(29 ŞUBAT 2016)
İnsan bazı şeylerin değerini kaybetmeden maalesef anlayamıyor. ‘Keşke’ diyoruz, ama iş işten çoktan geçmiş oluyor. Belki de bu ‘keşkeler’i en fazla sağlık konusunda zikrediyoruzdur. Herşeyin başı sağlık, olmadan olmaz. Lâkin; musibet hâsıl olup, sıkıntı bedene girdikten sonra, tek derdiniz hastalık olmuyor. Yaşadığınız şehir, size yeterli sağlık imkanını sunamıyorsa, sıkıntı içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.
Kastamonu doktorlarının hakkını da yememek lazım. Allah için, ellerinden geleni yapıyorlar, kısıtlı imkanlara rağmen. ‘Kısıtlı imkan’ deyince, yazımızı okuyan bürokratlarımız hemen içten içe sitemlerine ve son zamanlarda yapılan işleri saymaya başlayacaklardır.
‘Hiç kimse inkar edemez, sağlıkta özellikle son 10 yılda ‘devrim’ niteliğinde işler yapıldı. Dev bölge hastaneleri, şehir hastaneleri yapıldı. Yapandan, yaptırandan Allah razı olsun.’
Buraya kadar herşey normal’
Ancak insan düşünmeden edemiyor; ülkeninbirçok şehri için rahatlıkla söylenebilen yukarıdaki cümleyi Kastamonu için ne zaman kuracağız?
***
‘Ee, 400 yataklı yeni hastane yapıyoruz ya, daha ne istiyorsun’’ diyenler çıkacaktır. Haklılık payı elbette var. Fakat, memleketin heba edilen 9-10 yılının, hastane koridorlarında 10 katına çıkan hastalıkların, ‘Kastamonu’da yeterli imkanlar olmadığı için’ komşulara taşırken öldürdüğümüz hasta vatandaşların hesabını da sormayalım mı’
Yeni devlet hastanesi binası bitmek üzereyken, tıp fakültesi yapılacak diye kandırılan yetkililerimize; ‘o binayı Hacettepe’ye devrederken, bizim hastanemiz ne olacak diye hiç düşünmedin mi’ demeyelim mi’
‘E hadi devrettin’ Hacettepe Rektörü, kendi isteğiyle binayı, fakülteyi Kastamonu Üniversitesi’ne devretmeseydi, ‘illa Kastamonu’ya Hacettepe gelsin’ diye daha kaç sene bekleyecektin’ demeyelim mi’
Veya; o milyonlarca lira harcanıp bitirilen, ‘herkesin malumu’ sebeplerden dolayı açılamayan Uğurlu Hastanesi için ‘derhal açula’’ deyip, söz verenlere; ‘kardeşim üzerinden 3 seçim geçti, ne istedin de vermedik, altı üstü bir bina, neden açmıyorsun’ diye hesap sormayalım mı’
***
Devlet hastanesi bitecek, açılacak.Artık bu saatten sonra bu işin geri dönüşü yok. Ama Özel Uğurlu Hastanesi’nin de açılması Kastamonu için elzem. İnsanlar güzel mekanlarda sağlık hizmeti almayı hak ediyor. Fakat Uğurlu Hastanesi’nin hizmete girmesi Kastamonulu için sağlıktan çok daha fazla anlam taşıyor. Çünkü o hastanenin açılamaması, Kastamonu için 100 yıllık başarısızlıkların son noktası olmuştur. Açılırsa ‘hastaneden öte, gurur abidesi’ olacak. O bina, sadece bir hastane değil, Kastamonu’nun geleceğe açılan kapısı olacak. Yıllardır beynimize nakşedilen ‘bizden bir haltolmaz’ıyenmemize vesile olacak.Kimin hatasıdır, kimin beceriksizliğidir artık önemi yok. Orada Kastamonu’nun umudu, serveti yatıyor, açılması için de herkes elini taşın altına koymalı.
***
Aslında Kastamonulular olarak öyle bir noktaya getirildik ki; Uğurlu Hastanesi 50 yıl daha açılmasa, İnebolu Limanı bir 100 yıl daha rafa kalksa, yeni yapılan hastane inşaatını ‘veteriner fakültesi yapacağız’ deyip Karabük Üniversitesi’ne devretseler, Ilgaz Tüneli’ni betonla doldurup ‘vazgeçtik’ deseler çıkıp hesabını sormayız. ‘Haksızlık ediyorsun’ diyen çıkacaktır. Ama; ‘3’üncü kış da bitti, Yurdun Tepe’nin hesabını sorabildin mi’ demezler mi adama.
***
Hakkari’nin dağına havaalanı yapan devletim, elbette Uğurlu Hastanesi’ni de bir şekilde açar. Açar açmasına da,bazı işleri ‘iş işten geçmeden’ yapmak lazım’ Yoksa 10-20 sene sonra açacağınız, yapacağınız hastanenin’’..! Kalın sağlıcakla’
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.