15 EYLÜL 2021
11 AĞUSTOS’ta meydana gelen sel felaketinin ardından en büyük tahribatın yaşandığı Bozkurt ilçesinde hasan alan binaların yıkım işlemleri devam ediyor. Önceki gün ilçeyi ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’da sel nedeniyle toplamda 872 konutun ve 40 köy evinin inşaatını başlattıklarını açıklamıştı.
Özellikle Bozkurt’ta sel nedeniyle kendiliğinden yıkılan Ölçer Apartmanı’nın hizasındaki evler ciddi tehlike barındırdığı gerekçesiyle ekipler tarafından kontrollü bir şekilde yıkıldı. Yine aynı alanda bulunan Süleymaniye Kız Kur’an Kursu yurt binası ve Fatih 1 Apartmanı da sel nedeniyle ağır darbe almaları nedeniyle yıkımı gerçekleştirilen binalar arasında. Bu binalarda yaşayan apartman vatandaşlar ise yıkım öncesinde “Keşke bizlere müsaade etselerdi. En azından binanın arka tarafı sağlamdı ve içeri girip eşyalarımızı kurtarabilirdik” diyor.
ENKAZ ALTINDAN ÇIKAN KUR’ANLAR YÜREK BURKTU
Ağır hasarlı olması nedeniyle kontrollü şekilde yıkılan Süleymaniye Kız Kur’an Kursu yurt binasının enkazı altında tahrip olan Kur’an-ı Kerimler ve kız öğrencilerin kullandığı seccade, tespih gibi eşyalar yürekleri burktu. Bazı vatandaşlar, ayak altında kalmaması için enkaz alanında tahrip olan Kur’an Kerimleri toplayarak örnek bir duyarlılık sergiledi.
“HERKESİN HATIRALARI, ZİYNET EŞYALARI GİTTİ”
Taşkın sırasında Ezine Çayı tarafında kalan kısmı zarar gören ve kontrollü bir şekilde yıkımına başlanan ilk binalardan biri olan Fatih 1 Apartmanı sakinlerinden Sait Maraz; “Tencereler tabaklar… Yıkımdan geri kalanlar bunlar. Herkesin ziynet eşyaları, hatıraları gitti. Her şey meydanda. Biz kıl payı kurtulduk. Birinci kattaydım, dışarı çıkıp baktım, çay kabarmıştı. O sırada polisler anons geçti; ‘Herkes arabasını alsın, kaçın, sel felaketi geliyor’ diye. Koşa koşa geldim, evden cüzdanımı aldım, eşimle birlikte çıktık. Başka hiçbir şeyi alamadım, her şey 5 dakika içinde oldu. Sonra yukarı yola çıktık, kaçtık. Sonrasında da her yere su doldu. Yukarıda misafir oldum gece, orada kaldık. Sonrasında bizi KYK yurduna gönderdiler, Kastamonu’ya… Bir hafta on gün orada kaldım, aşağı-yukarı. Tekrar geldim buraya, belki kurtarabileceğim bir şeyler vardır diye ama vaziyet ortada. Her şeyimiz gitti. Her şeyimiz mahvolmuş durumda. Evimin eşyası komple gitti. Bunun için zararımı yazdırdım. 50 bin lira eşya yardımını aldım. Allah bir daha bu millete böyle bir afet yaşatmasın” dedi.
“GERÇEKTEN İHTİYACI OLANLAR GİTSİN DİYE KONTEYNIRI TERCİH ETMEDİK”
AFAD’ın evleri zarar görenler için oluşturduğu konteynıra yerleşmeleri için kendisine gelindiğini ancak bunu kabul etmediğini belirten afetzede Sait Maraz, bunun nedenini şöyle açıkladı; “Konteynırları biliyorum. Bana da sordular ancak ben kabul etmedim. Akrabamızın evinde kalıyoruz şimdilik. Konteynırları tercih etmedim. Kalabilecek yerim var. Oralara gerçekten ihtiyacı olan ve gidebilecek, yeri olmayanlar gitsin diye konteynırı tercih etmedik.” (Nihan Kıran / ÖZEL HABER)
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.