Amerikan bağımsızlık savaşı, diğer adıyla Amerikan devrimi; 18. yüzyılın ikinci yarısında On Üç Koloni’nin Britanya İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazanarak ‘Amerika Birleşik Devletleri’ adını aldığı dönemi içine alır. Amerika kıtasına ilk göç eden Virjinya kolonisinden sonra 1772 yılına kadar kolonilerin sayısı 13’ü bulan kolonilerde yönetim biçimi, baştaki valinin ya yerel olarak seçilmesine ya da kraliyetçe veya doğrudan krallıkça atanması esasına dayanır. Yasama organı da atanmış veya seçilmiş kişilerden oluşmaktadır. Bu durum da kolonilerin yaşam haklarını kısıtlıyordu.
Aslında devrim bir anda patlak vermedi veya bağımsızlık mücadelesi olarak başlamadı. Savaş veya devrim Büyük Britanya’nın Yedi Yıl Savaşları sonucu oluşan kayıplarını giderebilmek için, Amerika’da bulunan kolonilere ağır vergiler yüklemesiyle başladı. 1765 yılında koloniler için “Damga Pulu Kanunu” çıkarıldı. Ancak gelen tepkiler üzerine kaldırıldı. Fakat kaldırılması halkın bilenmesini engelleyemedi.
1767 yılında ise “Townshend Kanunu” olarak bilinen kanun yürürlüğe sokuldu ve çay dahil bazı ürünlere yeni vergiler koyuldu. Tükenme sınırlarına ulaşan halk, İngiltere’den gelen çayları Boston Limanı’nda denize döktüler ve iç savaşın fitili de yakılmış oldu. Çatışmalar önce Büyük Britanya’nın sömürge sorunlarından kaynaklanan bir iç savaş olarak başladı. Ardından, 1778’de Fransa Krallığı’nın, 1779’da İspanyol İmparatorluğu’nun 1780’de Hollanda’nın Koloniler’in yanında yer alması, çayların dökülmesiyle yakılan kıvılcımı bir yangına dönüştürdü ve çatışmalar uluslararası savaş boyutuna geldi. Bağımsızlıklarını, hak ve özgürlüklerini almak için savaşmaları bunun için ağır kayıplar vermeleri, benzer şartlarda yaşayan haklara ilham verdi ve Fransız, İspanyol ekonomilerine büyük darbe vurdu.
Fransa’da; kısa vadede Fransız Devrimi’ne, orta vadede Fransız İmparatorluğu’nun kurulmasına yol açtı. İspanya’ya, uzun vadede kolonilerin kaybına yol açtı. 1776 yılında 13 koloninin temsilcileri oy birliğiyle Amerika Birleşik Devletleri’ni kuran bir bağımsızlık bildirgesi kabul ettiler. 1778’de Amerikalılar, Fransa ile asker ve donanma gücünü dengeleyen bir ittifak kurdular ve 1777’de Saratoga’da, daha sonra 19 Ekim 1781’de de Yorktown’da iki Britanya ordusu esir alındı ve bunların sonucunda 1783’te Paris Antlaşması ile barış sağlandı.
Tüm bu yaşananların doğal sonucu olarak tüm dünyaya özgürlük, hak ve hukuk kavramları yayılmaya başladı. Hükümetler kurulup hükümetler yıkıldı. Aslına bakılırsa bu durum hala başka Amerikan çıkarları için devam etmektedir, fakat ilk başlarda yalnızca insan özgürlüğü için olduğu kadar iyi niyetli olup olmadığı tartışılır. Bu yüzden kuruluş amacıyla şimdiki faaliyetlerine bakılınca bir zamanlar savaştıkları algılara evrildiğini fark etmek, inandığımız çoğu şeyi sorgulamamıza neden olurken, hak ettiğimiz özgürlüklere hiç bir yerde tam anlamıyla sahip olmadığımızı hissettiriyor.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.