‘10 yetişkinden 1’i şeker hastası’;

‘10 yetişkinden 1’i şeker hastası’

Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bülent Uyar, beslenme alışkanlıklarında ve yaşam tarzında meydana gelen değişiklikler sonucu, diyabet sıklığının arttığını söyledi. 10 yetişkinden en az 1 tanesinin diyabet olduğunu, 2 yetişkin diyabet hastasından 1 tanesinin de hasta olduğundan haberinin olmadığını belirten Dr. Uyar; “Diyabet, kalp krizi ve inme gibi hayatı tehdit eden sorunlara neden olabilir” dedi....

Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bülent Uyar, beslenme alışkanlıklarında ve yaşam tarzında meydana gelen değişiklikler sonucu, diyabet sıklığının arttığını söyledi. 10 yetişkinden en az 1 tanesinin diyabet olduğunu, 2 yetişkin diyabet hastasından 1 tanesinin de hasta olduğundan haberinin olmadığını belirten Dr. Uyar; “Diyabet, kalp krizi ve inme gibi hayatı tehdit eden sorunlara neden olabilir” dedi.

Dr. Bülent Uyar; Özellikle son 30 yılda beslenme alışkanlıklarında ve yaşam tarzında meydana gelen değişiklikler sonucu, diyabet (şeker hastası) sıklığının ve diyabete bağlı olumsuz sağlık sorunlarının ciddi oranda arttığı uyarısında bulundu.

Uluslararası yapılan araştırmalara göre10 yetişkinden en az 1 tanesinin diyabet olduğunu ve en az 2 yetişkin diyabet hastasından 1 tanesinin de hasta olduğundan haberi olmadığının düşünüldüğünü belirten Dr. Uyar, “2050 yılında dünyada 1 milyara yakın insanın şeker hastalığından etkileneceği öngörülmektedir” dedi.

“DİYABET, SİNSİ BİR HASTALIKTIR”

Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bülent Uyar; Şeker hastalığı ve böbreklere olan etkisi ile ilgili şu bilgileri aktardı;“Diyabetin, kanda bulunan şekerin hücreye alınıp kullanılmasını sağlayan pankreasdan salgılanan insülin hormonunun yetersiz olması ya da insülin hormonunun yeterli olduğu bazı durumlarda hormonun etkilerine karşı direnç gelişmesi nedeni ile kan şekerinin yüksek seyretmesi durumudur. Diyabet hastalığının bazı daha az görülen ara form tiplerini saymazsak genel olarak 2 şekli vardır. Birincisi daha genç yaşlarda ortaya çıkan insülinin yetersiz salınması ile oluşan tip 1 diyabet, ikincisi daha ileri yaşlarda görülen insüline karşı direnç gelişimi nedeni ile ortaya çıkan tip 2 diyabettir. Diyabet, sinsi bir hastalıktır. Özellikle yetişkinlerde daha sık görülen tip 2 diyabet uzun yıllar hiçbir bulgu göstermeyip hayati organları yavaş yavaş hasarlı hale getirebilir. Çok su içme çok idrara çıkma, halsizlik, görme bozuklukları, kilo kaybı, kaşıntı, sık idrar yolu enfeksiyonu, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma ve diğer hasara uğrattığı organ hastalıklarına bağlı problemlere neden olabilir.”

“DİYABET KALP KRİZİ, İNME GİBİ HAYATİ SORUNLARA NEDEN OLABİLİR!”

Diyabetin, özellikle kalp damar hastalıklarına, kalp krizi, inme gibi hayatı tehdit eden sorunlara neden olabileceğini de kaydeden Drç Uyar; “İyileşmeyen ayak yaraları, körlüğe kadar giden görme sorunları, el ve ayaklarda ciddi ağrı veya his kayıpları, ciddi böbrek hastalıklarına sebep olabilir. Diyabet ilişkili böbrek hastalığı, tanı konulmamış, etkin takip ve tedavi edilmeyen hastalarda yıllar içinde gelişen ve oldukça ölümcül seyirli, diyaliz tedavisi gerektiren böbrek hastalığına sıklıkla neden olan bir durumdur. Günümüzde diyaliz tedavisi gerektiren böbrek hastalığının açık ara en sık nedeni maalesef şeker hastalığıdır” dedi.

“DİYABET, BÖBREKLERİN YÜZDE 70-80 İŞLEVİNİ KAYBEDENE KADAR BULGU VERMEYEBİLİR”

Diyabet ilişkili böbrek hastalığının, böbreklerin yüzde 70-80 işlevi kaybedilene kadar bulgu vermeyebildiğini belirten Uyar sözlerini şöyle sürdürdü; “Vücutta şişme, halsizlik, nefes darlığı, bulantı ve kusma gibi şikayetler görüldüğünde genelde böbrek işlevi yüzde 30’un altına düşmüş olmaktadır. Ailesinde diyabete bağlı böbrek hastalığı olanlar, kontrolsüz şeker hastaları, fazla kilolu olanlar, altta yatan kalp hastalığı olanlar böbrek yetmezliği açısından özellikle ciddi risk altındadırlar. Diyabet ilişkili böbrek hastalığı tedavisi, kötü alışkanlıklar (sigara, alkol) bırakılmalı, tuzsuz diyet uygulanmalı (tuz kısıtlamasının hastanın durumuna göre ne ciddiyet de olacağı hekim tarafından belirlenir), kilo fazlası olmamalı, kan şekeri ve kan basıncı kontrol altında tutulmalıdır. Dengeli ve doğal beslenilmeli, ağrı kesici ilaçlardan uzak durulmalı, gereksiz ve çok sayıda ilaç kullanmaktan olabildiğince kaçınılmalıdır.”

DİYABETTE ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ                                                            

Dr. Uyar son olarak diyabette erken teşhisin önemli olduğunu vurgulayarak; “Diyabet hastalığının kendisi ve diyabet ilişkili böbrek hastalığı sinsi seyirli olduğundan mutlaka iç hastalıkları, endokrinoloji veya nefroloji uzmanı tarafından değerlendirme yapılmalıdır. Basit kan ve idrar testleri ile önlem alınıp ciddi sağlık sorunları gelişmeden tanı konulmalı ve kan şekeri kontrol altında tutulmalıdır. Diyabet ilişkili böbrek hastalığı şüphesi veya varlığında mutlak nefroloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir” ifadelerine yer verdi. (Mustafa Balcı)

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum