10 ARALIK 2019 SALI
Hadi bu gün, şimdi başlayalım!
Merhaba sevgili okurlar.
Bu yazıyı okuyorsanız, ayrıntılara dikkat etmeye başladınız demektir. Hakikatin gizlendiği tüm ayrıntılara!
Bazen şirin bir kız çocuğunun bukleli saçlarında ya da mendilci çocuğun soğuktan kızaran ellerinde; bazen bir dost meclisinde ya da umursamaz bir dalgınlıkta; bir kelebeğin kanat çırpışında ya da herhangi bir duvarda duran solgun bir resimde; süslü, kalabalık bir sofrada ya da kaldırımda oturan beyaz saçlı teyzenin düşünceli yüzünde; torununu parka götüren dedenin kocaman gülümsemesinde ya da bir taksi şoförünün kırışmış alnında… Adım attığımız her yerde, dokunduğumuz her kalpte, yanımızdan geçip gidende, bize çay ikram edende, gözgöze geldiklerimizde, sözünü işittiklerimizde, bir teşekkürde, bir serzenişte, bir merhabada, bir hoşçakalda, bir telaşede, bir kayıpta, bir rüzgarda, bir topuk sesinde gizli ayrıntılar! Gönül gözümüzü açacak ayrıntılar!
Demem o ki; ayrıntıları fark edelim, ruhumuzu keşfedelim dostlar! Sanatla, edebiyatla uğraşalım; felsefe okuyalım; kendimizle yüzleşelim! Daha çok kulak verelim, daha çok gözlemleyelim. Kafamızı cep telefonlarından kaldıralım, gökyüzüne daha çok bakalım. Derin nefeslerle dolduralım içimizi, ta ki kesilene dek! Kırlarda dolaşalım, doğanın sunduklarını selamlayalım, şükürler sunalım Yaradan’a! Çocuklarımızın gözlerine bakalım doya doya, onlarla konuşalım en saçma şeyleri kahkahalara boğula boğula! Hadi gel diyen dostlarımıza koşalım, işim vardı gücüm vardı demeden! Ruhumuza yüklediğimiz tüm kızgınlıkları atalım üstümüzden hesabını tutmadan! Kurtulalım bize ağır gelen tüm düşüncelerden! Şarkılar haykıralım neşeli neşeli, güzel günleri analım , yeni anılar toplayalım. Eski bir arkadaşımızı arayalım, hep ertelediğimiz. Bir fidan dikelim, bir resim yapalım, belki de bir şiir yazalım! Dökelim duygularımızı sözcüklere, şekillere. Bir örgüye başlayalım mesela, dolaplara hapsettiğimiz plaklarımızı tekrar hayatımıza alalım, seslensinler bize geçmişten tatlı nağmeleriyle! Okuduğumuz bir kitabı yeniden açalım, belki bir kaç satırını işaretlemişizdir, belki bir şeyler not etmişizdir kim bilir, bulalım. Unuttuğumuz, kaybettiğimiz, yokluğunu hep hissedip hiç kabul etmediğimiz her ne güzellik geçmişse hayatımızdan, işte onu bulup çıkaralım karanlık kuytulardan! Renklerini geri alalım hayatımızın, hem kendimiz hem de dünya için!
Hadi bu gün, şimdi başlayalım!
Kocaman meşaleler yakmaya gücümüz yetmiyorsa da; küçük küçük mumlar yakalım. Isıtamasak da ışıtırız ümidiyle…
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.