‘Civcioğlu’dan sonra bir tek çivi çakılmadı’
“Amacım bağcıyı dövmek değil” diyen Karamustafa’dan bir açıklama daha:
‘Civcioğlu’dan sonra bir tek çivi çakılmadı’
3 DÖNEM Kastamonu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KESOB) Başkan Vekilliği, 4 dönem Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi Denetim Kurulu Başkanlığı ve 7 dönem de Sebze ve Meyveciler Odası Başkanlığı görevlerinde bulunan Muzaffer Karamustafa, Penbe Han'da basın toplantısı düzenledi. Karamustafa, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasını yanıtlayan KESOB ve Esnaf Kefalet Başkanı Dursun Ergin'e yeni bir açıklama ile cevap verdi. KESOB ile Esnaf Kredi Kefalet Kooperatiflerine yönelik eleştirilerini sürdüren Muzaffer Karamustafa, merhum Bilal Civcioğlu döneminin ardından geçen sürede bir tek çivi çakıldığı gösterildiğinde özür dilemeye hazır olduğunu ifade etti.
“TOPLANAN KÂR PAYLARININ HARCANMASI, ZAMANLAMASI VE ŞEKLİNİN YANLIŞ OLDUĞUNU İFADE ETTİM”
Esnaf içerisinde ve halk arasında ekonominin bozukluğu ve küçük esnafın zor şartlar ve geçim sıkıntısında olduğu görülüp konuşulurken, yapıcı olmak için Kastamonu esnafı adına geçtiğimiz günlerde eleştiri ve öneri niteliğinde açıklama yaptığını ve inandıklarını dile getirdiğini belirten Karamustafa: “Karalama politikası yapmadım. Şahsi olarak kimseyi hedef alacak ithamlarda da bulunmadım. Dursun Ergin'i iyi tanırım, aynı mahallede beraber büyümüş, aynı siyaset ve sivil toplum örgütlerinde beraber çalıştık. Kendisi sevdiğim bir kişidir. Açıklamaları doğrudur. KESOB ile Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifleri kanunlarla kurulmuştur ve tüzükleri vardır. Bu kanunlara göre hareket eder, ülke ekonomisinin kalkınmasına, hizmet amaçlı vizyonu açık esnaflar arasında yardımlaşmayı amaçlar. Kalkınmayı; kültürel, sanatsal ve yeni kurulacak esnaf yararına iş alanları, iş yerleri konusunda araştırmacı, birleştirici, yeniçağa ve zamana uymak kaydıyla teknolojiye uygun hizmet alanlarının açılmasında yardımcı olmak ve gerektiğinde taşın altına elini koyma zorunluluğu esasına göre hareket etmek durumundadır. Bu amaçlar doğrultusunda yönetim kurulları, esnaf camiası menfaatleri doğrultusunda güçleri nispetinde çaba sarf etmek zorundadır. Devletimiz sağ olsun... Plasman sorunu yoktur, esnafımız prosedürleri yerine getirdiğinde krediye güçleri dâhilinde ulaşabilmektedir. Doğrudur, kooperatifimiz iyiler arasındadır ve buna itirazımız da yoktur. Amaç bağcıyı dövmek değil, bağdaki üzümü iyi yetiştirmektir. Faizle para kazanmasını öğretmek değil, bu duruma düşmeden para kazanmasını öğretmek olmalıdır. Krediyi veren devletimiz, faizi ve şartlarını limitlerini belirleyen Halk Bankası aracılığıyla vermektedir. Kooperatife düşen pay ve kesintiler Halk Bankası'ndan kooperatifin hesabına geçer. Bu biriken paralarla giderlerini karşılar, harcamalarını yapar, işleyiş bu şekilde devam eder, ben toplanan bu kâr paylarının harcanması, zamanlaması ve şeklinin yanlış olduğunu ifade ettim” dedi.
