Neden kitap okumuyoruz?;

Neden kitap okumuyoruz?

Türkiye’de okuma oranı dünya ortalamasının altında... Ülkelerin okuma oranlarına yer verilen bir araştırmaya göre Türkiye, 180 ülke arasında 140’ncı sırada yer alıyor....

CNG Haber ve Açıksöz TV muhabirleri, Kastamonululara ‘neden kitap okumuyoruz’ sorusunu yöneltti.

“ÖĞRENCİLERİN KÜLTÜR-SANATA VAKİT AYIRABİLMELERİ GEREKİYOR Kİ KİTAP OKUMA ORANI YÜKSELSİN”

Lise öğrencisi Hanife Naz Demirkıran, Türkiye’nin kitap okuma istatistiğinin üzücü durumda olduğunu dile getirerek; “Keşke daha fazla okuyabilsek. Kitap okuma oranının düşük olmasının biraz da eğitim sistemiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Eğitim sistemi, insanların yetenekleri ve ilgilerine yönelik yatkın olsa, o zaman belki daha fazla insan severek kitap okurdu. Maddi anlamda kitaba erişim de zor. Maddi imkanlar biraz daha elverişli olsa, belki kitap okuma oranı yükseltilebilirdi. Bu durum da ülkemizin yararına olur. İnsanlar maddi olarak test kitaplarını almak için bile çok zorlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığının verdiği kitaplar da işimize çok yaramıyor. Test kitapları bile en temel ihtiyaçken, ulaşmak çok zorken, okullardaki kütüphane sayısı çok az ve yetersizken insanlar fazladan okuma kitaplarını almakta maddi olarak zorlanıyorlar. Dijital bir çağdayız. İnsanlar günlük hayatta okumayı daha farklı şekillerde yapabiliyor. Sosyal medya gibi unsurlar hayatımıza girdiği için kitap okuma günümüzde biraz daha geri planda kalıyor. Bence kitap okuma oranının artırılması ve teşviki, öğrencilerin üzerindeki yükün azaltılması, öğrencilerin biraz daha hobi veya kültür, sanata vakit ayırabilmeleri gerekiyor ki kitap okuma oranı yükselsin” dedi.

“BU ŞEKİLDE GİDERSEK BİR YERE VARAMAYIZ, KENDİMİZİ GELİŞTİREMEYİZ”

Ela isimli üniversite öğrencisi de; “Ben hem okuyorum, hem de internetteki uygulama aracılığıyla kitap yazıyorum. Ama kitap okuma oranımız gerçekten çok düşük. Bu şekilde gidersek bir yere varamayız, kendimizi geliştiremeyiz. Gençlerimizin daha fazla okuması lazım. Şu anda YKS, DGS gibi sınav sistemleri için kitap okuma önemli. Fakat bunu düzenli bir şekilde yapmak gerekiyor. Günde 30-40 sayfa ile başlanıp 80, 90, 100 veya daha fazla artırılabilir. Bence kitap okuma faaliyeti ilkokulda başlanılmalı. Ben lisedeyken dersimizin ilk 15 dakikasında her gün kitap okuyorduk. Bu gayet güzel bir uygulamaydı. Fakat bu uygulama şu anda bırakıldı. Pandemiden sonra her şey bir tık daha aksadı, gevşedi, umarım düzelir. Üniversitelerde, sonuna küçük ve tatlı ödüller konularak kitap okuma faaliyetleri yapılabilir veya kompozisyon şeklinde yarışmalar yapılabilir. Bu sadece edebiyat bölümleri için değil de, bence biz üniversite öğrencilerinin kitap okumaya teşvik edilmesi lazım. İnsanlar daha çok, dizi veya filme yöneliyor, kitap okumayı bırakmış durumdalar. Kitaptan daha çok ‘dizi, film önerir misin’ şeklinde soruyorlar. Hiç kimse ‘lütfen bana kitap ismi önerir misin’ demiyor. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte kitap okuma seviyesi biraz daha düştü. İnsanlar pandemide eve kapandı, kimse kitap okumadı, o dönemde can sıkıntısı olduğu için uykuya daha fazla zaman ayrıldı.”  diye konuştu.

“HERKES GEÇİM DERDİNDE, KİTAP OKUMAYI DÜŞÜNEMİYOR”

Emekli Şenol Yalçınkaya isimli vatandaş ise; “Kitap okuma ve araştırmayı sonuca bağlayacak bir alışkanlığımız kalmadı. Kitap okuma alışkanlığı gerçekten de yok. Önceden kütüphaneler destek veriyordu, şimdi araştırmalar internetten kopyala-yapıştır ile yapılıyor. Bu oran daha da düşerse, daha da kötü olacak. Toplum olarak herkes geçim derdinde, insanlar kitap okuma derdinde değil. 14 yaşındaki bir kızımız da, 25 yaşındaki bir delikanlımız da herkes geçim derdinde. Bu nedenle kitap okumuyor, okumayı da düşünmüyor. “ şeklinde konuştu. (Mizgin Kaynar)

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum