Teknoloji aslında bir tüketim çılgınlığı, her sene aldığınız ürünün bir üst modeli çıkıyor ve sizin almanız için piyasaya sürülüyor. Bazı firmalar aynı ürüne “yeni seri” damgası vurup satsa da, bazı ürünler bir önceki sürümlerinin eksiklerini kapatıp, yeni modeller ile karşımıza çıkıyor.
Türkiye özelinde baktığımızda, yurtdışında çıkmış her yeni ürün, yeni bir vergi ve yeni bir fırsatçılığı doğuruyor. Örnek verecek olursak Playstation 5 piyasaya çıktı. Yıllardır beklenen bu seri akıcılık, işlevsellik ve oynanabilirlik açısından gayet başarılı. Bu ürünü aldığınızda sizi yıllarca götürebilecek gerek teknoloji gerekse modernizasyon açısından “yeni nesil” bir cihaz. Türkiye’de vergiler nedeniyle 8500 TL bandında piyasaya çıkan bu cihaz aslında dolar bazında en ucuz Playstation serisi olma özelliğini taşıyor. Ürün piyasaya 499 dolar olarak çıktı.
Ürün bu fiyatına rağmen çıktığı anda tükendi ve stoklar tamamen eridi. Bu fiyata ürünün tükenmesi aslında şaşılacak bir durum olsa da burası Türkiye… Konuyu bölmeden ek bir bilgi veriyim her geçen ay, vatandaşın cebindeki doların miktarı artmaya devam ediyor. Temmuz verilerine göre vatandaşların cebinde yaklaşık 203 milyar 968 milyon dolar bulunuyor.
***
Diyelim 8500 TL’niz var ve siz Playstation 5 almaya kalktınız; maalesef şuan alamıyorsunuz. Türkiye’deki “stokçu” zihniyet, artık teknolojiye de bulaşmış durumda. Bu kişiler 8500 TL’den yüzlerce cihaz almışlar ve her birini “ilan” yoluyla yaklaşık 15000 TL’den satışa sunmuşlar. Yetmemiş yurtdışından tanıdık-akraba yoluyla getirmişler ve onları da aynı fiyat bandında satmaya devam ediyorlar. Bu kişiler genelde aynı mantığı güdüyorlar. Birkaç farklı isimle ilanlar açarak görünürde “ben bundan daha ucuza satıyorum”, “bendeki ürünün jelatini bile açılmamış” gibi algılarla resmen vatandaşı avlıyorlar.
Ben sizlere işin teknoloji ayağından bahsetsem de kültürümüzün bir parçası haline gelmiş “soğan” bile zamanında ne hallere gelmişti. Bu insanlar ufak bir pazarlama taktiği olarak piyasayı tekelleştirmeye çalışıyorlar. Piyasada bulunan herhangi bir ürünü tamamen kendileri alıp kar payı koyup satıyorlar. Birde “sadece bizde” sloganıyla bir güzel reklamlarını yapıyorlar.
Pandemi döneminde en önemli ihtiyaçlardan biri olan “maske” bile bu stokçulardan nasibini aldı. Hastanelerde maske dahi bulamazken bu insanlar “ne veriyim abime, n95 var, cerrahi maske var, filtreli maske var” diyerek ortalıkta dolandılar. Bir kutu maskenin 200-300 TL olduğu zamanlardan, 25 TL’ye düştüğü günlere geldik.
Ütopik baktığımızda zamanı geldiğinde “su” yokken “su” konusunda hatta “oksijen” azken “oksijen” konusunda rabbim bizi bu insanların ellerine düşürmesin.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.