Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın her yıl profesyonel tiyatrolar için ayırdığı teşvik primlerinden; "Sıfır Atık" Projesi ile Kastamonu tiyatrosu istifade edemedi. Konuyla ilgili tepkisini dile getiren Nöbetçi Sahne Sanatları Genel Koordinatörü Ahmet Pelenkoğlu; “Söz konusu hibeler; tiyatro sanatının geliştiriciliğine, teşvik edici yönlerinin ön plana çıkarılmasına göre nitelendirilmesi gerekirken her nedense 2 sezondur, proje sahibi kuruluşların çalıştırdığı personel sayısına göre değerlendiriliyor. Tiyatro kuruluşları ülkenin istihdamına katkı vermesi beklenen tüccar değil, tacirdir, emekçileri sanatçıdır” ifadelerine yer verdi.

“28 YILLIK KURULUŞ SÜRECİMİZDE, HİÇBİR ÇOCUKTAN PARA ALMADIK”

Pelenkoğlu konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Özellikle pandemiden sonra, profesyonellikten düşmemek için dekor, enstrüman, kostüm ve cihazlarımızı hatta aile aracımızı dahi satarak ayakta durmaya çalıştık. Maliye borçlarımızı yapılandırdık, diğer borçlar için taahhüt verdik. Biz, her ne kadar yerel tiyatro olsak da, her ne kadar kıymetimiz bilinmese de, pandemiden önce, memleketimizin adı ile Türkiye'nin hemen hemen her vilayetinde sahne açmış ve çoğu zaman ‘en çok izlenen ilk 10 tiyatro’ arasında yer almayı başaran, profesyonel bir tiyatroyuz. Devlet Tiyatroları başta olmak üzere, pek çok tiyatronun gitmediği en ücra köylerdeki çocuklara ulaşarak, onlara sanat götürdük. Götürdüğümüz sanat ile orman, çevre, su gibi değerler hususunda eğitimlerine katkı verdik ve 28 yıllık kuruluş sürecimizde, hiçbir çocuktan para almadık.”

“TÜRKİYE'Yİ KARIŞ KARIŞ GEZEN NÖBETÇİ EKİP'İ BİR KERE OLSUN ARADIKLARI, SORDUKLARI DA YOK”

Söz konusu hibelerden istifade ettirilen tiyatroların önceliklerine yönelik, ilgili bakanlığın açıklamalarını dile getiren Pelenkoğlu; "Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un özel tiyatroların temsilcileriyle yaptığı toplantılar sonucunda ilgili yönetmeliğe eklenen değerlendirme ölçütleri çerçevesinde; kapasiteleri göz önünde bulundurularak salonu bulunan özel tiyatroların ilgili meslek kodunda sigortalı çalışan sayısı 4 ve üzerinde olanların ve Türk oyun yazarına ait projeyle başvuru yapanların projelerine bütçe imkanları çerçevesinde ek maddî katkı sağlandı. Öncelikle sormak isterim ki Türkiye de kaç tane salonu olan Tiyatro var? Ayrıca; 'meslek kolunda sigortalı çalışan sayısı 4 ve üzerinde olanların' diye bir ifade bulunmakta. Tiyatroda çalışan bir kimse zaten senarist, oyuncu, makyaj, ışık asistanı, suflör gibi alanlarda görev alır ve bahsedilen ilgili meslek kodunda çalıştırılır. Bu açıklamadan 'ortada bir şirket var ve şirket yalnız tiyatro işi ile ilgilenmeyip, başka işler de yapıyor. Demek ki temsilcilerin hem salonları var hem de en az 4 kişi çalıştırıyorlar' sonucuna varmamak için bir neden yoktur. Bakan Bey'in bu hususta görüştüğü tiyatro temsilcileri; Anadolu'nun küçük bir vilayetinden hareketle onca yıl eser sahneleyip Türkiye'yi karış karış gezen Nöbetçi Ekip'i bir kere olsun aradıkları, sordukları da yoktur" şeklinde konuştu.

“TİYATRO KURULUŞLARI TÜCCAR DEĞİL, TACİRDİR; EMEKÇİLERİ SANATÇIDIR”

Tiyatro sanatını temsil edenlerin, Anadolu'daki profesyonel tiyatroların olduğuna vurgu yapan Pelenkoğlu; "Dağlara taşlara tırmanıp çocukların gözlerindeki o sevinci yaşayabilenlerdir. Kaldı ki, pandemiden sonra hangi tiyatro 4 kişi çalıştırabilsin? Geçen yıl sürpriz bir şekilde sezonun ortasında pandemiden dolayı olan sahne açma yasakları kaldırıldı ve hemen ardından sezon bitti. En az dört kişiye maaş verebilmemiz için bu firmanın inşaat, tanıtım ya da turizm gibi başka sektör kaynaklarından da besleniyor olması gerekmez mi? İşi yalnız tiyatro olan bir firmanın 4 kişi istihdam edebiliyor olması, düşündürücüdür. Söz konusu hibeler; tiyatro sanatının geliştiriciliğine, teşvik edici yönlerinin ön plana çıkarılmasına göre nitelendirilmesi gerekirken her nedense iki sezondur, proje sahibi kuruluşların çalıştırdığı personel sayısına göre değerlendiriliyor. Tiyatro kuruluşları ülkenin istihdamına katkı vermesi beklenen tüccar değil, tacirdir, emekçileri sanatçıdır" dedi. (Bülten)