Mücadele aileden başlar;

Mücadele aileden başlar

Son zamanlarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uyuşturucu kullanımında artış yaşanıyor. Kastamonu’da da uyuşturucuyla mücadeleye yönelik çalışmalar hızla devam ediyor. CNG Haber ve Açıksöz TV ekibi Kastamonululara uyuşturucuyla mücadelede en etkin yolları sordu....

“ÇOCUKLARIM İÇİN TEDİRGİN OLUYORUM”

Gençlerin zararlı maddelerden korunmasında, ilk etmenin aile desteği olduğuna vurgu yapan Osman Demircioğlu isimli vatandaş; “Gençler kendilerini boşlukta hissettikleri zaman ruhsal bunalıma düşebiliyorlar. Bazı şeylerden bıkıyorlar ve değişik arayışlar içerisine giriyorlar. O boşlukları doldurmak için de madde kullanımına yönelebiliyorlar. Madde kullanımını önlemek için ilk olarak anne ve babaların çocukları ile daha çok vakit geçirmeleri gerekiyor, daha sonra da arkadaş çevrelerini ailesi olarak gözden geçirmeleri lazım. Eskisi gibi gençlerin uğraştırdıkları bir şeyler yok. Hepsi sanal ortamda, bundan da belli bir zaman sonra bıkıyorlar. Sonucunda da bu tür kötü alışkanlıklara doğru kendilerini yönlendiriyorlar. Kastamonu gibi temiz bir şehrin bu tür şeylerle anılıyor olmasından rahatsızlık duyuyorum. Ben de bir babayım, iki tane çocuğum var. Haberlere baktığımda çocuklarım için tedirgin oluyorum. Umarım yetkililer ve aileler tarafından daha kesin önlemler alınır” ifadelerine yer verdi.


“ÇOCUĞUMU KOMŞUYA BİLE EMANET EDEMİYORUM”

Ebeveynlerin çocuk yetiştirme konusunda eksiklerinin olduğunu dile getiren Mesut Küçükyıldız ise; “Bireylerin çocuklarına daha çok değer vermeleri ve daha çok ilgilenmeleri gerekiyor. ‘Çocuğum büyüdü, cebine harçlık vereyim, gitsin ne yaparsa yapsın!’ diyerek başıboş bıraktığımızda yanlış arkadaşlıklar ediniyorlar. Bu ortamda bir kereden bir şey olmaz düşüncesiyle bu alışkanlıklar kanıksanmaya başlanıyor. Uyuşturucu maddelerinin çoğalması arz talep dengesini dengeliyor. Her şey aileden başlıyor. Kendim 35 yaşımdayım, ailemde alkol ve sigara kullanan yok. Buna bağlı da benim ağzıma sürmüşlüğüm bile yoktur. Çocuğumla bir yere gittiğimizde sigara içilen ortama maruz kaldığında ‘baba bu çok kötü kokuyor’ diyor. Çocuklar aileyi örnek alıyor, onların alışkanlıklarını sürdürüyorlar. Çocuklarımıza küçük yaşta bunları aşılayacağız ki daha verimli bir şekilde büyüyebilsinler. Üniversite ve lise hayatımda çoğu arkadaşım kötü alışkanlıklara sevk edildi. Onların ailelerine baktığım zaman çocuklarına bakmayan, sevgi ve saygının olmadığı bir aile görüyorum. Onlar da bu tarz duyguları dışarıda arıyorlar. Kaçış yolu olarak ya da ‘ben böyle mutlu oluyorum’ diyerek yanlış tercihlerde bulunuyorlar. Benim de çocuğum var, işten geldikten sonra çocuğumla ilgilenmek durumundayım. Ödevlerinde veya oyun saatinde oynamak zorundayım. Çünkü o çocuğa sevgi ve saygıyı aşılayamazsan, o çocuk birçok şeyi dışarıda arayacak. Cide ilçesinde yaşıyorum, uyuşturucunun en fazla gördüğü yerler burası. Jandarma ekipleri tarafından sürekli operasyonlar düzenleniyor, bizler de bununla gurur duyuyoruz. Çevremizde olan zararlı madde satıcılarından uzak durmaya çalışıyoruz. Çevre artık eskisi gibi değil maalesef. 90’lı yıllara baktığımız zaman komşuluk ilişkilerimiz vardı, güven ortamımız vardı. Bu yılla bakarsak bunların hiç birini göremiyoruz. Cide küçük bir ilçe bu yüzden herkes bir birini tanıyor. Ama çocuğumu komşuya bile emanet edemiyorum. Uyuşturucu olsun, tacizi olsun her türlü korkunç şeylerden dolayı güvenim kalmadı kimseye” şeklinde konuştu.


“YAVRULARIMIZ ALLAH’A EMANET”

Gençlerin uyuşturucu maddelerden kurtulmalarını dilediğini ifade eden Yeliz Sonkaya da; “Aileler ve arkadaş çevreleri uyuşturucu kullanımına etken maalesef. Arkadaş ortamında otururken ‘bir kere şunu dene’ diyerek ister istemez başlıyor ve sonu gelmiyor. Yaş sınırı falan hiç bir şey olmadan ilkokula giden bir çocukta bile madde kullanımını görebiliyoruz. Uyuşturucu kullanan bir çocuğun bilinçaltının araştırılması gerekiyor. ‘Neden içiyor bunu?’ diye araştırmak gerek. Ailesinden mi kaynaklanıyor, yoksa okuldan mı kaynaklı olarak yönelim gösteriyorlar, önce bunu belirlemek gerekiyor. Benim de 2 tane yetişkin kızım var. Onların da bu tarz maddelere yönelimi olur mu acaba diye ister istemez korkuyor insan. Yavrularımız Allah’ımıza emanet” dedi.


“EĞİTİM SEVİYESİ DÜŞÜK İNSANLAR ZARARLI ALIŞKANLIKLARA DAHA FAZLA YÖNELİYOR”

18 yaşındaki Arda Kağan Karayüzlü ise şöyle konuştu; “Uyuşturucu tamamen gerçeklikten kaçmak için kullanılan bir şey. Hayatın mutsuz olunca ya sigara ya da alkole başvuruyorsun. Anlık verdiği mutluluk sayesinde mutlu olduğunu zannediyorsun. Fakat görüyoruz ki, tamamen ters tepiyor. Madde kullanımında aile faktörü gerçekten çok önemli, ailesinde sigara içen biri varsa çocuğun sigaraya eğilimi daha fazla olur. Eğitimin ise bu aşamada çok önemli yeri var. Eğitim seviyesi düşük olan kişiler diğerlerine nazaran daha çok yönelim gösteriyorlar. Çevrede de bazen yere yatan ve değişik davranan insanlar görüyorum. Bunları görmem gerçekten üzücü bir durum.” (Banu Türkmenoğlu)

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum