
Yılın 6 ayını ıssız yaylada hayvanları ile geçiriyor
...
GEZMEK İÇİN GELDİĞİ BİN 110 RAKIMLI YAYLADA 8 YILDIR ORGANİK HAYVAN YETİŞTİRİYOR
Yılın 6 ayını ıssız yaylada hayvanları ile geçiriyor

ORGANİK HAYVANI DUYAN YAYLAYA GELEREK SEÇİP ALIYOR

HAYVANLARI SADECE YAYLADAKİ OTLARLA BESLİYOR
15 yıldır Hayvancılık yaptığını belirten Öz, "Burada 8 yıldır bu işi aktif halde yapıyorum. Buraya geldiğimden beri hayvanlarda da düzelme olduğunu gördüm. Satışta da olsun, burada hayvanların daha yetiştiğini, sularını rahat içip, rahat yatıp kalktığını gözlemlemiş olduk. Ben de devamlı buradayım. Mayıs ayında çıkarız buraya, Kurban Bayramına kadar kurbanlıkları burada tutarız. Kurbandan sonra da kurban olmayan hayvanları Eylül-Ekim ayına kadar burada besliyoruz. Bu arazide hayvanı otlatıp bir de yem vermenin bir anlamı yok. Bu ortamda hayvan otladıktan sonra yeme, küspeye ihtiyacı olmuyor. Zaten bu bol otun içinde yem küspe verirsek hiçbir anlamı yok organik hayvan yetiştirmemizin" diye konuştu.BARTIN'DAN İSTANBUL'A KADAR BİRÇOK YERDEN MÜŞTERİ GELİYOR
Organik hayvanların çok fazla talep gördüğünü dile getiren Öz, "Cide’de organik hayvan besleyen olmadığı için biz bu işi o yüzden yapalım dedik. Köylerde tek tük vatandaşın elinde oluyor ama toplu olarak Cide'de olmadığı için bu işi yapalım dedik. Çünkü Cide'de kurbanların çoğu ahırdan alınıyor. Oralarda da hayvan organik değil küspe veriliyor hayvana. İlk geldiğimde buraya 15 hayvanla başladım. Müşteriler de alıştıkça şu anda 35 hayvanı rahatlıkla satabiliyoruz. Bunun fazlasını da yapamayız. Bu 45-50 hayvan bize yeterli. Budan fazlasını bakmak da sıkıntılı. Getirmek, bakmak, kollamak kolay değil. Benim hayvanım ahırda beslense 350-400 kilo et verecek. Ama burada otla organik beslendiğinden 200-250 kilo arasında oluyor. Ahır hayvanına göre bizim hayvanımız biraz daha hafif gelir ama bizim hayvanımızda yağ olmaz. Eti lezzetlidir organik olduğu için. Vatandaş hayvanı alıp etini yedikten sonra anlıyor bu araziyi, hayvanın etinin lezzetli olduğunu" şeklinde konuştu.YABANİ HAYVANLAR SALDIRMASIN DİYE GECE GÜNDÜZ NÖBETTE
Bin 110 rakımlı yaylada yaban hayvanlarının saldırısına karşı sürekli tetikte olduğunu ifade eden Öz sözlerini şöyle sürdürdü: "Çoğunlukla gündüz hayvanlarımızın başında duruyoruz. Akşam olunca da ateş yakıyoruz, yaban hayvanları dumana pek yaklaşmıyor. Köpeklerimiz de var onlar haber veriyor. Geceleri çoğu zaman uyumuyoruz. Daha önceki senelerde hayvanlarımıza ayı ve kurtlar da saldırdı. Geçtiğimiz sene bir ineğimizi ayı yedi. Bu sene de Ramazan içinde bir hayvanımızı ayı yedi. Hayvanımız TARSİM tarafından sigortalıydı. Geldiler baktılar ve bize paramızı ödediler."“BAZEN BİRİ GELSE DE ÇAY İÇİP SOHBET ETSEK DİYORUZ"
"İşin gerçeği burada vakit çoğu zaman geçmiyor. İnsan gelip görünce çok güzel diyor ama 1 hafta geçince zaman geçmiyor. Bazen birisi gelse de bir semaverle çay içelim, muhabbet edelim diyoruz, bazen hava koşulları el vermiyor bazen gelen olmuyor. Köyün gençlerine söylüyorum buraya hayvan getirip baksınlar diye, ama gençlerimiz gezmeyi daha çok seviyor. Bu arazide eskiden 1000 başa yakın hayvan varmış. 45 hayvan burada ne ki. Burada daha fazla hayvan olsa, ülke ekonomisine biraz daha fazla katkı sağlasak daha iyi olmaz mı. Devletimiz çok destek veriyor ama bakan yok. Köyde bile vatandaş çarşıdan gidip yoğurt alıyor." (iha)Kaynak:
İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.