Teknoloji çağında belki de en çok korkmamız gereken şey güvenliktir. Kötü niyetli kişiler tarafından sürekli ele geçirilmeye çalışılan bu bilgiler, internet ortamında binlerce dolar değerindedir. Bilgileri çalmayan siber korsanlar aslında bu iş için aracı yani tetikçidir.

Peki bu bilgiler ne maksatla kullanılabilir;

Kötü niyet dışında bu bilgiler genellikle strateji oluşturulmak maksadıyla toplanır. Bir şirket düşünelim; x isimli bir ürün piyasaya sürecek. Ürünü piyasaya sunacağı lokasyonu ise Türkiye olarak hesap edelim. Siber korsanlardan aldığı bilgilerle ürünün hangi demografik yapıda ne kadar reklam payı ile ne getirisi olacağını önceden öngörebilir hale geliyor. Senin, benim yaşım, alışkanlıklarım, yaptığım harcamalar, yediğim yemekler ve izlediğim filmler gibi bütün bu veriler bizlerin birer dijital kimliğini oluşturuyor.

Son birkaç günde Türkiye’nin en büyük oluşumlarından biri olan Yemek Sepeti’nde bir veri sızıntısı yaşandı. Yaklaşık 21 milyon insanın adres, telefon, e-mail adresi ve IP adresleri siber korsanlar tarafından ele geçirildi. Kötü niyetli insanların eline geçtiğinde bizleri oldukça sıkıntılara düşürebilecek bu bilgilerin Kişisel Verileri Koruma Kanunu tarafından korunması gerekmekteydi. Kişisel Verileri Koruma Kurumu da bu bilgiler ışığında Yemek Sepeti hakkında inceleme başlattı.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu dışında binlerce vatandaş ise Yemek Sepeti hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu olaylar sonrasında firmayı zor günlerin beklediği oldukça aşikar. Fakat bir yerde yanlış yapıyoruz. Olay duyulduktan sonra ben uygulamayı ve bilgilerimi sildim gibi söylemlerle karşılaşıyorum. Maalesef o tren kaçtı. Alan aldı, satan sattı. Bundan sonra uygulamayı silsen de, bilgilerini değiştirsen de bir değişiklik olmayacak. Ama Yemek Sepeti bu olaydan sonra bence daha güvenli bir platform halini alacak. Ben bu platformu güvenle kullanmaya devam edeceğim.

İnternet büyük bir dünya ve bunun içinde milyonlarca insanın verileri bir şekilde kullanılmak amacıyla bekliyor. Ha bugün ha yarın, mutlaka kötü niyetli kişilerin eline geçecek ve “bir musibet bin nasihatten iyidir” ilkesiyle internet daha güvenli hale gelecek. O zamana kadar kendinizi ve bilgilerinizi olabildiğince korumaya çalışın.