Yaklaşık 2 haftadır ertelediğim konuya gelelim artık; ‘Yeni anayasa tartışmaları’

Öncelikle geçtiğimiz hafta PKK terör örgütü tarafından, aralarında asker ve polislerin de olduğu 13 kişi şehit edildi. Milletimizin başı sağ olsun. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Çocuğunu, babanı, ağabeyini, kardeşini, eşini kaybetmek… Bu nasıl bir duygudur bilmiyoruz ama onlar artık biliyorlar. İnsan bilmediği acılar hakkında söz sahibi değildir. Çok zor gerçekten, insanın konuşurken boğazı düğümleniyor, kim bilir yaşamak nasıldır? Yüce Allah her birine büyük sabırlar ihsan etsin.

İLK SİNYAL 1 ŞUBAT’TA

Gelin hadi anayasa muhabbetine girelim. Yeni anayasa, gündeme bu ayın başında geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada; “Belki de şimdi Türkiye’nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir” diyerek, yeni anayasanın ilk sinyalini vermişti. Tartışmalara gelecek olursak; Sayın Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinin ardından siyasi parti liderleri arasında görüşme trafiği yaşandı. Gelin birlikte bakalım hangi parti bu anayasa fikrine nasıl bakıyor?

CHP

Ülkenin Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise, duruma biraz yoğurdu üfleyerek yaklaşıyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni bir anayasaya inandığını ancak parlamenter sistemi koşul gördüğünü belirtiyor. Ayrıca Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güvenmediğini; “Bu tartışmayı başlatmanız için öncelikle var olan anayasaya uymanız gerekir. Mevcut anayasaya uymayan bir kişinin devletine nasıl güveneceğiz? Biz yeni bir anayasaya inanıyoruz; bunun için güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz” sözleriyle açıkladı.

İYİ PARTİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yeni anayasa için arkada herhangi bir hazırlık olmadığını ifade ederek; “Yine bir gün yumağı attılar. İnsanları bu iş dolaştırıp gariban çiftçinin, bebeğine mama alamayan kadının, siftah yapamayan esnafın derdinin konuşulmadığı, yeni bir süreç olarak okuyorum” dedi.

DEVA PARTİSİ

Hemen hemen CHP ile ortak bir anlayışla açıklamalarını dile getiren Babacan ise anayasa konusunda şöyle konuştu; “Yeni anayasadan bahsedenler mevcut anayasaya saygılı olmalı. Oysa şu anki yönetim uymuyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını bağlayıcı olarak kabul etmiyor. Hükümet anayasanın kendileri için bağlayıcı olduğunu ortaya koymalı. Zaten uymuyorsunuz, Gerektiğinde anayasanın dışına çıkıyorsunuz, değiştirmekle niye uğraşıyorsunuz?” Bir TV programında konuşan Babacan, anayasanın 4 maddesinin de tartışılmaya açılabileceği yönündeki açıklamalarıyla, kendi partisinden de oldukça tepki almıştı.

ANAYASA YOL HARİTASI BELLİ OLDU

Bir taraftan yeni anayasa tartışmaları devam ederken, 4 aşamalı anayasa yol haritası da belli odu. AK Parti Grup Başkanvekili M. Emin Akbaşoğlu, yeni anayasa çalışmaları kapsamında dört aşamalı bir yol haritası üzerinde çalışıldığını açıkladı. İlk olarak “Yeni Anayasa Bilim Kurulu” oluşturulacak. Milli, yerli ve sivil bir anayasa için taslak metin yazılacak. İkinci olarak bu metin, tüm muhalefet partileri ve STK’larla tartışılarak son hali verilecek. Üçüncü aşama olarak Meclis’e, milletvekillerinin takdirine sunulacak. Son aşamada ise 600 milletvekilinin tamamı ‘Evet’ dese bile referanduma gidilecek. Bu yeni anayasanın, kırmızıçizgileri de belli. Biri; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi korunacak. İkincisi; anayasanın ilk dört maddesi aynen yer alacak. İsim önerisi de belli; “Yeniden kuruluş anayasası”

…

Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var mı?

1982 Anayasasının, militer güç tarafından oluşturulan bir anayasa olması ve günümüz ihtiyaçlarına ışık tutamayışı siyasi partilerce kabul görüyor. Gelin görün ki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün dediğine göre anayasada 19 defa 184 değişiklik yapılmış. Yamalı pantolona dönmüş bir anayasa var elimizde. Değişmiş, eklenmiş, çekiştirilmiş… Ha, ne kadar doğru düzgün uygulanıyor orası da ayrı bir soru.

Anayasa Hukuk Profesörü Kemal Gözler’in makalesinde okudum, şöyle diyordu; “Anayasamızın şuanki maddelerinin yarısından fazlası 1982’de kabul edilen maddeler değil, değiştirilmiş olan maddelerdir. Bunca değişiklik, 1982 Anayasasını sevmeyenleri tatmin etmemiştir. Aslında onları rahatsız eden şey 1982 Anayasasının içeriği değil, muhtemelen bu anayasanın doğum tarihidir. Görünen o ki anayasanın önünden 1982 rakamı kaldırılmadıkça Türkiye’de yeni anayasa tartışmaları sona ermeyecektir.”

…

Ayrıca Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı, anayasayı referanduma götürmeye yetmiyor. O sebeple diğer muhalif partilerin de sempatisini kazanmalı ve birlikte adım atılmalı. AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan da ifadelerinde; “Sayımız yetse bile daha büyük uzlaşıyı arama görevimiz vardır. Sayımız çok daha fazla olsa bile biz anayasanın ruhu ve bu çalışma usulü gereği tüm partilerin olumlu kanaatini almak isteriz.” Aslında bakarsanız bu ifadeler gayet olumlu ifadeler. Barışçıl ve birlikte masaya oturma isteğini yansıtıyor. Toplumun ruhunu yansıtan, ihtiyaçlarını temel alan ve topumun özüyle birleşen sivil bir anayasa denildi denilmesine ama unutulan bir şey var ki o da tüm toplumun ortak bir paydada uzlaşmasının zorluğu.  Zaten böyle bir durum olabilseydi şuanda siyasette yaşanan bloklaşma olmazdı. Her neyse…  Yeni Anayasada ortaya konulacak olan maddeleri oldukça merak ediyorum. Kim neyi ne kadar kabullenecek, kimler neye itiraz edecek, ne nasıl olacak?

Göreceğiz…