12 OCAK 2021
SAĞLIK MİL-SEN GENEL BAŞKAN YARDIMCISI CİVELEKOĞLU, MEMUR-SEN GENEL BAŞKANI YALÇIN’A YÜKLENDİ
‘İflas etmiş tüccarın günah çıkarması’
SAĞLIK Mil-Sen Genel Başkan Yardımcısı hemşehrimiz Tugay Civelekoğlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın TV programındaki açıklamalarına cevap verdi. Civelekoğlu, Yalçın’a şu sözlerle yüklendi; “Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın bir TV kanalında iflas etmiş tüccarın adeta günah çıkarma şeklindeki açıklamalarını anlatan tavrı hayrete şayandır. Bunların ya birbirlerinden haberleri yok ya da iyi-kötü polis rollerine büründüler. Bu açıklamalarıyla çalışanlardan ne kadar uzak olduğunu gösterdiği gibi yine kurtarıcı olarak Mil-Sen’e ve Milli Görüş’e atıflar yapan ve sahiplenmeye çalışan beyanları yine Mil-Sen’in doğru yolda olduğunun delilidir.”
“MEMUR-SEN, MİLLİ GÖRÜŞ’E SAHİPLENME İHTİYACI DUYMUŞTUR”
Sağlık Mil-Sen’in takriben bir yıl önce sendikal faaliyetlere başladığını bildiren Sağlık Mil-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tugay Civelekoğlu; “Sendikacılık alanına getirdiğimiz yeni ses ve hedef ile önce ahlak ve maneviyatın, liyakatin, ilkelerin devletin bütün işlerinde asıl olmasının ne kadar önemli olduğunu hem yaptığımız çalışmalar hem de yaşadıklarımız açık bir şekilde göstermiştir. Buna göre biz faaliyete başladığımız gün ülkemizde sadece bir Mil-Sen, iki; diğerleri olarak iki tane sendikanın olduğunu ifade ettik ve milletimiz ilgilendiren her alanda gücümüzün yettiği kadar mücadelemizi verdik. Haliyle çalışmalarımız meydanın boş olduğunu, çalışanların sahipsiz olduğunu zanneden yetkili sendikanın da dikkatini çekmiştir. Nitekim Memur-Sen, yeni söylemleriyle hem Mil-Sen’in beyanlarını ve düşüncelerini kendilerininmiş gibi ifade ederek sahiplenmeye başlamış hem de Milli Görüş’ün söylemlerine bir can havliyle sahiplenme ve sarılma ihtiyacı duymuşlardır. Ama bir gerçek vardır ki hiçbir zaman kötü fotokopi aslın yerine geçemez. Haliyle bu toplumun ve çalışanların özü de, kimliği de, değerleri de, hak mücadelesi de Mil-Sen bünyesinde vücut bulmaktadır. Bu da yıllarca çalışanlar üzerinden şahsi ikballeri için uğraşan yetkili sendikanın zoruna gitmektedir” dedi.
“ALİ YALÇIN’IN TAVRI HAYRETE ŞAYANDIR”
Memur-Sen özellikle siyasi iktidarla birlikteymiş algısı vererek tüm çalışanların hür iradelerini engelleyen, birçok insanı Memur-Sen’e üye olmaya ve içerisinde kalmaya zorladığını savunan Civelekoğlu, şunları ifade etti; “Nitekim Kastamonu’nun canlı yaşadığı ve basınımıza da yansıyan birkaç hadiseden ikisi olarak; aynı zamanda Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve dönemin Diyanet-Sen Genel Başkanı’nın Kastamonu AK Parti İl Başkanlığında aziz milletimizin oylarına ket vurduğu ve 50 bin oyun kendi ceplerinde olduğuna dair açıklamalarıyla insanları bir kalıba sokmaya çalışarak ‘İktidar biziz, siyaset bizim dediğimizi yapar’ algısı, yine Sağlık-Sen Disiplin Kurulu Başkanı’nın 19 yıldır AK Parti’ye siper olduklarına dair açıklamaları dikkate alındığında aleni bir şekilde ‘AK Parti’nin kendileri olduğu’ düşüncesini ellerine geçen her fırsatta en üst perdeden ifade etmişlerdir. Bu söylemlerine rağmen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın bir TV kanalında iflas etmiş tüccarın adeta günah çıkarma şeklindeki açıklamalarını anlatan tavrı hayrete şayandır. Bunların ya birbirlerinden haberleri yok ya da iyi-kötü polis rollerine büründüler. Bu açıklamalarıyla çalışanlardan ne kadar uzak olduğunu gösterdiği gibi yine kurtarıcı olarak Mil-Sen’e ve Milli Görüşe atıflar yapan ve sahiplenmeye çalışan beyanları yine Mil-Sen’in doğru yolda olduğunun delilidir.”
“HİÇ BİR ÇÖZÜMDEN BAHSEDEMİYOR”
Ali Yalçın’ın, istihdam modellerindeki sözleşmelerin olumsuzluklarından bahsettiğini aktaran Tugay Civelekoğlu; “Ama bu sözleşmelerin çalışanlar üzerindeki olumsuz etkisinin kaldırılması noktasında, kendilerinin bugüne kadar ortaya ne koyduklarına veya ileride çözüm olarak ne göstereceklerine dair hiçbir fikri ileri süremiyor. İstihdam modelleri içerisinde vekil kadrosunda çalışıp asil görevini yapanlardan ise hiç bahsetmeyerek yok sayıyor. Kaldı ki eleştirdiği modeller kendi dönemlerinde ortaya çıkan ve destekledikleri modellerdir.2011’den beri sözleşmeli personel sayısının 400 bini geçtiğini, hepsinin sosyal-mali haklarında ve aralarında sıkıntı olduğunu söylüyor. Ama hiçbir çözümden bahsedemiyor. Her zaman olduğu gibi sayılardan bahsediyor. Sendikacılığı çok güzel yapmışlar gibi siyasi partilere siyaset, ekonomi öğretmeye kalkıyor. Emekliliğe esas memur maaşının 4 bin TL altında olduğunu söylüyor. Ama gerçekte 3 bin TL’nin altına düştüğünden haberi yok. Girdikleri 5 toplu sözleşmeden ikisini kabul etmediklerini belirterek üç tanesini zafer kazanmış komutan edasıyla kabul ettiklerini ve devletten 258 kazanım aldıklarını söylüyor. Ama millete bunlarda bile ne kazandırdıklarından bahsedemiyor. Biz kendilerinden başarı hikayesi beklerken başarısızlıklarını anlatıyor. Bu sebeple de karakış bunların sayesinde gelmiştir” şeklinde konuştu.
“EKRANLARA ÇIKIP BOŞ BOŞ KONUŞAMAZSIN”
Yalçın’ın açıklamalarının sadece iş bilmezliğin, şuursuzluğun, batışının ve dağılışın hikayesi olduğunu öne süren Civelekoğlu; “Devletten alacaklı olduğundan bahsediyor. Daha devletle hükümet arasındaki farkı bilmiyor. Bilmediği konu hakkında devlet kutsal değildir diyebiliyor. Devlet dediğin kurum milletten, egemenlikten ve vatandan oluşur. Milletin, egemenliğin, vatanın yoksa yaşayacak yer bulamazsın, böylede ekranlara çıkıp boş boş konuşamazsın. Bu sebeple bu millet bu egemenlik ve bu vatan bizim için kutsaldır, yücedir. Böyle olmasaydı senin gibileri çıkıp da konuşsun diye daha çocukluğunu yaşayamadan Çanakkale’de şehit olan 13, 14, 15 yaşındaki sabiler canlarını vermezlerdi. Onun için bunlar daha ağızlarından çıkan lafın nereye gittiğinden bihaber olarak birde çıkıp toplumun değerlerinin temsilcisi olduklarını iddia edebiliyorlar. Gerçekten bunların acınacak halini anlatmada kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerdeyiz. Açıklamalarıyla aziz milleti töhmet altında bırakmaya çalışıyorsun. Sen sadece milletin seçtiği hükümetten istersin. Hükümet seni muhatap kabul edip görüşüyorsa sende bir genel başkan olarak konuşmasını ve istemesini bilmen lazım. Her şeyi usulüne uygun yapman lazım. Devletten istiyorsan hükümete söz söyleme hakkın olmaz. Sen sadece at yarışı spikerliği yapıyorsun” ifadelerini kullandı.
“NİÇİN MİLLETTEN SAKLADINIZ!”
