Aziz, sıddık kardeşlerim,
Eski Said çok zaman Medresetüz-Zehrayı gaye-i hayal ederek çalışmış. Cenâb-ı Hak kemal-i merhametinden, Ispartayı o Medresetüz-Zehra hükmüne getirdi. Ve nahiyemiz olan küçücük Ispartanın mahdut akraba ve ahbap yerine mübarek Isparta vilâyetini verip binler kardeşi ihsan eyledi. Belki muhtemeldir ki, o küçük Ispartanın aslı, bu büyük Ispartadan gitmiş. Benim vatan-i aslim, bu Isparta olmak caizdir. Hattâ Ispartalı kim olursa olsun, başkalara nispeten benimle ve Risale-i Nurla fazla alâkadar görüyorum. Hattâ buradaki bütün zâbitan içinde biri müstesna, en ziyade bize ve Risale-i Nura ciddî alâkadar. Bu hâmil-i mektup Ispartalı Hilmi Beyi gördüm. Onu Risale-i Nurun has şakirtleri içinde kabul eyledik.
Ispartada ve Savadaki taarruz bir derece umumîdir. Risale-i Nurun intişar ettiği her tarafta bu sıralarda, şimdiye kadar bir plân dahilinde Risale-i Nurun fütuhatına karşı tecavüz var. Bir derece şevk ve neşeye zarar verdi, bir devre-i tevakkuf (duraksama devri) açtı. Şimdiki kıtlığa o duraksama sebebiyet veriyor. Fakat, Cenâb-ı Hakka şükür, Isparta ve havalisi kahramanları çelik gibi bir metanet göstermeleri, sair yerlerin de kuvve-i mâneviyelerini takviye ediyorlar. Bazı ihtiyatsız ve dikkatsizlerin yüzünden cüzî zararlar olduğundan, ihtiyat ve dikkat her vakit lâzımdır.
Barlada, Risale-i Nurun muvakkat tatili sebebiyle yağmursuzluk başladığı gibi ve Risale-i Nurun müdahelesiyle yağmurun Barla etrafındaki dâireye mahsus olarak gelmesi ve Ispartanın, Risale-i Nura karşı iştiyaklarıyla, Hüsrevin dediği gibi yağmur fevkalâde bir surette imdada gelmesi gibi, pek çok emarelerle ve burada Risale-i Nur münasebetiyle vücuda gelen yüzer hâdiselerin delâletiyle deriz ki: Bu Anadoluya aynı rahmet olan Risale-i Nura karşı, bu acip zamanda böyle umumî ve geniş bir taarruzla ve bazı yerlerde tatile mecbur olması, bu kıtlığı, yokluğu ve bu acip vurgunculuğu ve bereketsizlik ve açlığı netice verdiğine bize kanaat verdi. Şimdi yanımdaki, Emin ve Feyzi gibi sair arkadaşlarım da aynı kanaattedirler.
Said Nursî
***
Medresetüz-Zehra fikri, Üstad Hazretlerinin neredeyse ömrünün başından beri hayata geçirmek istediği çok önemli bir plandı. Mektupta Isparta ve civarının kendisi için Medresetüz-Zehra hükmüne geçtiğini belirtiyor. Evet Üstad, bir bina olarak bu üniversiteyi hayata geçiremedi belki ama o bütün Anadoluyu ve hatta dünyanın bütün dillerine çevrilmiş Risale-i Nurlarla yeryüzünü üstü açık bir üniversiteye çevirmiş oldu. Allah ondan ebeden razı olsun.
Mektubun diğer bölümünde ise Üstad Hazretleri, Isparta ve civarında Risale-i Nurlara karşı yapılan taarruzları değerlendirip, bir plan dahilinde yapılan bu taarruzların, çelik gibi bir metanet gösteren Isparta kahramanları vesilesiyle boşa çıktığını ifade ediyor. Ayrıca Anadoluya yağan rahmetin, Risale-i Nur hizmeti ile alakası olduğu örnekleriyle anlatılıyor. Hizmetin önünün açılması ile rahmetin doğru orantılı olduğu yine örneklerle gösteriliyor. Rabbim, yaşatma ideali etrafında örgülenmiş bu hizmette şevk ve neşe ile koşturabilmeyi nasip eylesin.
© 2020 Doğrusöz Gazetesi. Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.