“HATASINI YÜZE SÖYLEYEMEYEN ‘DOST’ DEĞİLDİR”
Görev yaptığı süre içerisinde önceki ve şimdiki başkan ve yönetimiyle bir araya gelerek yaptıkları sohbetlerde binanın yenilenmesi, uygun ve modern hizmet binası hayalini ifade ettiğini belirten Karamustafa şöyle devam etti; “Kendi atıl binalarımızı değerlendirelim dedim. Ben bu fikirleri uzun zamandan beri dile getirmekteyim. Şahsımın bu görevlerde iken layıkıyla görev yaptığıma inanıyorum. Görevim denetim kuruluydu, oda başkanıydım. 1996-2006 yılları arasında KESOB başkan vekili olarak görev yaptım. Ben onlara 'kanunsuz bir şey yaptınız, yapıyorsunuz' diye ithamda bulunmadım ve hiçbir arkadaşım, oda başkanları, kooperatif başkan ve kurulları dahil hiç kimse kanunsuz iş yapmaz ve yapamaz. Ben şahsım adına kefilim. Fakat insanlar hata yapabilir, hatasını yüze söyleyemeyen dost değildir. Kim hata yaptıysa onun hatasını telafi edip de kabullenebilmesi de en büyük erdemliktir. Görev dönemimizde yapılan METEM binasının arsasını 49 yıllığına Milli Emlak'tan Kuzeykent'te şu anda mevcut olan 9 dönüm araziyi kiraladık. Şu andaki yönetim kurullarındaki aktif çalışan arkadaşlardan bu konuya hakim kişiler mevcuttur. Dönemin genel başkanı Derviş Günday'a giderek “arsamızı aldık, Kastamonu'ya esnaf sarayı yapalım” fikriyle mücadelesine başladık. O zaman plan bütçe komisyon başkanı olan sayın Bakanımız Nurhan Tekinel tarafından destek aldık. Sayın bakanımızın katkısı sonucu TESK başkanlığından 500-600 bin TL kaynağın KESOB'a aktarılması sağlanmıştır. Sayın Bakanımız Nurhan Tekinel'e bir kez daha teşekkür eder ve saygılar sunarım. Bu destek sonucunda TESK tarafından ihale edilerek birçok kuruma hizmet eden fakat esnaf yararına bir türlü katkısı olmayan binayı camiamıza ve şehrimize kazandırdık. İmzası olan ekibin bir üyesi olmaktan da onur duyuyorum.”
“CİVCİOĞLU DÖNEMİNİN ARDINDAN BİR TEK ÇİVİ ÇAKILDIĞINI GÖSTERSİNLER”
Esnaf Odaları'nın eksiklikleri ve ihtiyaçlarında değişimi başlatan, vizyon koyan ve o dönemin ekibinin bir üyesi olduğunu belirterek tüm arkadaşlarına ve kurullara teşekkür eden Muzaffer Karamustafa; “Binamızı o dönemde askeriyenin gelmesi için Göl Öğretmen Lisesi'ne geçici olarak tahsis ettik. Sonra Göl Öğretmen Lisesi kendi binalarına geçti ve bina boşaldı. Ardından Fen Edebiyat Fakültesi gündeme geldi ve Fen Edebiyat Fakültesi'ne tahsis edildi. Onların da binası bitip Fen Edebiyat Fakültesi kendi yerine gidince bina atıl duruma geçti ve ilgilenilmedi. Şu anda birçok genç yönetici ve idareciler bunları bilmezler. Akabinde 2006 yılında Bilal Civcioğlu KESOB Başkanı oldu, kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Bu başkanımızın döneminde de şu anki mevcut KESOB hizmet binasını mensubu bulunduğu TAŞIKO hizmet binası ve arazisini esnaf camiasına kazandırdı. Ayrıca İŞGEM binası da o dönemin kazanımıdır. Kendisini ve görev arkadaşlarını minnetle anıyorum. Bilal Civcioğlu rahmetli olduktan sonra bu zamana kadar geçen sürede KESOB ve Esnaf Kefalet Kooperatifi'nde yapılan tek bir icraat, tek bir çivi çakıldığını göstersinler toplum huzurunda özür dilemeyi de biliriz” dedi.
“O CAMBAZLARI SİZ BİZDEN DAHA İYİ BİLİRSİNİZ”
Karamustafa, önceki açıklamasında kullandığı ‘cambaz’ ifadesine de değinerek şunlar aktardı: “Daha önce etik olmayan, etik olması için söylediğim bazı şeylerden bahsettim. Zamanlamasının ve yapılmasının etik olmasının daha uygun olacağını düşündüm. Kasap et derdinde, koyun ise can derdinde diyorum. Ayrıca ‘cambaz' ifadesini camia ve yöneticilerine kullanmadım. Başkan ve tüm arkadaşlarım bunu iyi bilirler. Bu camianın içinde 3-4 cambaz var. Bu cambazları, sizler bizlerden daha iyi biliyorsunuz. Bunlar da 'esnaf camiamıza zarar veriyor’ diyerek tüm camiada ki esnaf arkadaşlarımıza meslek oda başkanlarımıza ve kurullarına ‘teşkilat bir bütündür’ diyerek saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” (Nihan Kıran)