Yusuf Öz; “Toplum olarak, ülke olarak üretimden çok uzaklaştık. Bütün gençlerimiz çok kolay işler peşinde, bu noktaya nereden nasıl geldik bunun araştırılması gerekir. Gençlerimiz sürekli kolaya gitmeyi amaçlıyor, masa başı işleri olsun, güvenlik işlerinde çalışmak istiyorlar. Vatandaş demiyor ki, bizler şunları ekelim şunları üretelim diye, köyden kentte çalışmaya gelen gençlerin bile eğitimle alakası vardır, kimse eğitimi yok sayamaz” dedi.
Öz Yeni Ay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Kurucusu Yusuf Öz, çocuklardaki özel eğitimin önemli olduğunu, çevrenin ve vatandaşların engelli çocuk ve yetişkinlerle birlikte el ele yürüyüp, eğitim ile ilgili sorunların birlikte aşılabileceğine dikkat çekti.
Eğitime her zaman ayrı bir merakı ve eğilimi olduğunu belirten Yusuf Öz; “Engelli öğrencilerimizin en iyi şekilde eğitim almasına, yardım etmeye gayret gösteriyoruz. 600’e yakın kayıtlı öğrencimiz var. ‘Özel eğitim’ sistemi ülkemizde her geçen gün daha da oturmaktadır. Devlet her geçen gün biraz daha özel eğitim sistemine ciddi katkılarda bulunuyor. Yerli bireylerimizin en iyi şekilde eğitimlerini sağlamak için devletimiz yardımcı olmakta, gerekli denetimler Milli Eğitim Bakanlığı ve müfettişler tarafından gerçekleştiriliyor. Okullarımızın ciddi sıkıntıları var, ama önceki yıllara oranla bir taraftan da düzeliyor. Yeni gelen Milli Eğitim Bakanımızın, eğitim camiasından birisi olmasından dolayı eğitim konusunda ciddi ümitlerim var. Kastamonulu bir bakan yardımcımızın olması ve bakanımızın da eğitimci ve bir profesör olması ayrıca Kastamonu ve ülkemiz açısından adına çok büyük önem arz etmektedir. Uzun bir aradan sonra ilk defa milli eğitimde, eğitimcilerin olması bize ayrıca umut ışığı olmuştur” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIMIZA İLİM İRFAN VEREMEZSEK, YARINLARIMIZ İÇİN ENDİŞE VERİCİ BİR SORUN TEŞKİL EDER”
Ülke olarak eğitim bakımından birçok sıkıntıyla karşı karşıya olduğumuzu dile getiren Öz; “Eğitimde çok eksiklerimiz var. Umuyorum ki zaman içinde mutlaka eksiklerimizin çözümleri olacaktır. Özellikle Kastamonu’daki sıkıntılarımız, Türkiye genelindekine oranla kıyaslandığı zaman çok düşük seviyelerde, Kastamonu’nun eski ve tarihi bir il olması, bundan dolayı da devlet kadrolarının daha oturmuş bir sistemin olmasından kaynaklıdır. Okullarımızın depreme dayanıklılık testinden iyi çıkmaması sebebiyle hızlı bir biçimde binaların yıkılarak ve tekrardan daha sağlam daha dayanıklı okulların inşa edilmeye başlaması Kastamonu’daki eğitimin ve personellerin daha canlı olduğunun bir göstergesidir. Milli Eğitim Müdürü, burada ne denli büyük destek alırsa, bakanlığımız da o kadar iyi çalışmalar yapabilir. Müreffeh bir ülke kuracaksak, ülkemizin yarınları iyi bir eğitim sisteminden geçer. Çocuklarımızı müreffeh bir sistemle okutmazsak, ilim irfan veremezsek, yarınlarımız için endişe verici bir sorun teşkil eder. Her alanda eğitim olmalı; sokakta, trafikte, yolda her alanda eğitim desteklenmelidir. ‘Al sen çocuğumu eğit’ diyerek öğretmene yüklenilmesi doğru değildir. Çeşitli eğitimlerde çeşitli aşamalar devreye girmelidir. Aile eğitimi ve çevre eğitimi de çok önemlidir. Bunlar ne kadar iyi olursa, çocuklar eğitimde o kadar iyi ve başarılı olurlar. Her zaman çocuklarımıza ve öğretmenlerimize destek olmalıyız” şeklinde konuştu.
“VELİLERİMİZİN SOSYALLEŞMESİ LAZIM”
Velilerin ve çocukların sosyalleşmesi için Halk Eğitim Merkezi destekli programlar yaptıklarını ve bu şekilde insanların el becerilerini geliştirdiğini belirten Yusuf Öz; “Veli, okul ve öğretmen işbirliği çok önemlidir. Velilere öğrencisi ile ilgili, öğretmen sürekli bilgiler vermelidir. Aile ile birlikte hareket edilmelidir. Ebeveynlere özgü Halk Eğitim programları yapıyoruz. Velilerimiz ve çocuklarımız boş zamanlarında çeşitli el işlerini öğreniyorlar. Halı dokuma, giyim, sabun gibi objeler üretiyorlar. Yapılanlara destek vermemizin amacı, velilerimizin sosyalleşmesi ve el becerilerini daha üst seviyeye çıkarmak. Ayrıca bizler, burada spor eğitimlerine de önem veriyoruz. Masa tenisinde Antalya’da Türkiye ikincisi öğrencimiz var, Karadeniz bölge birincisi olan çocuklarımız var” ifadelerine yer verdi.