Ali Yalçın’ın, Memur-Sen’in başlangıcında Milli Görüş hikayesi olduğunu söylediğini ifade eden Civelekoğlu, milli görüşün bir hikaye olmadığını savunarak; “Rahmetli Erbakan Hocanın sağlığında ilkelerini ve hedeflerini ortaya koyduğu ve son nefesine kadar çabaladığı evrensel gerçek bir idealdir ki, yaşadıklarımız onunda haklılığını ortaya çıkarmıştır. Bu haklılıklardan bir tanesi de eleştirdiğiniz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Nitekim Milli Selamet Partisi 1973 seçimlerindeki beyannamesinde icraya kuvvet, sürat ve müessiriyet getirilmesi için bir sistem olarak başkanlık sistemini vaat etmiştir. Memur-Sen Genel Başkanı Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde; Bakanlıkların ofline olduğunu, katılımcılığın olmadığını, bu şekilde sistemin tartışmaya açık olduğunu ve ömrünün uzun olmadığını ifade etmiştir. Halbuki kendileri 16 Nisan referandumunda 81 ili dolaşıp bu sistemin ne kadar düzgün ve güzel olduğunu açıklayan, bu sistemi öven ve önsözünü bile Genel Başkan Ali Yalçın’ın yazdığı bir kitapçık bastırıp millete dağıtmışlardır. Madem bu sistemin eksikleri vardı, niçin milletten sakladınız! Eğer bilmiyorsanız niçin bilmediğiniz konuda millete ‘Evet’ oyu verin diye telkinde bulunup da kandırdınız” dedi.
“BİZ HER DEVRİN SENDİKASIYIZ”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın bugüne kadar çalışanlar için uğraşmadığını savunan Mil-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tugay Civelekoğlu; “Bakanlıklarda kendi işlerinizin takibinden milletin işlerine sıra gelmedi. Ferasetli bürokratlarımız sizin bu hilekar düzeninizi görünce bakanlıklara giremez oldunuz. Şimdide siz bakanlıklara giremediğiniz için bakanlıklar ofline iftirası atıyorsunuz. Oysa biz Mil-Sen olarak istediğimiz bakanlığa girebiliyoruz. Bütün taleplerimizi de değerlendirmeye aldırıyoruz. İşte biz bunun için sizin gibi devrin sendikası değil, ideal ve ilkelerimizle her devrin sendikasıyız. Memur-Sen beyanında samimi olmasa da, nihayet memura siyaset hakkı verilmesi gerektiğinden genel başkanı vasıtasıyla bahsetmiş oldu ve bizi sevindirdi. Çünkü 29 yıllık bir sendikanın bugüne kadar bu haktan bahsetmemesi başlı başına samimiyetsizliğin göstergesidir. Biz ise Sağlık Mil-Sen olarak kurulduğumuz andan itibaren memura siyaset hakkının verilmesi gerektiğini her platformda dile getirdik. Çünkü işçide memurda kamu çalışanıdır. Devleti de siyaset yönetmektedir. Hayatımızın her alanında istesek de istemesek de siyaset mecburen vardır. Memurlarda yaptıkları iş gereği fiilen siyasetin içerisindedir. Buna rağmen işçinin siyaset hakkı varken memurun bu haktan mahrum olması Anayasamızın temel ilkelerine aykırıdır” diye konuştu.
“BUNLAR, MEMUR-SEN’İN BİTTİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR”
Memur-Sen’in artık söyleyecek hiçbir sözünün olmadığını savunan Civelekoğlu milletin tamamının mağdur olduğu geçmişin yanlışları üzerinden prim yapmaya çalıştıklarını iddia ederek; “Buda kifayet etmeyince daha zamanı gelmemiş olan Ağustos 2021 toplu sözleşme görüşmelerinden kazanç sağlayacağı iddiasıyla çalışanları oyalamaya ve uyutmaya çalışmaktadır. Bunların hepsi artık diğerleri içinde yer alan Memur-Sen’in bittiğini göstermektedir. Sendikamıza üye olsun veya olmasın çalışanlarımız rahat olsun. Biz farklılıklarımızı zenginlik kabul edip her kesimin sendikasıyız. Herkes bizlerde kendinden bir parça bulmaktadır. Zira yaptığımız çalışmalarda çok farklı düşüncelerdeki insanlar takdirlerini ifade etmektedirler. Bizlerin Mil-Sen olarak bir umut olduğumuzu özellikle söylemektedirler. Bunun mutluluğunu ve onurunu hiçbir kelime anlatamaz. Bu vesileyle 2021 yılının sağlık başta olmak üzere herkese hayırlı olmasını diliyoruz” diye noktaladı. (Bülten)
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.