Şehrimizin tek heyecan ve sevinç kaynağı olan Kastamonusporda, geride bıraktığımız son 1 ayda ard arda gelişmeler yaşandı. Önce sağlık sorunlarım var!!! diyen Başkan Mahir Altıkulaç istifa etti. Geçtiğimiz gün de Teknik Direktör Ahmet Duman ve ekibi, deyim yerindeyse kapıya konuldu.
Son 2 yıla dönüp bakarsak, dibe çökmüş, bir şehir takımının inebileceği en alt seviyeye, amatöre kadar inmiş olan Kastamonusporumuz, nihayet 50 senedir yakalanamayan bir sinerji ile tekrar 3üncü lige ve bir sonraki sene de bir türlü ulaşılamayan 2. Lige çıkma başarısını göstermiş, üzerine ölü toprağı serpilmiş bir şehri yeniden umutlandırmıştı. Futbolla az çok ilgilenen herkes bilir ki, bu işin 3te 1i para, kalanı ise yürektir. Para kısmı nasıl, ne şartlarda halledildi pek bilemeyiz, ama son 2 senede yüreğini çimlere gömen futbolcular, teknik kadro ve taraftarlar, elde edilen başarıların asıl mimarlarıdır.
Takım 3. Lige de, 2. Lige de yükselirken aynı yönetim ve aynı teknik kadro görevdeydi. Ancak kapıya konulan sadece teknik kadro oldu. Şehri ard arda 2 yıl sevince boğan büyük başarıların mimarı Ahmet Hocanın işine son verildi. Bir başka deyişle geçtiğimiz sezon neredeyse 30 hafta takımı lider yapan adam, bu sezon takım; biri kupada, 3 yenilgi aldı, 3 maçta 3 puan toplayabildi diye gözden çıkarıldı.
Şimdi; bir taraftar, gazeteci ve vatandaş olarak şunu sormak en doğal hakkımız; son 2 yılda yaşanan tüm başarıları adeta tek başına üstlenen yönetim ve dışarıdan destekleyenler, takım birkaç hafta kötü gidince ortaya çıkan başarısızlığı neden üstlenmez? Ard arda alınan yenilgilerin tek sorumlusu Ahmet Duman ve yardımcıları mıdır? Sezon başlamadan çok önceleri yapılabilecekken, henüz ligin başında kulüp başkanı ve teknik heyet değişikliğinin takıma, hatta şehre vereceği zararı hesaplayan olmuş mudur acaba?
Türk futbolunun en büyük kulüplerinden olan Fenerbahçe de, milyon dolarlar harcayıp kurduğu bir takımla ligin ilk 3 haftasında sadece 4 puan toplamıştı. Teknik heyet futbolcularla, futbolcular da birbiriyle kaynaşmaya, sistem de oturmaya başlayınca 5-1 Kasımpaşa patlaması yaşanmıştı. Tek bir futbolcusunun 1 yıllık parasıyla dahi 2-3 tane Kastamonuspor kurabilecek Fenerbahçede bile bu kadar sabır varken, 50 yıl 2. Lige yükselme umuduyla sabretmiş Kastamonusporun yönetiminin Ahmet Hoca ve ekibine sabredememiş olmasını anlamak güç. Ki bu adam, 2 yıl üst üste yaşattığı şampiyonluklarla vefayı sonuna kadar hak eden bir futbol adamıyken…
Gözden çıkarılmadan bir gün önce basına verdiği demeçte günah keçisi aramak için çok erken diyen Ahmet Dumanın Lige spor camiasının bilmediği nedenlerden dolayı istediğimiz gibi başlayamadık sözlerini de iyi irdelemek gerek.
Şehrin ve yönetimin futbola verdiği maddi değer, 2. Lige yetmemiş olabilir. Bunlar futbolda olabilen, yaşanan durumlar. Ancak, tüm bu hesaplamalar koskoca bir sezon arasında yapılabilir, kimseyi kırmadan, üzmeden bizim 2. Lige gücümüz yetmiyor denebilirdi. Daha lig başlamadan 1. Lig hayal değili şehrin aklına sokan da yönetimin ve destekçilerinin ta kendisidir. Beklentileri bu kadar yükseltip, hem hocaları hem de taraftarı strese sokmak pek akıl kârı değildi zaten. Aynen Kastamonusporumuzun dün Aydın deplasmanında 4-0lık skorla aldığı 3 puanı ve 4üncü maçında puanını 6ya yükseltmesini hocanın kapıya konulmasının faydaları şeklinde yorumlamak gibi
Ortada bir günah var ise, elbette günah keçisi de olmalı. Lakin asıl keçileri ilk yarı bitmeden bulamazsak 2014 öncesi Kastamonuspor ile tekrar başbaşa kalıp keçileri kaçırmamız sürpriz olmamalı.
Kalın sağlıcakla
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.