MECLİS BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE SÖZ ALAN MİLLETVEKİLİ HASAN BALTACI, HÜKÜMETE YÜKLENDİ:
‘Siz halktan yana değilsiniz’
>>>Kastamonu Milletvekili Baltacı; “Siz halktan yana değilsiniz. Siz maaşının 4’te 1’ini ulaşıma ödeyen asgari ücretlinin yanında değilsiniz. Siz prim günü sayısını doldurmuş olmasına rağmen emekli olmak için yaş sınırını bekleyenlerin yanında değilsiniz. Siz yıllardır çalışıp halen kadro alamayan karayolları işçilerinin yanında değilsiniz. İşte bu nedenle, bu bütçe meşru değildir, halkın bütçesi değildir” dedi.
MECLİSTE gerçekleşen Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde söz alan CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, geçtiğimiz günlerde 9 kişinin ölümüne neden olan yüksek hızlı tren kazasını gündeme getirerek, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Mehmet Cahit Turan’a tepki gösterdi. CHP grubu adına söz alan Milletvekili Hasan Baltacı, yürütme adına Meclis’te olan Bakan Mehmet Cahit Turhan’a, kazanın ardından yaptığı ‘Sinyalizasyon sistemi demiryolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil’ açıklaması üzerinden yüklendi. Yakın geçmişte çeşitli ülkelerde benzer kazalar sonucu istifa eden ulaştırma bakanlarını hatırlatan Baltacı, kaza sonrasında bakanın yaptığı açıklamalara tepki göstererek “Siz de bizim için olmazsa olmaz değilsiniz” ifadeleriyle cevap verdi.
“BIRAKIN İSTİFA ETMEYİ, BİR KİŞİ ÖZÜR BİLE DİLEMEDİ”
Sözlerine kazada hayatını kaybedenleri anarak başlayan Milletvekili Baltacı, 8 Temmuz’da Çorlu’da meydana gelen tren kazasında kaybedilen vatandaşların acısının halen daha taze olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti; “Perşembe günü Ankara’da yeni bir facia daha yaşandı. 9 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara acil şifa diliyorum. Bilime inanmama, liyakatsizlik ve kaderciliğin doğurduğu ihmaller bir tarafa, sadece daha fazla oy almak için sinyalizasyonu bile tamamlanmamış tren hattını açanlar, çocukları babalarından, anaları evlatlarından ayırdı. Bilirkişi raporları ve kazaların meydana geliş nedenleri açık ihmal olduğunu ortaya koyduğu halde, sorumluluk alan oldu mu? Tabi ki olmadı.”
Ulaştırma Bakanı’na dönerek konuşmalarına devam eden Baltacı; “Bakın Sayın bakan; Makedonya’da tekne faciası sonucu 20 turist hayatını kaybetti, Ulaştırma Bakanı istifa etti, sene 2009. Mısır’da tren kazası sonucu 49 kişi hayatını kaybetti, Ulaştırma Bakanı istifa etti, sene 2012. Kosta Rika’da köprü çöktü, 5 kişi hayatını kaybetti, Ulaştırma Bakanı istifa etti, sene 2017. Bulgaristan’da trafik kazasında 17 kişi hayatını kaybetti, Ulaştırma Bakanı, Bölgesel Geliştirme Bakanı ve İçişleri Bakanı aynı anda istifalarını açıkladı, sene 2018. Ama sizin hükümetinizde bunca kazaya rağmen bir kişi bile istifa etmedi. Bırakın istifa etmeyi, bir kişi özür bile dilemedi. Ve eminim ki bir kişi bile utanmadı. Açıklamalarınızı okuduk. ‘Sinyalizasyon sistemi demiryolu işletmeciliği için olmazsa olmaz bir sistem değil’ demişsiniz. Siz de bu ülke için, bizler için olmazsa olmaz değilsiniz. Çünkü siz kendinizi bu halka karşı sorumlu hissetmiyorsunuz. Ama şunu unutmayın, bugün sorumluluk almayanlar, sorumluluk almayı reddedenler meşru olamazlar” diye konuştu.
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ ŞİRKET ÇIKARLARINA DEĞİŞİLDİ”
Konuşmasında Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’nın 2017 yılı Sayıştay raporlarına da dikkat çeken Milletvekili Hasan Baltacı; “Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi konuşulurken Sayıştay raporlarından da bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Raporlara baktığımızda; Kamu İhale Kanunu’na uygun şartlar oluşmadığı halde yapılan ihaleler, belediyenin yapması gerekirken üstlenilen yatırımlar, maliyetinin çok üzerinde bedelle ve gecikmeli olarak tamamlanan projeler, yaklaşık maliyeti 231 milyon lira olan imalat karşılığında firmaya, 427 milyon lira daha fazla yapılan ödemeler, ne yazık ki bakanlığın kamusal hedef ve amaçlarından çok uzak olduğunu göstermektedir. Kamu kaynaklarının uzun yıllar sömürülmesi anlamına gelen ve çocuklarımızın geleceğini şirket çıkarlarına rehin bırakan, yap-İşlet-kırışalım projeleriyle vatandaşın sırtına ağır bir yük saran bu bakanlığın, Kanal İstanbul başta olmak üzere benzer projelerle bu yükü misliyle arttıracağı aşikardır” dedi.
“YANDAŞ MÜTEAHİTLERİN KAMYONLARININ BOŞ KALMAMASI İÇİN PROJE ÜRETİLDİ”
Vatandaşların cebinin ve mutfağının yangın yeri olduğunu savunan CHP Milletvekili; “Sadece 2 köprü ve 1 otoyol için müteahhitlere geçiş garantisi olarak, yani geçmeyen araçlar için iki yılda toplam 4,5 milyar lira ödendi. Bu parayla 750 bin üniversite öğrencisine 1 yıl boyunca burs verilebilirdi. Garanti yolcu sayısındaki yüzde 96’lık yanılma payı nedeniyle, Kütahya Zafer Havaalanı’nı işleten şirkete Hazine’den yaklaşık 21 milyon Euro aktarıldı. Yani 80 bin asgari ücretlinin bir aylık maaşı. Peki bunları kim ödedi? Elektrik faturası, doğalgaz faturası bir önceki yıla göre iki kat artan, pazarda soğanı, patatesi sayıyla almak zorunda bırakılan vatandaş ödedi. Göreve geldiği günden bu yana yol yapmakla övünenlere hatırlatmak isterim; Cengiz’in, Makyol’un, Kalyon’un, Kolin’in hafriyat kamyonu yatmasın diye projeler ürettiniz, ihaleler gerçekleştirdiniz. Bu projelere 15-20 yıllık garantiler verdiniz. Ama asgari ücretliye 1 aylık bile garanti vermediniz. Yol yaptınız ama; bir ucunu fabrikalara, bir ucunu tarıma, bir ucunu turizme ulaştırmak yerine yandaşların kasalarına bağladınız” ifadelerini kullandı.
“SİZ HALKTAN YANA DEĞİLSİNİZ”
Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizin nedeninin AK Parti hükümetinin bilerek ve isteyerek kurduğu düzen olduğunu iddia eden Baltacı, sözlerini şöyle tamamladı; “10 Kasım’dan 12 Aralık’a, konkordato ilan eden şirket sayısı 356’dan 856’ya çıkmışken, büyük dediğimiz şirketler kimleri işten atacaklarını belirlemişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse 2019 yılında sadece örtülü ödenekten, 284 bin Bağ Kur emeklisinin 1 yıllık maaşı kadar, yani 4 milyar 800 milyon lira harcayabilecek. Bu bütçeyle vatandaşın sırtındaki vergi yükü 2018’e göre yüzde 20 artacak. 2019’da sadece faize 117 milyar ödeyeceğiz. Bugün hukuk ve demokrasi kriziyle birlikte konuşulması gereken ekonomik yıkımın nedenlerinden biri de aslında meşruluk krizidir. Yapılan seçimlerde meşruluk krizini aşmaya yetmiyor, yetmeyecek. Çünkü meşru olmak; Hazine garantisiyle yapılan yol, köprü, tünel, havaalanı ve demiryollarının ihale sözleşmelerini kamuoyuyla paylaşmayı gerektirir. Çünkü meşru olmak aynı zamanda kimin yanında olduğunuzla ilgilidir. Siz bilimden yana değilsiniz. Siz akıldan yana değilsiniz. Siz halktan yana değilsiniz. Siz maaşının 4’te 1’ini ulaşıma ödeyen asgari ücretlinin yanında değilsiniz. Siz prim günü sayısını doldurmuş olmasına rağmen emekli olmak için yaş sınırını bekleyenlerin yanında değilsiniz. Siz yıllardır çalışıp halen kadro alamayan karayolları işçilerinin yanında değilsiniz. İşte bu nedenle, bu bütçe meşru değildir, halkın bütçesi değildir. Tarih şunu göstermiştir. Meşruluk krizi yaşayan iktidarlar bunu aşamazsa, çözüm üretemezse toplumlar kendi yollarını bulacaktır ve dengeyi yeniden kuracaktır, emin olun. Yapamadığınızı vatandaş yapacak, merak etmeyin.” (Haber Merkezi)
Ft: baltacı
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.