“ENGELLİ ÇOCUKLARIMIZ VATANDAŞLARIMIZ EVLERE KAPATILMAMALI”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım’ın başbakan olduğu dönemde kurumlarını ziyaret ettiğini hatırlatan Yusuf Öz; “Binali Yıldırım Kastamonu’ya geldiğinde özel eğitim yerimizde karşıladım. Kendisine dosya sunarak eksiklerimizi konuştuk, yoğun ilgisinden dolayı da çok memnun kaldım. Sosyal devlet olarak engellilerimizin elinden tutulmalı, engellilerimizle el ele yürünmeli, engeli insanlarımızı evlere kapatmak yerine daha çok topluma, dışarıya çıkarmamız gerek. Engelli bireylerimiz, mutlaka kurum ve kuruluşlara, özel eğitim okullarına gönderilmelidir. Devletimizin engellilere özel maddi manevi katkıları var, faydanılması gerekir. Devletimizden bizim işleyişimizi biraz daha kolaylaştırılmasını talep ediyorum. İşleyişimizde bazı sıkıntılarımız var. Özellikle son birkaç yıldan bu taraf çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz ve bu sıkıntılarımız gün geçtikçe çoğaldı. Köylerden gelen öğrencilerimiz oluyor, bu yollar günlük 600 km’yi buluyor. Bunların taşıt ücretleri ödenmiyor. Tek taraflı eğitim yapılsın edilsin demekle olmuyor, mutlaka birileri elimizden tutması gerekir” dedi.
“ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN REKLAM YAPANLARA KARŞIYIM”
Engelli çocuklar üzerinden reklam yapanlara karşı olduğunu söyleyen Öz; “Özel eğitimdeki çocukların masumluklarını, saflıklarını beni çok duygulandırıyor, onların sevgisi çok bambaşka bir sevgidir. İnsanlara olan sevgileri saf ve temiz bizlerde eğitimci olarak onlara layık olmaya çalışıyoruz. Çocuklar üzerinden reklam yapanlara karşıyım. Bizlerin asli görevi zaten onlara sahip çıkmaktır” diye konuştu.
Ülkenin son zamanlarda bir geçiş dönemi yaşadığını ve dengeleri her zaman iyi tutup, ülkenin devletin bekası için her şeyin üstünde olması gerektiğini vurgulayan Yusuf Öz, şunları kaydetti; “Çocuklarımızın ve torunların yarınları gelecekleri her şeyin üstündedir. Tüm insanların duyarlı olmalarını, daha mantıklı, akıllı projeler üreten bir nesil olmalarını diliyorum. Toplum olarak, ülke olarak üretimden çok uzaklaştık. Bütün gençlerimiz çok kolay işler peşinde, bu noktaya nereden nasıl geldik bunun araştırılması gerekir. Gençlerimiz sürekli kolaya gitmeyi amaçlıyor, masa başı işleri olsun, güvenlik işlerinde çalışmak istiyorlar. Vatandaş demiyor ki, bizler şunları ekelim şunları üretelim diye, köyden kentte çalışmaya gelen gençlerin bile eğitimle alakası vardır, kimse eğitimi yok sayamaz.”
“TOPYEKÜN EĞİTİM SEFERBERLİĞİ OLACAĞINI İNANIYORUM”
Yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan çok umutlu olduğunu, topyekün eğitim seferberliği olacağına inanan Yusuf Öz; “Vatandaşlarımız çok duyarlılar, insanlarımıza gerçekleri anlattığımızda çocuklarını eğitim amaçlı göndermeyi kabul ediyorlar. Çocuklarına olan duyarlılıkları paha biçilemez, yaşlandığında ya da bir şey olduğu zaman çocuğa sen bakamazsın dediğimiz zaman bizim sunduğumuz olanakları kabul ediyorlar. Milli eğitimin yeni sistemleri oluşumları piyasaya yeni yeni yansımaktadır. Topyekün bir eğitim seferliği olacağını düşünüyorum. Bireylere, vatandaşlara çok ciddi görevler düşmekte, her şeyi devletin yapmasını beklemekle olmaz, birilerinde bir şeyler yapması gerekiyor. Yarınlarımızın eğitimi garantiye alınacak bir eğitim seferberliği şart, kaliteli eğitim ve aracı eleman eğitimi çok önemli, birkaç sene sonra, sanayide çalışacak bir eleman ya da marangoz bulamayacak durumları geleceğiz. Eğitim sadece kitap okumakla olmaz. Pratikte çok önemlidir uygulamalı sistemlere yönel inilmelidir. Kaliteli eğitim şarttır. Etrafımızdaki engelli çocuklarımız vatandaşlarımızı topluma bir an önce kazandırmalıyız” dedi. (Buse Saraç / Haber Merkezi)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.