(25 OCAK)    ‘Tükettiğin kadar varsın’;

(25 OCAK) ‘Tükettiğin kadar varsın’

...

‘Tükettiğin kadar varsın’

Her an her şeyi tüketmeye hazırız. Yolda yürürken, televizyon izlerken, yolculuk yaparken, kitap okurken, film izlerken kısacası hayatımızın her alanında, birileri bize bir şey almamızı öneriyor. Bilinçaltımızı etkileyerek, ihtiyacımız olsa da ‘arzu’larımızı gün yüzüne çıkarıyor ve tüketim çılgınlığına bizi dahil ediyor. İçinde bulunduğumuz çağda tüketim çılgınlığı, üretimin  inanılmaz boyutlara ulaşması ve binlerce yeni ürünün piyasaya sürülmesi ile kendini göstermektedir. Ardından, bu ürünlerin insanlar tarafından bir ihtiyaç olarak algılanması ve tüketilmesi için reklam kampanyaları başlatılmaktadır. İnsanlar, her yıl yaklaşık 500 milyar doların harcandığı bu reklamlar vasıtasıyla, kendisine sunulan hayat tarzını ve ürünleri elde edebilmek için kitle içgüdüsüyle acımasız bir yarışın içine sürüklenmektedirler. Tüketim bağımlılık yapmamalı ve alışkanlık haline gelmemelidir. Can sıkıntısından dolayı tüketim yapılmamalıdır. İktisat ve şükür çizgisinden uzaklaşılacak ve önü alınamayan bir yola girilecektir. Elbette tüketeceğiz. İhtiyacımız kadar olanı hesaplı bir şekilde tüketmede problem yok. Ancak ihtiyacımızdan fazlasını tüketmekle, maddî manevî birçok sıkıntı ve hastalıklara neden olacağımız gibi, topluma ve yaşadığımız dünyaya da zararımızın olabileceğini unutmamalıyız. Bilinçsizce yapılan aşırı tüketim, sadece şahsımızı değil aynı zaman da dünyamızı da olumsuz etkilemektedir. Değişik alanlarda yoğun bir şekilde kullanılan ve atmosfere salınan gazlar küresel iklim değişikliğine sebep olmaktadır. Mevsimler eskisi gibi yaşanmamakta, eski karlar, yağmurlar zamanında ve ölçüsünde yağmamaktadır.  Bu sebeple birçok bitki ve canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.. İnsan, Allah’a karşı sorumluluğu olan bir varlıktır. Eşref-i mahlûktur, başıboş değildir. Her konuda helâl ve harama dikkat etmek zorundadır. Cennetteki sonsuz nimetlerin birer numunesi olan dünyadaki bu nimetler, sonsuz ve sınırsız değildir. Bu sebeple insanoğlu sağlıklı ve huzurlu yaşamak istiyorsa, tüketim çılgınlığından vazgeçmelidir. Allah’ın lütfettiği bütün nimetleri iktisatlı kullanmalı ve iktisatlı tüketmelidir.   *** Tüketim çılgınlığı kapitalist sermayenin ve sömürü düzeninin insanoğluna altın tepside sunduğu bir zehridir. Bu sermaye sahipleri günümüzde özellikle de televizyon, internet gibi iletişim araçlarını kullanarak, reklâmlar aracılığı ile bilinçaltına girerek, insanları tüketime özendirmektedir. İnsanlar az para ödeyerek uzun vadeli taksitlendirmelerle, sanki bedavaymış gibi ihtiyacı olamasa bile alış veriş yapmaya teşvik edilmekte şükür çizgisinden uzaklaştırılmaktadır. Böylece alış veriş yaparak ve daha çok tüketerek mutlu olacağını zanneden insan, israf girdabına girmektedir. En basitinden örnek verilmek gerekirse; Türkiye Fırıncılar Federasyonu verilerine göre, günlük üretilen 82 milyon ekmeğin, 77 milyon adedi tüketilirken günlük 5 milyon ekmek israf ediliyor. Bunun dışında henüz üretim aşamasında 1,5 milyon ekmek ziyan oluyor. Türkiye’de bir yılda israf edilen ekmek, ortalama 450 bin ton buğdaya karşılık geliyor. Türkiye’de israf edilen ekmek miktarı, 4 milyon 495 bin. Bu korkutucu rakam, 4.2 milyon nüfuslu Hırvatistan’dan, 4.3 milyon nüfuslu Gürcistan’dan ve 3.5 milyon nüfuslu Moldova’dan daha yüksek. Ekmeğin nimet olarak kabul gördüğü bir toplumda sadece çöpe giden ekmek miktarı günde 5 milyon ise siz düşünün diğer gıda ve eşyalardaki çöpe giden miktarı.   *** Bizi böyle yapan ne oldu? Bir şeylere sahip olmalıyız, yaşamımızı devam ettirmek için yeni şeyler almalıyız. Fakat artık, ihtiyacımız olmayan, sırf belki gösteriş belki de hevesten dolayı alışveriş yapıyor. E-Ticaret’in de gelişmesiyle, birkaç numara kullanarak her şeyi satın alabiliyoruz. Oturduğumuz koltukta birkaç el numarasıyla dünyanın en büyük alışveriş merkezini dakikalar içerisinde gezebiliyoruz. Buna bir dur demeliyiz. İhtiyaçla arzu arasındaki farkı iyi algılamalı ve hem bütçemize hem kendimize zarar vermemeliyiz.

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum