu bir görev bilmeliyiz.

Kastamonu’da bu konuda önemli adımlar atılıyor. Valimiz Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır’ın öncülüğünde oluşturulan “Suyunu Koru Kastamonu Platformu” güzel etkinliklere imza atıyor. Kastamonu’da geçtiğimiz sene adımları atılan bu oluşumla birlikte Kastamonu’da pek çok kurum ve kuruluşlara bilgilendirici yazılar asılıyor, çeşitli paneller düzenleniyor. Çocuklar okullarında öğretmenlerinin eşliğinde su tasarrufu ile ilgili geliştirdiği projelerle hepimizin yüreklerine su serpiyor. Özellikle okullarda gerçekleşen etkinlikleri önemsiyorum. Çünkü bilinçli toplumun temeli bilinçli çocuklarla atılıyor. Bu doğrultuda sayın Bahar Çakır’ı tebrik ediyorum. İnsanlığı yakından ilgilendiren bu büyük sorun için çözüm ve farkındalık oluşturma gayreti oldukça değerli. Kastamonu’da öncülük yaptıkları ve bir farkındalık oluşturmayı kendilerine hedef yaptıkları için bu gayreti takdir ediyorum.

Yine dediğim gibi özellikle okullarda bu durumun anlatılması ve suyun öneminin öğrencilere aşılanması yapılabilecek en güzel faaliyet diyebilirim. Çünkü unutulmamalı ki ağaç yaşken eğilir. Bu bilinçle yetişen çocuklar ilerleyen yıllarda çok daha bilinçli nesillerin oluşmasına öncü olacak.