(4 OCAK 2016)
Cumhuriyet Halk Partisi’
Türkiye Cumhuriyeti tarihine önemli izler bırakmış ve halkın hala önemli bir kesimi için de iktidar umudu vaat eden bir parti. Bunu partili-partisiz kimse inkar edemez. CHP’nin iktidar, yahut iktidar ortağı olduğu dönemler, her zaman Türkiye’nin en sıkıntılı dönemleriydi. Bunu da yaşı 40’ın üzerinde olanlar iyi bilir. Ancak; sıkıntıların, sıkıntılı dönemlerin her zaman iktidardaki partilere mâl edilemeyeceği de aşikar!.
Son 80 yıllık acı tecrübelerimize dayanarak sorunlarımızın tek nedeninin iktidar veya devlet olmadığını söylemek gayet mümkün. Ve yine bu tecrübeler ışığında günümüzde AK Parti ve MHP Türk siyasetinde ne kadar önemli bir yere sahipse CHP de aynı şekilde siyasetimizin olmazsa olmazı konumunda.
Ancak; özellikle son 15-20 yılda esen siyasi değişim rüzgarlarını yakalayamayan partilerin düştüğü çıkmazı görmezden gelmek de olmaz. Örneğin; muhalefet partileri, 13 yıl boyunca aralıksız iktidar olmuş ve girdiği her seçimde (7 Haziran tökezlemesi dışında) bir oluşumun başarı sırrını sürekli görmezden gelip, hatayı biraz da kendinde aramıyorsa, bu muhalefetin değişmemek için, halkı anlamamak için direndiğinin en güzel göstergesidir.
CEBERUT SİYASET VE YENİDÜNYA!
Ki; halkla sıcak ilişkiler kurmanın, gözünün içine bakarak samimiyetle konuşmanın ne denli başarı getireceğinin en bariz örneğini 7 Haziran genel seçimlerinde CHP’nin Kastamonu’da aldığı yüzde 18’lik oy ile gördük. 7 Haziran öncesi; CHP’nin o ‘halktan kopuk’, ‘ceberut’ siyaset tarzına isyan edercesine sahneye çıkan Prof. Dr. Ahmet Caner Yenidünya, sadece CHP için değil, tüm partilere de halkın sadece güleryüz ve güven istediğini gösterdi.
7 Haziran genel seçimlerinde herkesin malumu olduğu üzere iktidardaki AK Parti uzun bir aradan sonra tek başına iktidarı kaybetmiş, MHP oylarını yükseltmiş, HDP ise barajı aşarak önemli bir başarı yakalamıştı. Meclisin ikinci büyük partisi CHP ise, yine ana muhalefete razı olmuş, parti yönetimi oyları Türkiye genelinde düşmesine rağmen, ‘başkalarının başarısızlığını başarı kabul ettiği için’ yüzde 25’lik oy oranını da yine büyük bir başarıymışçasına anlatma yolunu seçmişti.
Herşey bir yana, 7 Haziran’ın muhalefet açısından bir başarı olmadığını, sadece 5 ay sonra 1 Kasım genel seçimlerinde bir kez daha gördük. Vatandaş, tüm siyasi oluşumlara ‘ipleriniz benim elimde’ dercesine 7 Haziran’da ‘çok net’ mesajlar vermiş, ancak bu mesajı iktidar partisi dışında çok da kâle alan olmamıştı.
ARTIK DEVİR ‘KOLTUK’ DEVRİ DEĞİL
7 Haziran ile büyük bir rehavete kapılan muhalefet, yine o bildik tavırlarını sergileyince, 1 Kasım’da ders alma sırası kendilerine gelmişti.
Kendi partisinin yerel ve genel merkez teşkilatından dahi yeterince destek görmemesine karşın sadece güleryüz ve samimiyetiyle CHP’nin Kastamonu’da ulaşabileceği en yüksek oy oranına ulaşıp, il genelinde de partisinin oyunu yüzde 30’a varan oranda artıran Ahmet Caner Yenidünya, gece-gündüz demeden köy köy, mahalle mahalle tüm Kastamonu’yu arşınladı.
Caner Hoca, seçim sürecinde teşkilatların desteğini tam alamamış, yada yeterince yanında yer almamışlardı. 1 Kasım seçimlerinde ise yeni yüzleri gördük CHP’de’ Kastamonu’da yine istediklerini alamadılar. Aslında il, ilçe ve kadın kolları, gençlik kolları Yenidünya’nın yarısı kadar inansaydılar bu seçimi çoktan kazanırlardı.Ancak önemli olan hangi partinin ne kadar oy aldığından ziyade, soyadıyla dahi bir mesaj niteliğinde olan bir insanın değişmemek için direnenlerce kabul görmemesinin masaya yatırılmasıdır.
Yenilenmek ve değişim denince mangalda kül bırakmayanların, başarısızlığı defalarca kanıtlanmış yanlış siyasetlerine ve de koltuklarına zarar gelmemesi için nasıl çırpındıklarını özellikle son 6-7 ayda çok net gördük. Partilerini iktidar yapmaktan, gençleştirmekten bahsedip de, delege karşısına çıktığında koltuğuna dört elle sarılanların Kastamonu’ya, Türk siyasetine vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Sağcısından-solcusuna şunu herkes çok iyi biliyor ki; artık devir ‘koltuk’ devri değil, hiç kimsenin koltuğu garanti değil, olmamalı da. Halk olarak bizleri ‘kısır’ siyasete mahkûm etmeye çalışanlara karşı sesimizi yükseltemeye devam edelim. Göreceksiniz ki; kazanan yine Kastamonu olacak, bizler olacağız. Esen kalın
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.