4 BİN nüfuslu Seydiler ilçesindeki çiftlikte, Gazi Koşusu, Cumhurbaşkanlığı Koşusu başta olmak üzere hipodromun şampiyon tayları yetiştiriyor. Seydiler, küçük bir ilçe olmasına rağmen safkan İngiliz atlarının damızlık olarak yetiştirilmesine ev sahipliği yapıyor.
2011 yılından beri faaliyetle olan Seydiler At Çiftliğinde yetişen safkan İngiliz atları, hipodromlarda elde edikleri başarıyla adından sıkça söz ettiriyor. Şimdiye kadar birçok şampiyon tayı yetiştiren işletmede, her yıl yarışlarda başarılı olan atlar hem sahiplerine hem de yetiştiği işletmeye kazandırıyor. 1992 yılında kapatılan ve 2011 yılında tekrar açılan Seydiler At Çiftliği bir süre sonra ‘Çağlar Uluçay Harası’ adını aldı. 2011 yılından itibaren Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) bünyesinde faaliyetini sürdüren işletmede safkan İngiliz taylarının ırk özellikleri bozulmadan yetiştiriliyor. Ayrıca az sayıda safkan Arap atları da aynı harada yetiştiriliyor. Safkan İngiliz Atları yetiştiriciliğinde Türkiye’nin sayılı merkezleri arasında gösterilen Çağlar Uluçay Harası, yarış severlerin yakından takip ettiği Gazi Koşusu, Cumhurbaşkanlığı Koşusu ve Hipodromda yarış kazanan çok sayıda atın çıktığı bölge olarak kabul ediliyor.
“KASTAMONU İKLİM OLARAK ATÇILIĞA ÇOK MÜSAİT BİR YER”
1992 yılında kapattıkları çiftliği 2011 yılında tekrar faaliyete geçirmek için Seydiler’e geldiklerini söyleyen Seydiler At Çiftliği işletmesinin sahibi Çağlar Uluçay, “Kastamonu iklim olarak atçılığa çok müsait bir yer. Kastamonu yüksek bir rakım, atların gelişmeleri ve ciğerlerinin büyümeleri için tam biçilmiş bir kaftan. İlk jenerasyonda gayet başarılı atlar çıkarttık ve halen çıkartmaya devam etmekteyiz. Örneğin bir Gazi koşusunu kazanan Miramis, bir Cumhurbaşkanlığı koşusunu kazanan Abrek Rettin, yine Hipodromda yarış kazanan Kepezstrom, Fuat Ağa ve Monomur gibi atlar yine Kastamonu gibi bu coğrafyadan çıkan atlardır” dedi.
HİPODROMLARIN MİLYARLIK AYAKLARI KASTAMONU'DA ÜRETİLİYOR
Doğan tayların Seydiler At Çiftliğinde 1,5 yaşına gelene kadar bakıldığını söyleyen Uluçay, “Akşam da tımarları ve bakımları yapılıp, tekrar yemleri verilir. Burada bir idman yapmıyoruz, burası sadece yetiştirme yeridir. Yaşı gelen atlar İstanbul’da Hipodromda veya diğer hipodromlara gidip orada eğitimleri yapılıyor. Bu hipodromlarda binek eğitimleri veriliyor atlara. Ondan sonra atları yarışlara hazırlıyoruz. 1,5 yaşından sonra hipodroma gidiyor. Hipodromda gerekli eğitimler verildikten sonra yarışlara hazırlanıyor. Şu an mevcut bulunan atlarımızın geneli hep Amerika’dan gelen kısraklardır. Şu an sayılarını biraz azalttık, tekrardan çoğaltacağız. Bunu daha kaliteli atlarla yetiştirmek istediğimizden dolayı yaptık bunu” diye konuştu.
"KASTAMONU’NUN REKLAMINI YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Kastamonu’daki ve Seydiler’deki iklime İngiliz atlarının daha çok uygun olduğuna dikkat çeken Uluçay, “Çünkü burası yüksek rakım. Fakat buradan çıkan başarılı atlar arasında Arap atları da bulunuyor. Gerek pansiyon olarak baktığımız gerekse kendimize ait Arap atları onlarda bu iklimden çıktı. Arap atlarının bu iklime çok uygun olmadıkları söyleniyor ama yine buradan başarılı Arap atları da çıktı. Ama buradaki atların yüzde 90’ınını İngiliz atları oluşturuyor. Az miktarda Arap atlarımız bulunuyor. Hipodromda koşan safkan atların birçoğu bu iklimden, bu coğrafyadan çıkmaktadır. Bizde burada elimizden geldiği kadar atları yetiştirip Kastamonu’nun reklamını yapmaya ve buradaki iklimimizi, coğrafyamızı tanıtmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“TARIM BAKANLIĞI OLARAK ATLARIN SAĞLIĞINDAN SORUMLUYUZ”
Tarım Bakanlığı olarak atların sağlığından ve kayıt işlemlerinden sorumlu olduklarını belirten Seydiler İlçe Tarım ve Orman Müdürü Orhan Çanakçı ise, “Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı aynı zamanda buraya bağlı Yüksek Komiserler Kuruluna kayıtlı Damızlık At Yetiştiriciliği İşletmesidir. Burada bakanlığa bağlı olarak bizim ilçe müdürlüğümüzün yaptığı görevler var. Birincisi atların sağlığından sorumluyuz, aynı zamanda kayıt işlemlerini yapıyoruz. Sağlık açısından bize düzenli olarak bu hayvanların aşılarının yapılma zamanları bakanlığımız tarafından kayıt sisteminden bildirilir ve gelen aşılarla hayvanların aşılarını yaparız. Ayrıca gebe hayvanların doğum yaptıktan sonra yetiştiricisi tarafından bize 3 ay içerisinde doğan yavruların bize bildirilmesi gerekiyor ve bunların 6 ay içinde de kayıt yapılması gerekiyor. Kayıt uygulaması bu elimizde gördüğümüz enjektörün içinde seri numaraları buluna çipler bulunmaktadır. Bunu biz hayvanın adelesinin içine yaparız ve bu cihazla da bunlar okunur” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ellerinden gelen desteği işletmeye sağladıklarını ifade eden Çanakçı şöyle konuştu: “İşletme sahiplerin kendilerini hem burayı baba ocakları olduğu için hem de daha güzel iklim ve daha iyi randıman aldıkları için burayı tercih ediyorlar. Zaten bizim Seydiler ilçesi diğer bölgelere göre biraz daha sert iklimi ve havası olan ama ona göre de temiz havası olan coğrafya olduğu için burayı tercih ediyorlar. Biz de elimizden geldiğince her türlü yardım ve desteği kendilerine yapıyoruz. Türkiye’de yarışlarda söz sahibi olmuş bu tür damızlık atların ve bunların yetiştirildiği tayların olması bize hem burada çalışan bir teknik personel hem de bu memleketin insanı olarak bizlere büyük bir gurur veriyor. Kendilerine teşekkür ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.” (iha)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.