DÖRDÜNCÜ MAYMUN
BURAK YUMUKOĞLU (19 AĞUSTOS 2020 KÖŞE)
Hastanede bir hoşhekim
Dün sabah saatlerinde, Kastamonu Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül’le tanışmak üzere hastaneye gittik. Odaya girdiğimde takım elbiseli, kravatlı bir başhekim beklerken, doktor önlüğünü giymiş, yakasına kartını asmış bir başhekimle karşılaştım ve bunun beni ne kadar mutlu ettiğini size anlatmak isterim…
BİR DEVRİM… Korona virüs nedeniyle odasından çıkmayan boşhekimden, gazetecilerle Covid-19 Yoğun Bakımında incelemeler yapan başhekime…
Biz küçük bir memleketiz, vizyonu geniş bürokratlara, yöneticilere de maalesef sahip değiliz. Dün hem bir Kastamonulu, hem bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, hem de bir gazeteci olarak çok umutlandım.
Hastanemize başhekim olarak atanan Prof. Dr. Zafer Ergül; kelimelerinde ve davranışlarında adeta özlenen bir imaj çizdi. Hem başhekim hem de hoş bir hekim…
Yoğun bakım ve servislerde incelemeler yaparken tulumumuzun fermuarını bizzat çeken, maskemizin nasıl takılacağını özveriyle anlatan bir başhekim gördüm, siperliğimizi kafamıza takan ve gezi boyunca biz gözüyle de acaba burnu açıkta kalan, eli açıkta kalan var mı diye kontrol eden bir başhekim gördüm. Sorduğumuz her soruya büyük bir şeffaflıkta cevap veren bir başhekim gördüm. Her şeyi geçtim; egosundan sıyrılmış, amacının hizmet olduğunu çok net bir şekilde yansıtan bir başhekim gördüm.
***
Sohbetimiz esnasında “Ankara’ya niye sevk var? Burada da aynı şeyleri yaparız” derken bir gurur ve vizyon vardı. İronik ama bir o kadar da anlamlı bir cümlesini sizlerle paylaşmak istiyorum; “Ben bu hastaneyi kendim için geliştirmek istiyorum. Ben burada çalışırken yere düşsem, kafamı çarpsam ve travma geçirirsem, beni burada tedavi edebilecek bir sistemin olduğuna inanmak istiyorum. Bana yapılan tedavi her bir vatandaşımıza yapılır” ifadelerini kullandı. Bu ne demek oluyor? Diyor ki; benim ismimi boş verin, beni ve Kastamonuluyu hayata tutundurmak için çabalayacağım diyor.
59 yaşında, onurlu bir geçmişi olan ve emekliliğine çok az bir süre kalan bir profesör doktor, neden gelsin bu memlekete? Biraz düşünmek lazım, biz pek sevmeyiz siyasete karışmayan sağlıkçıları ama Zafer beyi sevmeyecek aklı başında bir insan olmaz diye düşünüyorum.
***
Gelelim covid servisleri ve yoğun bakımlarına;
Öncelikle bize giydirilen tulum, siperlik, maske ve galoşlarla birlikte yaklaşık 1 saat süren gezimizde; bütün vücudumuz ter içinde kaldı, alın bölgemizde siperliğin izleri çıktı. Zorlukla nefes aldık, bunu gün boyunca yapan sağlık çalışanlarına nasıl bir vefa gösterebiliriz bilmiyorum. Benim kelime dağarcığım bu büyük gayrete olan minneti ifade edemez. Bize düşen, tedbirlere uymak.
Covid servislerimizde büyük bir çaba var. Hastaları memnun etmek ve kısa sürede iyileştirmek için alanıyla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, birçok doktor ve hemşire gayret gösteriyor. Kastamonu imkanlarında olağanüstü bir iş çıkarılıyor. Yoğun bakımlarımız ise otel tadında, makineye bağlı hastalarımız camekanların içerisinde tedavilerini sürdürüyor. İnternette gördüğümüz, yurt dışında yaşanan hastanenin bütün koridorlarının hasta dolduğu videolardan sonra, devlete ve hastanemize güvenim biraz daha arttı. Büyük bir fedakarlık var kapalı kapıların ardında…
***
Sözün kısası;
Kastamonu’ya bir adam geldi. İsmi Zafer Ergül, Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi…
Profesör doktor…
Bu adama sahip çıkmamız, motivasyonunu düşürmememiz lazım. O, bütün mesaisini hastane çalışanlarının moralini arttırmak için kullanırken, bizim de görevimiz; onun enerjisini doldurmak. Övmekten, teşekkür etmekten korkmayalım, onları övelim; her gördüğümüzde teşekkür edelim. Önlüğüyle hastaneden çıkıp evine giden birini gördüğümüzde selam verip teşekkür edelim.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.