Malum, önümüzde yoğun bir referandum süreci var. İktidardan, muhalefetten bakanlarımız, vekillerimiz sık sık memleketimizi ziyaret edecek, ?evet derseniz böyle olur, ?hayır derseniz şöyle olur? diyecekler.
Millet her zamanki gibi yine kararını sandıkta verecek ve ülkemizin geleceği adına çok önemli bir karara imza atacaktır.
İşin sandık kısmından önceki sürecin özellikle Kastamonu için iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hazır fırsat elimize geçmişken, hazır devlet büyüklerimiz her hafta memleketimizi ziyaret ediyorken, eksiklerimizi, taleplerimizi bir bir sıralamalıyız. Yapılan hizmetler için elbette müteşekkiriz. Lakin son hizmetlerin eksikleri ve yıllardır çözümsüzlüğe mahkum edilen taleplerimiz de dillendirilmeli bu ziyaretler sırasında. Geçtiğimiz hafta Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu?nun yaptığı, yarın da Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek?in yapacağı ziyaretler direkt olarak referanduma yönelik gibi gözükmese de, 16 Nisan?da önümüze konulması muhtemel sandık öncesi nabız yoklama anlamını da taşıyor.
Nabzımızı yoklasınlar, diyeceğimiz yok. Ancak dediğimiz gibi bu yoklamaları bir fırsata çevirip; MİEM, Ballıdağ, Tıp Fakültesi, İnebolu yolu, Tosya yolu, yeni hastanenin doktor ve personel eksiği, eski hastane yerinin akıbeti ve yeni organize sanayi gibi pek çok konuda ayrıntılı dosyalar hazırlanıp bizzat büyüklerimizin eline tutuşturulabilir.
Yıllardır bir türlü beceremediğimiz ?isteme? konusunda artık adım atmamız gerek. Çok istediğimiz halde, hastane, havaalanı ve tünele kaç yılda kavuştuğumuz malum. Onların verdiği pişmanlık, kızgınlık ve keşkeleri bir kenara bırakıp yönümüzü yarına çevirmek için hala geç değil. Kastamonu?nun tüm sıkıntılarının müsebbibinin bizzat Kastamonu olduğunu unutmayalım. Üstad Necip Fazıl?ın dediği gibi; ?Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık; kimse edemez bana, benim kadar düşmanlık??
Sağlıkla kalın?
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.